Pazarlamada derin öğrenme devrimi
Derin öğrenme tarafında performans pazarlaması yaptıklarını söyleyen RTB House Bölge Ticaret Direktörü Ömer Aras, “Sistemi ne kadar efektif kullanabilirsek performans ve verim o denli artıyor. Derin öğrenme sayesinde çok hızlı ve doğru kararlar ortaya çıkıyor” diyor.
DERYA COŞKUN SAYIN
Online reklamcılık alanında 100 aşkın profesyonelin desteğiyle uzman teknoloji hizmeti veren RTB House, kullanıcılara özel çözümleri ile dikkat çekiyor. 2013 yılında Türkiye’ye giren şirket, Türkiye operasyonları ile bugün pek çok büyük işletmenin online reklam alanında ihtiyaçlarına cevap veriyor. RTB House Bölge Direktörü Ömer Aras ve RTB House Orta ve Doğu Avrupa İş Geliştirme Direktörü Maciek Mikolajczak ile RTB House’un Türkiye ve dünyadaki gelecek projelerini konuştuk…
Dünyada ve Türkiye’de neler yapıyorsunuz, biraz anlatır mısınız?
Ömer Aras: 2012 yılında Polonya merkezli olarak kurulan bir firmayız. İşi alanımız internet reklamcılığını kapsıyor. Şirketimiz 2012 yılından itibaren çok hızlı bir ilerleme kaydetti. Şu anda 40’ın üzerinde ülkede aktifiz. Son olarak Amerika operasyonlarını başlattık. Türkiye’ye ise, 2013 yılında girdik. Ben Türkiye operasyonunda Ülke Müdürü olarak görev aldım, Türkiye operasyonları da o zaman başladı. Daha sonra ben Polonya’ya gidince buradaki ülke müdürümüzü değiştirip bir atağa kalktık. RTB sisteminin temelinde matematik modelleme, istatistik, machine learning ve veri madenciliği gibi karmaşık algoritmalar yatıyor. Polonyalı programcılar işte bu alanlarda öne çıkıyor. Dünya çapında yapılan TopCoder gibi yarışmalarda en üst sıraları almalarının yanı sıra Microsoft, Google ve Facebook gibi birçok şirkette de kolaylıkla iş bulabiliyorlar. Böyle iyi programcılar sayesinde oluşturduğumuz sistem ile Polonya’nın dışına açılmaya karar verdik. Önceliğimiz Orta ve Doğu Avrupa’da yeniden hedefl eme çözümlerinde tartışmasız lider olmaktı.
Ayrıca batı ülkelerinde de önemli bir pozisyon elde etmeyi amaçlıyorduk.
Türkiye’de ofis açma fikri nasıl ortaya çıktı?
Ömer Aras: Türkiye teknoloji ajansları için oldukça cazip bir ülke. Bunun nedenleri de elbette belli. Nüfusumuz çok fazla ve nüfusun çoğunluğu 30 yaşın altında. Kredi kartı kullanımı diğer ülkelere kıyasla Türkiye’de çok yoğun. Akıllı telefon kullanımı çok fazla olmakla birlikte e-ticaretin hacmi de oldukça büyük. Büyümeye devam eden bir ülke de olduğu için Türkiye’ye yatırım yaparak bu pazarda yer almak istedik.
Dijital pazarlama ve reklamcılıkta derin öğrenme teknolojilerinin kullanılması bu alanda ne tür avantajları beraberinde getiriyor?
Ömer Aras: Türkiye’de e-ticaretin perakende üzerindeki payı giderek artıyor. Aynı zamanda internet üzerindeki harcamalar sürekli artıyor. Biz Kişiselleştirilmiş Yeniden Hedefl eme (Retargeting) modelini kullanıyoruz. Paralelde bizim şirketimiz de kendi teknolojisine sahip bir şirket, sürekli teknoloji geliştiriyoruz. Yeni eklemeler yapılıyor. Şu anda yaptığımız eklemelerden biri de derin öğrenme. Derin öğrenme sayesinde teknolojimizi çok fazla geliştirdik ve piyasadaki e-ticaret şirketleri tarafından da aranılan ve tercih edilen bir firma olduk. Onlar için çok güvenilir bir partner olduğumuzu düşünüyorum.
Türkiye’de gerek derin öğrenme gerekse dijital reklamcılık tarafında mutlaka eksikler tespit etmişsinizdir, paylaşır mısınız?
Ömer Aras: Derin öğrenme tarafında biz performans pazarlaması yapıyoruz. Yani; partnerlerimiz aracılığı ile iş ortaklarımız adına reklam satın alıyoruz. Reklam satın alma milisaniyeler içerisinde gerçekleşiyor. Sistemi ne kadar efektif kullanabilirsek karar verme sürecini ne kadar doğru ve hızlı yapabilirsek performans ve verim o denli artıyor. Derin öğrenmeyi de karar verme sürecinde kullanıyoruz. Kullanıcıya hangi reklamın nasıl ve ne şekilde gösterilmesinin gerektiğinin kararını bizim algoritmalarımız veriyor ve derin öğrenme sayesinde çok hızlı ve doğru kararlar ortaya çıkıyor. Milisaniyeler içerisinde verilen kısıtlı zaman kararları ne kadar çabuk olursa verimler artıyor. Şöyle örnek vermek gerekirse; derin öğrenme öncesinde 100 banner gösteriyorsak, 100 banner’da tıklama oranları 1’in altında oluyor. Derin öğrenme ile 100 banner’da tıklama oranları 1’in üzerine çıkıyor. Maciek Mikolajczak: Birçok farklı projede derin öğrenme kullanılıyor. Büyük şirketler de derin öğrenmeyi projelerine dâhil etmeye çalışıyorlar. Belli bir ülke bazlı düşünmemize gerek yok aslında. Küresel olarak derin öğrenmenin kullanımı oldukça fazla zaten.
“E-ticarette büyük bir ülkeyiz; ancak hala kat etmemiz gereken yol var ”
Peki, Türkiye’yi diğer pazarlarla kıyasladığımızda neler söylersiniz?
Ömer Aras: Türkiye e-ticarette hala büyük bir ülke. Fakat hâlâ kat etmemiz gereken yol var. Daha önce de belirttiğim gibi, akıllı telefon kullanımı çok fazla ama e-ticaret sitelerinin uygulamaları henüz yeni yeni piyasaya çıkmaya başladı ve bu uygulamalar da yeni yeni kullanılıyor. Oysa Avrupa ve Amerika’da kullanıcıların büyük kısmı uygulama üzerinden alışverişlerini yapıyor. Geliştirmemiz gereken noktalardan biri bu. Bir diğer önemli nokta da lojistik. Lojistik tarafında sorunlar yaşandığı için kullanıcılar ‘offl ine’a odaklanıyor. Genel olarak kargo şirketlerinin biraz daha e-ticareti desteklemesi gerekiyor.
Maciek Mikolajczak: Benim bulunduğum pazarlar büyüyor. Tabi bazıları daha çok bazıları ise daha az; ancak Türkiye burada en fazla büyüyen ülkeler arasında yer alıyor. Tabi bunun en büyük sebebi, Doğu ve Orta Avrupa Batı Avrupa’ya kıyasla orada büyüyecek daha fazla alan mevcut. Diğerleri gelişmiş pazar olduğu için onların büyümesi daha az oluyor. Amerika’da ise tüm Avrupa ülkelerinin tamamında daha fazla bir pazar söz konusu.