Tekstil ve hazır giyimden 10 talep

Türkiye’nin ihracat ve istihdamının öncü sektörü tekstil ve hazır giyim temsilcileri, 2013’ün sektörleri açısından iyi geçtiğini söyledi. Sektör başkanları, büyümenin 2014'te de süreceğini öngörüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

volkan-001-001.jpgTürkiye tekstil ve hazır giyim sektörünün aktörleri, 2014’te ihracat, iç piyasa ve istihdamda büyüme beklediklerini bildirirken, bir dizi talep ve uyarıda bulundu.

DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan tekstil ve hazır giyimin sözcüleri, 2013’ün özellikle ikinci altı ayında belirgin bir tırmanma yaşadıklarını söyledi ve 2014 için de ekonomiyi yönetenlere uyarıda bulundu.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD) Başkanı Mustafa Balkuv ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sektörün iyi bir yıl geçirdiği konusunda görüş birliğine vardı.

2014 için de kötümser bir tablo çizmeyen başkanlar, sektörün ihracat, istihdam ve iç piyasada büyümeye devam edeceği görüşünde ağırlıklı olarak birleşirken, ‘istihdam deposu’ olarak adlandırılan sektörleri adına çağrı yaptı.

TGSD Başkanı Cem Negrin, özellikle 2013’ün ikinci altı ayında belirgin bir yükseliş yakaladıklarını ifade ederek, önümüzdeki yıl 18.5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmayı öngördüklerini söyledi.

Son günlerini yaşadığımız yılın, istihdam açısından da iyi bir yıl olduğunu savunan Negrin, “Bu yıl sektör, işten çıkarmalar yerine, eleman aradı. Hatta bu nedenle birkaç kez İŞKUR’la toplantılar bile yaptık” derken, hükümetin artık korumacılık tepkisiyle, hammaddelere uyguladığı yüksek vergilerden vazgeçmesini istedi.

“2013, koyduğumuz hedeflere çok yakınlaştığımız bir yıl oldu” diyen İTHİB Başkanı İsmail Gülle ise, kendi sektörünün, genel ihracat artışının üzerinde bir başarı yakaladığına dikkat çekti.

2014’te, istihdam üzerindeki yükler ve enerji gibi konularda hükümetten somut adımlar beklediklerini belirten Gülle, kurlarla ilgili de Merkez Bankası’na sert eleştirilerde bulundu.

Gülle, “TL’yi normal olarak enflasyon oranında dengeleyemeyen Merkez Bankası, en ufak bir krizde, yüzde 5 -10’luk artışlarla kontrol edemez hale geliyor, vermiş olduğu kur hedefiyle sınıfta kalıyor, inandırıcılığını yitiriyor” ifadelerini kullandı.

TRİSAD Başkanı Mustafa Balkuv da, 2014 için öncelikle ihtiyacın istikrar ve Türkiye’nin imajının üstte tutulması olduğunu söyledi. Dünyada artık rekabetin had safhaya vardığını, trikoda, İngiltere’nin bile üretime başladığını hatırlatan Balkuv, bu nedenle ivedilikle ‘hazır giyim politikası’ oluşturulmasını istedi.

Önümüzdeki yıl için TL – döviz hareketlerine dikkat çeken İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi ise, “Eğer bu konu hassas bir şekilde takip edilmezse, büyük sıkıntılar yaşarız” ifadelerini kullandı. 

TRİSAD Başkanı Mustafa Balkuv: İngiltere bile üretime geçti hazır giyim politikası şart

Biz triko sanayicileri olarak, 2013’ü ikiye ayırmamız gerektiğini düşünüyorum. İlk altı ay, siparişlerin geç gelmesi nedeniyle biraz kötü geçti ve Avrupa’da havaların uzun sure sıcak gitmesi de perakende satışları kötü etkiledi. İkinci altı ayımız ise siparişleri alınmış ürünlerde, dövizin yükselmesi sektörü olumlu etkiledi ve dengeyi sağladı.

Lakin, 2014’ün ilk ayları, Avrupa’da istenilen düzelmenin sağlanamamış olması, bizleri olumsuz etkileyecektir. Ayrıca yine fiyat tutturmada sıkıntılar yaşayacağız. Çünkü komşularımız Romanya, Bulgaristan hatta İngiltere bile üretime başladı. Rekabet çok fazla ve üzerimizdeki yükler giderek artıyor.

Ben, çarenin ‘inovasyon’da olduğuna inanıyorum. Farklı üretimler yapan firmalarımız, işlerini sorunsuz götürebilir. Ayrıca dünya ‘fast fashion’a döndüğü için, yeni dönemde hızlı olan kazanacak. Ama bunları beceremeyen firmaların işi zor gibi gözüküyor.  2014 için öncelikle ihtiyacımız olan istikrar ve Türkiye’nin imajının üstte tutulması. Ben, bizlerin bu konuda önemli destekler sağladığı inancındayım.  Bunun dışında sektörün bir ‘hazır giyim’ politikasına ihtiyacı var. Bizler, teknoloji ağırlıklı çalışan bir sektör olduğumuz için, rekabet açısından sürekli yatırım gereksinimi duyuyoruz ve know how’da çok da iyi durumdayız.  Ayrıca önümüzdeki dönem ülkenin, mutlaka ‘rant ekonomisi’nden kurtulması gerek. Yatırım yapıp, omuzlarına yük almak yerine, “İki bina alayım, da, ayda şu kadar kira gelirim olsun. Ne diye uğraşayım bu işlerle…” şeklinde düşünen insanların sayısı arttı. Bu nedenle üretimi cazip hale getirecek sanayi politikalarına ihtiyacımız var.

İTHİB Başkanı İsmail Gülle: Merkez sınıfta kalıyor, inandırıcılığını yitiriyor

2013 koydoğumuz hedeflere çok yakınlaştığımız bir yıl oldu. Yılın tamamı için hedeflediğimiz yüzde 10’luk bir büyüme, 2 puan farkla yüzde 8’lerde gerçekleşecek olsa da, genel ihracatın üzerinde bir büyüme yakaladık. Tabi bunda Avrupa’da son dönemde yaşanan canlanma etkili oldu.

Önümüzdeki sene sektörümüzün ihracat artış hedefi yine yüzde 10. Eğer dünyayı sarsacak olağandışı bir gelişme yaşanmazsa, ertelenmiş talepler, AB pazarının daha da düzelmesi ve komşu ülkelerle yapacağımız stratejik çalışmalarla bunu yakalayabiliriz.

Daha önce tekstilde alınan koruma önlemlerinin, kendilerine darbe vuracağını savunan hazır giyim sektörü, bu yılı bizim üzerimizde bir büyüme rakamıyla kapatıyor ve önümüzdeki yıl da aynı büyümeyi yakalayacağı gün gibi aşikar. Zaten, hazır giyim ve tekstilde hem ihracat hem de istihdamda önemli artışlar sağlandı. Fabrikaların üretim kapasiteleri arttı.

Kayıt dışı ve cari açık gibi sorunları olan ülkemizde, önümüzdeki dönem tekstil hammaddelerine getirilen vergilerin kalkacağına inanmıyorum. Korumacılık sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada kalkmayacaktır. Yeni dünya düzeninde her ülke, kendi üreticisini, ihracatçısını koruyor. 2008’de başlayan kriz dünyaya bunu öğretti. Yunanistan’ın, İtalya’nın, İspanya’nın düştüğü durumla birlikte, ihtiyaç duyulanın üretim olduğunu, hizmet sektörünün aslında bir köpük olduğunu gösterdi. O yüzden dünyada artık hiçbir ülke kapılarını bu şekilde açmaya cesaret edemez.

Biz, üretimle ilgili yüklerden başka bir sıkıntı dile getirmedik. Şu anda en önemli sıkıntımız istihdam üzerindeki yükler ve enerji fiyatlarındaki artışlar. Hükümetin özellikle istihdam üzerindeki yüklerle ilgili, 2014 yılında bir iyileştirme yapması lazım. Bizi dinleyen her bakan hak veriyor ama somut bir adım gelmiyor.  Eğer böyle bir adım atılırsa, elimiz çok daha fazla rahatlayacak. Unutulmasın ki, dünyada şu anda çok acımasız, kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Firmalar çok düşük karlarla ihracat yapıyor. 

Ayrıca bu şekilde dalgalanan bir kur, ihracatçıya zarar veriyor. “Kur bugün arttı, yarın ihracat artsın” şeklinde bir beklenti oluşuyor. Yok böyle bir şey. Her ihracat çalışması, uzun sürelidir.

TL’yi normal olarak enflasyon oranında dengeleyemeyen Merkez Bankası, en ufak bir krizde, yüzde 5 -10’luk artışlarla kontrol edemez hale geliyor, vermiş olduğu kur hedefiyle sınıfta kalıyor, inandırıcılığını yitiriyor.

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi: TL çok iyi ayarlanmalı yoksa ciddi sıkıntı olur

[PAGE]

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi: TL çok iyi ayarlanmalı yoksa ciddi sıkıntı olur

2013’ün, sektör açısından olumlu geçtiğini söyleyebilirim. Avrupa’daki düzelme ve kurlardaki yükseliş, ihracata olumlu yansıdı. Yüzde 8.5 gibi bir ihracat artışıyla seneyi kapatıyoruz. Önümüzdeki yıl için de eğer ülkede karışık bir ortam olmazsa, yüzde 10’luk bir artış hedefiyle yolumuza devam ediyoruz.

Özellile, FED’in uygulamaya başladığı yeni politika itibarıyla, dünya finans piyasalarında çok ciddi değişiklikler yaşanacak ve gelişmekte olan ülkeler baskıyla birtakım hareketler yapacak. Bizim de burada biraz dikkatli olmamız lazım. En azından dünyadaki diğer gelişmekte olan ülkeleri de takip edip, TL’nin değerini ayarlamamız, bunu çok dikkatlice takip etmemiz gerek. Yoksa sanayi ve ihracat açısından oldukça ciddi sıkıntılar yaşanır.

Dövizdeki artış, üretim maliyetlerinde de, başta enerji olmak üzere birtakım artışlar getiriyor.  Türkiye’nin bu rekabet ortamında enerji fiyatını artırıcı değil, ucuzlatıcı önlemler alması, yatırımı cazip hale getirmesi gerek. Bu koşullardaki enerji ihtiyacı, ülkenin cari açık sistemini bozacak durumda.  O yüzden Türkiye’nin artık ne yapıp edip, kendi enerjisini üretebilir bir noktaya gelmesi lazım.

TGSD Başkanı Cem Negrin: Boşuna vergiler koyup, sektörü pahalı hale getirmeyelim

2013, sektörün sürekli olarak eleman aradığı bir yıl oldu. Hatta İŞKUR’la birkaç kez toplantılar da yaptık ve şu anda herkes yerine oturdu gibi. Bugüne kadar kurlar nedeniyle, sektörün negatif algısı, son altı aydır pozitife dönmeye başladı. Bu nedenle insanların yine bu sektöre dönmeye başlayacaklar ve istihdamda da belirgin büyüme rakamları yakalayacağımızı düşünüyorum.

Dış pazarlarda Türkiye, TL açısından ucuzladı. Artık dövizin düşmesi de zor. Bir de düzelen bir Avrupa’nın da etkisiyle, önümüzdeki sene içinde ihracatta yüzde 10 gibi bir artışla, 18,5 – 19 milyar dolar arası bir artış yakalayacağımız düşüncesindeyim.

İç piyasaya gelince, yüzde 8 civarında bir artış devam ediyordu ancak yüksek oynak kur  nedeniyle biraz şüpheliyiz ama uzun vadede büyümeye kesin gözüyle bakıyoruz. Bunun dışında sektörümüzün iç piyasadaki büyümesinde, vadeli kredi kartının oranı çok yüksek oldu ve son bir aya kadar da istikrarlı bir gidişat yaşandı. Her şeye rağmen ben yine de önümüzdeki dönemde iç piyasanın büyümeye devam edeceği kanaatindeyim. 

Normal şartlarda yaşanan büyük döviz düşüşlerine, kurlardaki oynaklığa karşıyız. Bunun dışında, polyester, sentetik, naylon gibi kumaşlarda boşuna vergi verip, sektörü pahalı hale getirmemek gerek.

Sektör başkanlarının istekleri

1 - Oynak kur zarar veriyor önlem alınsın

2 - Ülkedeki istikrar korunsun

3 - TL-döviz dengesi çok hassas şekilde takip edilsin

4 - Rant ekonomisi özendirilmesin

5 - Acilen bir hazır giyim politikası oluşturulsun

6 - Merkez Bankası kur tahmininden vazgeçsin

7 - İstihdam üzerindeki yükler hafifletilsin

8 - Üretilmeyen kumaşa vergi kaldırılsın

9 - Yatırımcıya enerjide destek sağlansın

10 - Türkiye’nin imajı en üst seviyede tutulsun

 

Bu konularda ilginizi çekebilir