Teknolojiyi neden fare, virüs ve unicorn ile anlatıyoruz?
Türk topraklarında ilk unicorn ne zaman görülür?" Bu soruyu annelerimizin nasıl cevaplayacağını tahmin etmek zor değil? Peki bizler, her gün kullandığımız teknolojik terimlerin ilk ne zaman kullanıldığını biliyor muyuz?
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Dilin en ilginç özelliklerinden biri, hergün kullandığımız kelimelerin nereden geldiğini sorgulamayı hiç düşünmememiz. Bu durum son zamanlarda teknolojinin hayatımızı istila etmesi ile daha da görünürlük kazandı. Mesela “fare”, “virüs”, “açık kaynak”, “spam, “blog” kelimelerinin nereden geldiğini ve ilk kez ne zaman kullanıldığını biliyor musunuz?
Virüs
“İlk bilgisayar virüsü gerçek bir böcek miydi?” Bu sorunun yanıtı hayır ama; 1947’de Harvard Üniversitesi’nde röle anahtarına sıkışan bir güvenin, havalandırmasız bir odaya konmuş olan Amerikan Donanması’nın Mark II bilgisayarının kilitlenmesine sebep olduğu doğru.
Bir makinede oluşan hata ya da yanlış anlamında kullanılan “virüs” kelimesinin geçmişi 19. yüzyıla dayanıyor ve Thomas Edison’un telefonu geliştirirken virüs sorunu ile karşılaştığı ifade ediliyor.
Webster sözlüğü ise 1934 baskısında “virüsün” modern anlamına yer verdi.
Kitle kaynak
Eğer restoran aramak için Yelp veya TripAdvisor gibi bir siteden yararlandıysanız, crowdsourcing, yani kitle kaynak kullanmış oluyorsunuz. Kitle kaynak; bir sorunun çözümünün hazırı yoksa, kendi çalışanlarından veya piyasadaki seçme profesyonel danışman ya da uzmanlar yerine, kitlelerden, yani bu işi becerebilen herhangi birisinden sağlanması sürecini tanımlıyor. Bu kavram ilk kez 2006 yılında Jeff Howe tarafından Wired dergisinde kullanıldı.
Fare
Stanford mühendislerinden Doug Engelbart 1961 yılında bilgisayar faresini bir prototip olarak yarattı. Fakat neden “fare” ismini tercih ettiği çok açık değil. Bilgisayar Tarihi Müzesi’ne göre, Engelbart, bu yeni cihaza kimin “fare” adını verdiğini hatırlamıyor. Fare kelimesinin, cihazın şeklini tarif etmek için seçildiği tahmin ediliyor.
Açık kaynak
Herkesin bir kod aracılığıyla erişebildiği, ekleme veya değişiklik yapabildiği yazılımın “açık kaynak” ismini alması 1998 yılına uzanıyor. Bu tanım ilk olarak, nanoteknoloji ve Yapay Zeka alanlarında çalışmalar yapan düşünce kuruşu Foresight Institute’ta biliminsanı Christine Peterson tarafından kullanıldı. Bugün, Amazon, Google ve Microsoft gibi şirketler için “açık kaynak” iş modellerinin bir parçasına dönüşmüş durumda.
Spam
İngilizce ‘spam’ kelimesini, internette sürekli tekrarlanan anlamsız veya istenmeyen mesajları tanımlamak için kullanıyoruz.
Kelime, İngiltere’de Hormel Foods Corp. tarafından üretilen ‘konserve et ürünü’ Spam ticari markasından türetilmiş. Internetteki kullanımı ise, 1971 tarihli bir Monty Python skeçinde sürekli olarak tekrarlanan Spam reklamı parodisine dayanıyor.
Büyük veri
Büyük veri (big data), “İnsanların her gün kullandığı sosyal medya hesapları, arama motorları, internet gezintileri sırasında arkalarında bıraktıkları izler ve tekil kullanıcıların internet ile olan tüm etkileşimlerinin bir araya getirildiği cev veri yığını” olarak tanımlansa da, kelimenin nereden geldiği biraz karışık. New York Times muhabiri Steve Lohr’un yaptığı araştırmalara göre bu kelimeyi yaygınlaştıran isim, 1990-2000 yılları arasında faaliyet göstermiş olan Silicon Graphics şirketinin Başkan Yardımcılığını yapan bilgisayar bilimcisi John Mashey.
Unıcorn
Değerlemesi 1 milyar ve daha fazla olan şirketler Unicorn olarak nitelendiriliyor. Bu kavram ilk kez risk sermayesi şirketi Cowboy Ventures kurucusu Aileen Lee tarafından kullanıldı.
Unicorn, yani tek boynuz, mitolojik bir canlı. 1 milyar değere ulaşmayı başaran bir startup da, aynı unicorn gibi bir “efsane” olarak değerlendiriyor. Yani her zaman görebileceğimiz bir durum değil!
Blog
Blog veya Weblog, teknik bilgi gerektirmeden, kendi istedikleri şeyleri, kendi istedikleri şekilde yazan insanların oluşturabildikleri, günlüğe benzeyen web sitelerini ifade ediyor.
Blog kelimesi, ilk olarak 1997 yılında Amerikalı Jorn Barger tarafından (log the web) web günlüğünü tanımlamak için kullanıldı. 1999 yılında Peter Merholz “weblog” terimini, “we blog” olarak değiştirdi. Zamanla insanlar “we blog” terimindeki we kelimesini attılar ve internet günlükleri için blog kelimesini kullanmaya başladılar.
Nesnelerin interneti
Nesnelerin İnterneti kavramı; “fiziksel nesnelerin birbirleriyle veya daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu iletişim ağı” anlamına geliyor. Örneğin akıllı bir evde, buzdolabı marketten neyin ne zaman sipariş verilmesi gerektiğini biliyor. Duyu teknolojileri konusunda uzman bir isim olan İngiliz yazar ve biliminsanı Kevin Ashton, nesnelerin interneti kavramını ilk kez 1999 yılında, Proctor&Gamble’da çalıştığı dönemde kullandı. Amacı; tedarik zinciri iletişim zincirini iyileştirmekti.