Özel buluta 50 milyar doların üzerinde harcama yapılacak

Hibrit bulutun ölçeklenebilirlik, esneklik, hız, maliyet ve güvenlik özellikleri ile pazarda iddialı duruma gelmeye çalışan her büyüklükte şirkete ve büyümekte olan ekonomilere hitap ettiğini vurgulayarak sözlerine başlayan IBM Bulut Türkiye Direktörü Nedim Nazlı, “Küçük işletmeler buluttan yararlanarak büyürken, aynı zamanda istihdam yaratıyor. İstihdam yaratılması, dünyanın her yanındaki gelişmekte olan ekonominin önemli odak noktalarından birini oluşturuyor. Hibrit bulut yaklaşımıyla kuruluşlar ne zaman geleneksel bilgi teknolojileri altyapısını, ne zaman bulutu kullanacaklarını kendileri seçebiliyor. Bu yaklaşım, kuruluşların dayanıklılık, güvenlik ve mevzuat gerekliliklerinin yanı sıra hız ve esneklik gereksinimlerini karşılarken, aynı zamanda onlara en iyi işlevselliği sağlıyor. Hibrit bulut aynı zamanda en fazla değerin elde edilmesi için mevcut verilerin potansiyelini açığa çıkararak, kuruluşların potansiyel sorunları öngörebilmesine imkân tanıyor ve yüzlerce açık kaynak teknolojisine erişim sağlıyor” dedi.

IBM olarak kamu ve özel, kurum içi her alanda entegrasyon sağlayan, bütünsel bir hibrit çözümü sunan tek sağlayıcı olduklarını ifade eden Nazlı, “Bu da kurumlara değer katıyor ve ihtiyaçlarının karşılanması konusunda üstün bir yetenek kazandırıyor. IBM, 19 ülkede 60’a yakın bulut veri merkezi üzerinden küresel bir ağa sahip. Bu da müşterilere önemli bir esneklik kazandırıyor. IBM bulut altyapısı aynı zamanda nesnelerin interneti, blockchain, büyük veri ve kognitif çözümler genelinde de önemli bir kaldıraç görevi görüyor. IBM Bulut üzerinde gelecek nesil kognitif çözümlere erişim müşteriler açısından yeni değerler kazandırıyor” diye konuştu.

“Şifreleme teknolojileri korunmasız verilerin yanlış ellere düşmesini önlüyor”

Güvenlik noktasına da dikkat çeken Nedim Nazlı, hibrit bulutta kullanıcıların uygulamalara ve kaynaklara nerede olursa olsun erişebilmeleri için genel ve özel bulut bölümlerinin sorunsuz şekilde birbiri ile entegre edilmesi gerektiğine işaret ederek, her bir segmentte depolanan ve kullanılan verilerin, yeterli koruma düzeylerine sahip olmasını sağlamak için de kapsamlı bir güvenliğin tesis edilmesinin önemini vurguladı. Nazlı şöyle devam etti: “Hibrit bulut için entegre bir güvenlik modeli, yönetilebilen erişimden, veri korumasından, anormallikler, tehditler ve aktivitelerin tam olarak görünürlüğünün sağlanabilmesinden oluşuyor. Yönetilen erişim, kullanıcı kimliklerinin ve kimlik doğrulama isteklerinin sıkı bir şekilde kontrol edilmesini ve böylece yalnızca yetkili kullanıcıların her iki ortamda tutulan kaynaklara erişebilmesine olanak sağlıyor. Veri koruması konusunda uyulması gereken düzenlemeler de bulunuyor. Bilgilerin çalınmasına yönelik saldırılardan verileri korumak için işletmelerin gerekli önlemleri alması bir zorunluluk. Yeterli veri korumasını sağlamak için tehdit oluşturan zayıf noktaları belirlemek ve verilerin nasıl kullanılacağını izlemek için kontroller yapılması gerekiyor. Şifreleme teknolojileri, korunmasız verilerin yanlış ellere düşmesini önlüyor. Entegre bir güvenlik çözümünün üçüncü parçası ise, olası herhangi bir ihlale karşı görünürlüğe sahip olmak. Bu nedenle, tehditleri izleyen ve takip eden önlemler alınması gerekiyor. Anormalliklere karşı uyarı mekanizmasının olması; düzenlemelere uyumluluk ve bir kuruluşun güvenliğinin olabildiğince su geçirmez olmasını sağlamak için hayati öneme sahip. Bu önlemler alındığı sürece, güvenlik konusundaki endişeler, bulut teknolojisinin nimetlerinden faydalanmanın önünde engel olmayacaktır.”

“IBM Özel Bulut Platformu birçok sektör için yeni bir dönemin kapısını açıyor”

Değişen ve hızla gelişen ihtiyaçları karşılayabilmek için farklı sektörlerde faaliyet gösteren kurumsal firmalar, girişimciler ve kamu kurumlarının ölçeklenebilir, çevik ve felaket durumlarına dayanıklı uygulama ve BT altyapısına sahip olmak istediklerini belirten Nedim Nazlı, “Bu nedenle bulut altyapılarından faydalanarak, yeni nesil bulut uyumlu uygulama geliştirmenin yollarını arıyorlar. Ancak yasal uyumlulukla ilgili zorluklar, bu konuda ciddi kısıtlamalar oluşturuyor. Yasal regülasyonlar nedeniyle bulut altyapısından faydalanamayan kuruluşlar, artık bulut platformunun yeteneklerini on-premise olarak da kullanabilecekler. IBM’in bu yönde geliştirdiği yeni IBM Özel Bulut Platformu (IBM Cloud Private), birçok sektör için yeni bir dönemin de kapısını açıyor diyebiliriz. IBM Özel Bulut çözümü, müşterilerimize kendi veri merkezlerinde regülasyonlarla uyumlu genel bir bulutun faydalarını ve esnekliğini sağlayacak bir platform sunuyor. IBM Özel Bulut Platformu ile hem popüler açık kaynak kodlu yazılımları hem de alanında lider IBM orta katman ve analitik çözümlerini içeren zengin bir katalog sunuyoruz. Bu sayede müşterilerimizin tercih ettiği teknolojileri kullanarak, tek bir platform üzerinde bulut uyumlu yeni nesil uygulamalar geliştirebilmelerine yardımcı oluyoruz. IBM Özel Bulut Platformu üzerinde geliştirilen uygulamaların kolayca IBM Bulut hizmetleri ile entegre edilerek, hibrit çözümler üretilmesi konusunda da aktif olarak çalışıyoruz. Bu kapsamda, en çok kullanılan hizmetler IBM’in yapay zekâ platformu Watson, nesnelerin interneti (IoT) ve Weather Company servislerinden oluşmakta. Veri güvenliği ve regülasyonları gözeterek, uçtan uca IBM Bulut üzerinde sektöre özel, gelecek nesil kognitif çözümlerin geliştirilmesi konusundaki öncülüğümüzle, müşterilerimize çözümler sunmaya devam ediyoruz” dedi.

Günümüzde veri tıpkı bir altın madeni gibi

Nedim Nazlı’ya göre; günümüzde veri tıpkı bir altın madeni gibi… “Verinin yüzde 80’i ise hala erişilebilir nitelikte değil ve bu veriler kurumlara ait. Müşteri verilerinden ulaştırma altyapı verilerine, ödeme verilerinden tedarik zinciri verilerine kadar aklınıza gelebilecek her türlü ürün. Artan veri hacmini kullanabilmek için de kognitif teknolojilerden faydalanmak gerekiyor ve buna yönelik de ciddi bir eğilim söz konusu. Gelecekte yapay zekaya olan yatırımların da artacağı öngörülüyor. İşte bu ortamda kognitif teknolojiler ve nesnelerin interneti çağında bu teknolojilerden faydalanmak için de güçlü bir altyapınızın olması gerekiyor. Önümüzdeki dönemde kognitif iş yapış biçimleri sayesinde bilgi teknolojilerini kullanarak aldığımız hizmetlerin bulut teknolojileri kullanılarak yönetileceğini ve bireylere ve kurumlara sunulacağını görüyoruz” diyen Nazlı, dünya genelinde genel bulut kullanımının yaygınlaşmaya devam ettiğini, bu noktada da özellikle finans ve sağlık hizmetleri gibi devlet düzenlemesine tabi olan sektörlerdeki kuruluşların özel buluttan yararlandığını kaydetti.

“Dünyada her gün  5,5 milyon bulut tabanlı hizmeti yönetiyoruz”

Nedim Nazlı: “IBM'in pazar öngörülerine göre şirketler, 2017 yılından itibaren tüm dünyada özel bulutları oluşturmak ve bunları geliştirmek için 50 milyar doların üzerinde harcama yapacaklar. 2020 yılına kadar bu şirketlerin yıllık bazda yüzde 15-20 arasında büyüme oranları kaydetmeleri de tahminler arasında yer alıyor. Biz de IBM olarak bugüne kadar buluta 8 milyar dolar yatırım yaptık ve bu alanda 18 şirket satın aldık. Aynı zamanda SoftLayer firması ile piyasadaki en iyi bulut çözümlerini de portföyüyle entegre bir biçimde müşterilerimize sunuyoruz. IBM olarak Türkiye’de bulutun adaptasyonunu artırmak, doğru bulut yatırımlarını teşvik etmek ve kurumların bulut ile rekabetçi hale gelmeleri adına öncü bir görev üstleniyoruz. Aynı zamanda tüm dünyada her gün 5,5 milyon bulut tabanlı hizmeti yönetiyoruz. Bulut konusunda çalışan 37 bin uzman kadromuz var ve bulut alanında 2017 yılında elde ettiğimiz bin 900’den fazla patentle bu alandaki yatırımlarımıza devam ediyoruz.”