Sürdürülebilir rekabet “standartları belirlerseniz” mümkün...
TURKBESD Başkanı ve VESTEL Yurtiçi Satış ve Pazarlama'dan Sorumlu Genel Müdürü Ergün Güler, “Berlin’deki IFA’da Vestel, Bosch ve Arçelik 'esas oğlan' rolünde ya da baş pehlivan olarak yerlerini aldı” diyerek Türk firmalarının küresel iş yapma konusunda deneyim kazandıklarını anlatıyor.
RÜŞTÜ BOZKURT
Ergün Güler’e beyaz eşya ve elektronik ev aletleri konusunda durumun ne olduğunu soruyoruz. “Türkiye’de iyi şeyler oluyor…” diye başlıyor analizine. “Beyaz eşya sektörü herkesin gurur duyacağı, yarından emin olacağı gelişmelere imza atıyor.Berlin’de IFA’da Vestel, Arçelik ve Bosch esas oğlan, baş pehlivan konumundaydı. Fuarda mahareti sadece üretim kapasitesinden gelmiyor; enerji verimliliğinden, zaman tasarrufundan, nakit tasarrufundan dünya ölçeğinde öncü olan ürünlerin sergilenmesine bütün parametrelerde, dünya eleklerinin üzerinde kalarak varlığımızı kanıtladık. Teknolojilerimiz ithal edilmiyor. Bizim insanımız geliştiriyor ve üretiyor. Bunun patentini de alıyor” diye sürdürüyor.
Küresel şirket olmanın koşulları
VESTEL ve diğer şirketler bugün ulaştıkları düzeyi nasıl yakaladı?Küresel ölçeklerden baktığımızda nerede duruyoruz? Ergün Güler’in yanıtlarını sekiz başlıkta toplayabiliriz:
Birincisi, VESTEL ve diğer şirketler Ar-Ge maharetlerini geliştirmiştir. Ar-Ge ve açık inovasyonunun çok odaklı, çok kültürlü yapısına uygun yapılanma oluşturulmuştur. Bu yeni Ar-Ge yapılanması, en yeni gelişmeleri izlemek kadar, öncü ürünlerin piyasaya sunma düzeyine erişilmiştir.
İkincisi, tedarik zinciri yönetiminde mükemmeliyet. Eğer tedarik zincirinde dünyada en ileri uygulamaları yapabilme düzeyi olan hüner sahibi iseniz, hünerinize akıl katarak yaratıcı eklemeler yapabiliyorsanız var olursunuz.
Üçüncüsü, teknolojinizi sürdürülebilir iş modelleriyle desteklemiyorsanız ilerleme şansınız yok demektir.
Dördüncüsü, üretim sürecinde dönüştürme ve satış alanlarında çok farklı kaynakları koordine eden, optimum zamanda yerine getiren yapı, işlev ve kültür bütünlüğünüz yoksa, yerelden küresele yürüyemezsiniz.
Beşincisi, yapmaları gereken yatırımları, özellike insan yatırımını, Ar-Ge, makine-donanım, marka alanında tam zamanında yatırım yaparak uluslararası düzeyi yakalarsınız.
Altıncısı, Vestel gibi sektörde standart ve kuralları belirleyici düzeyi yakalarsanız birikim yeteneklerinizi korur, sürdürülebilir olmayı güven altına alabilirsiniz.
Yedincisi, sadece ürün geliştirme yeterli olamıyor. Ürün bir sonuç. Asıl önemlisi, ürünün önündeki ve arkasındaki süreçleri yönetmek. Küresel ölçekte yaratılan mükemmel standartları yakalamak ve yönetmek önemli.
Sekizincisi, mahşerin üç atlısı, Ar-Ge, üretim süreçlerinin yönetimi ve tedarik zincirinin yönetimi. Siparişten tüketici rafına, tasarımdan evlere giden süreci iyi yönetmek gerekiyor. Bunu yapabildiğiniz zaman 155 ülkeye ihracat yapabiliyorsunuz; 19 yıldır ihracat liderliğini koruyabiliyorsunuz. Ergün Güler'in elinde “Musa’nın asası” olsaydı.
• Ar-Ge teşvikleri var…Küçük Ar-Ge yerine kendini kanıtlamış ve hala mühendislik kasları olan şirketlere öncelik verirdi… Sardece beyaz eşya değil, bütün sektörlere rekabet edebilir ölçekte şirketler yaratmaya özen gösterirdi.
• Ar-Ge destekleri verme anlayışımın özüne teknolojik inovasyonlarda devrim yaratacak inovasyonların doğmasını sağlayacak yatırım projelerine öncelik verirdi… Teşvikleri değere dönüştürecek odaklara yöneltirdi. Böylesi yöneliş var olan mayayı kabartır; kendini çoğaltır.
• Seçkinci davranır; örneğin kompresörsüz buzdolabı neden olmasın? Bu uçuk görünebilir ama, teknolojik devrim mekanizması buna yatkın. Sadece ürün teknolojide ihraç edecek yol ve yöntemlere öncelik, ağlık verir; gerekli ölçekleri, erişebilirlikleri alabildiğine desteklerdi.
• Katma değer teknoloji ve marka ile olur…Uzun yol markayı tutundurmadır… İkinci yöntem Çin gibi marka satın alır, kamu gücünü de kullanır; hızlı biçimde yayılma sağlardı… Korunması gereken kavramlardan biri de “yatırımın dönüşü”dür. Bu konuya özen gösterirdi.
• Şu anda görünürde malzeme üretiminde dikey entegrasyon algısı zayıf. Yan sanayimiz kendini geliştirmiş durumda. Ana şirket gelişti. Piyasa yapıcısı kuruluş olarak bizim geliştirdiğimiz alanları derinleştirirdi. Örnek, beyaz eşyada plastik aksamlardaki hammaddeyi plastik granürler ithal ediliyor. Polipropilen gibi. Çünkü ülkemizde üretilmiyor. Yassı çelik ithal ediyoruz. Türkiye’deki üreticiler istenen ebatlarda tedarik edemiyor. Dünyadan daha uygun fiyatlarda satın alınıyor. Dünya fiyat koşullarında üretim alanlarında dikey entegrasyonu artırırdı. Ekosistem ve dikey entegrasyonu özel olarak izlerdi.
• TÜRK BESD Başkanı olarak örgütlenmeyi daha yaygınlaştırma ve derinlik kazanmasına çalışırdı. Kaynak kullanımında daha etkin olurdu. Almanya otomotiv sektörü teknolojinin çok büyük bir bölümünde ortak çalışıyor. Örnek alır; uygulardı.
Ülkemizin küresel babayiğitlerinden biri : VESTEL
• 1984 yılında kurulan Vestel Şirketler Grubu, faaliyetlerini 1994 yılından itibaren Zorlu Grubu altında yürütüyor.
• Elektronik, beyaz eşya, dijital ürünler ve bilgi teknolojileri, savunma sanayii alanlarında faaliyet gösteren Vestel Şirketler Grubu’nun 16’sı yurt dışında olmak üzere toplam 23 şirketi bulunuyor.
• Vestel’in 2016 yılında konsolide cirosu 9.540 milyon TL’ye ulaştı, bunun yüzde 65’ini ihracat oluşturuyor.
• 1 milyon metrekareden geniş bir alana sahip Vestel City, “Avrupa’nın tek lokasyonda üretim yapan en büyük endüstri komplekslerinden biri".
• Vestel National Geographic Mega Fabrikalar belgesel serisinde yer alan dünyanın ilk elektronik ve beyaz eşya firması, Türkiye’nin markasıdır.
• Discovery Channel “How do they do it” serisinde LED TV üretimini Vestel City’de anlattı.
• Vestel dünya üzerinde 8 Ar- Ge merkezine sahip.
• Vestel, mükemmelliğini Avrupa’da da tescil ettirerek Endüstriyel Mükemmellik Ödülleri’nde (Industrial Excellence Award) Avrupa Şampiyonluğunu kazanan ilk Türk firması oldu.
• Vestel Beyaz Eşya, yıllık 623 bin 750 kg karbon salınımını önleyerek, Dayanıklı Tüketim Malları sektöründe Düşük Karbon Kahramanı Ödülü’ne layık görülen ilk firma oldu.
• Vestel, Beyaz Eşya sektöründe Türkiye’de ilk ‘Su Ayak İzi’ onay belgesini alan firma.
• Vestel City’de yılda 15 milyon elektronik, 9,4 milyon beyaz eşya üretimiyle yılda yaklaşık 25 milyon adet üretim kapasitesine sahip.
Vestel’de AR-GE ve İnovasyon Vestel’in tüm üretim gücünün ve bugünkü güçlü marka konumuna ulaşmasının arkasında, 1600 kişilik dev Ar-Ge kadrosunun ürün ve süreçlerde inovasyona verdiği değer yatmaktadır. Ar-ge ve inovasyonu DNA’sına işlemiş bir şirket olarak yeni gelişen teknolojileri ve müşteri beklentilerini esas alarak başlattığımız Ar-Ge projelerimizi hızlı bir şekilde hayata geçiriyor.
Vestel olarak Türkiye ortalamasının yaklaşık dört katı bir oranı her yıl Ar-Ge çalışmalarına harcıyoruz. Bu oranı her yıl artırmak bizim öncelikli hedeflerimiz arasında. Avrupa’nın en büyük fabrikaları arasında olan Vestel City’de yer 4 Ar-Ge merkezimizin toplam alanı 22.500 m2. Bunun dışında yurt dışında bulunana Ar-Ge merkezlerimiz ile beraber 8 Ar-Ge merkezimizde toplam 1600 Ar-Ge personeli görevi yapıyor.