Türkiye uydularıyla "uzay vatan"daki sınırlarını koruyor
Türkiye, uydularıyla haberleşme ve televizyon yayıncılığı alanında faaliyet göstermesinin yanı sıra yörünge haklarına da sahip çıkarak, "uzay vatan"daki sınırlarını da koruyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ilişkili kuruluşu Türksat'tan edinilen bilgiye göre, uydu yörünge ve spektrum hakları Uluslararası Telekomünikasyon Birliği nezdinde yürütülen uluslararası koordinasyon faaliyetleri kapsamında belirleniyor.
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 20 kurucu üyeyle Uluslararası Telgraf Birliği (ITU) olarak 1865'te kurulan Birlik, 15 Ekim 1947'de Birleşmiş Milletler'e bağlı olarak faaliyet gösteren, devletlerarası hukuk tüzel kişiliğine haiz bir uzmanlık kuruluşu haline geldi.
Birlik, her çeşit telekomünikasyon aracının rasyonel kullanımına yönelik olarak üyeleri arasında işbirliğini sağlamayı amaçlarken, üç alt sektöründen biri olan radyokomünikasyon sektörüyle, doğal kıt kaynak olan "frekans spektrumu" ve uydu yörüngelerinin küresel anlamda yönetiminde hayati rol oynuyor.
"Frekans spektrumu"nun ilk dönemlerde oldukça basit olan idaresi, teknolojideki gelişmeler, spektruma olan talebin artması ve telsiz haberleşmesinin her geçen gün daha yaygınlaşmasıyla karmaşık hale geldi.
Artık sabit, mobil ve yayıncılık haberleşme hizmetleri, uzay araştırmaları, küresel konumlandırma sistemleri, hava, deniz ve karada can güvenliğine ilişkin haberleşme sistemleri gibi pek çok sistem söz konusu kıt kaynağa ihtiyaç duyuyor.
Yörünge hakları ülkeler açısından önemli
Uydu yörüngelerinin rasyonel, adil, etkin ve verimli kullanımını sağlamakla yükümlü Birlik, idarelerin yörünge ve frekans kullanım taleplerinin ITU Radyo Tüzüğü hükümlerince uluslararası alanda koordine edilmesini sağlamak ve Uluslararası Frekans Kayıt Kütüğü'nü muhafaza etmek konularında rol alıyor. Söz konusu kayıtlar, ülkelerin haberleşme sistemlerinin uluslararası tanınma ve korunma hakkı kazanması açısından önem arz ediyor.
Gelişmişlik ve refah seviyelerini artırmak için uzay tabanlı sistemlerden azami ölçüde faydalanmak gerektiğini gören ülkeler, özellikle 21. Yüzyıl'da yörünge ve frekans hakkı elde etmek için ciddi bir yarışa girmiş bulunuyor. Ancak söz konusu kıt kaynakların uluslararası alanda ITU Radyo Tüzüğü hükümleri gereğince ilk başvuru yapanın kullanım önceliğine sahip olması ilkesi çerçevesinde yönetilmesi ve halihazırda önemli ölçüde kullanılması bu yarışı daha da hızlandırıyor.
Türkiye'nin uyduları 3 yörüngede faaliyette
Haberleşme uyduları, sabit yörünge, orta yörünge, yakın yörünge ve yüksek eliptik yörüngede konumlu bulunuyor. Türksat, ulusal egemenlik kapsamında Türkiye'nin 31, 42 ve 50 derece doğu yörüngelerinde bulunan kayıtlı frekans haklarını başarıyla yönetip işletiyor.
Uydu frekans ve yörünge haklarının korunması ve yeni haklar elde edilmesi görevini yürüten Türksat, halihazırda 3 farklı yörüngede Türksat 3A, Türksat 4A, Türksat 4B, Türksat 5A ve Türksat 5B olmak üzere toplam 5 haberleşme uydusuyla faaliyetlerine devam ediyor.
Temmuz ayında uzaya gönderilecek ilk yerli ve milli uydu Türksat 6A'yı hizmete alacak olan kuruluş, bu yıldan itibaren 6 haberleşme uydusuyla hizmete devam edecek.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da "Ülke olarak uzay vatandaki yörünge hakkımızı da güvence altında aldık. Sadece deniz ve karada değil uzaydaki haklarımızın da sonuna kadar takipçisi olacağız." demişti.