Oyunda 'iş' var

Son dönemde ciddi bir ivme kazanan oyun geliştirme sektöründe yıllık 400 milyon dolar ihracat gerçekleştiriliyor. Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği yetkilileri, yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla okullarda öğrencilerle buluşuyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türk oyun sektörünün sosyal ve ekonomik gelişimi için faaliyet gösteren TOGED, aynı zamanda sektörün artan insan kaynağı ihtiyacına yönelik eğitim çalışmaları yürütüyor. Ordu’nun İkizce ilçesindeki Şehit Hüseyin Akar Ortaokulu'nda bir teknoloji sınıf açmaya hazırlanan TOGED, çeşitli illerde düzenlediği konferanslarla da öğrencilere ulaşmaya çalışıyor.

Derneğin yönetimi, son olarak İstanbul’un Kartal ilçesindeki Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğrencilere oyun geliştirme konusunda bilgi verdi.

Öğrencilere oyun geliştirme sektöründe kendilerini bekleyen fırsatları, iş olanaklarını, oyun geliştiricilerin durumunu ve sektörün ihtiyaçlarını anlatan TOGED Başkanı Ali Erkin, lise sıralarında oyun geliştirmeye nasıl başlanabileceğini konusunda öğrencileri bilgilendirdi.

TOGED olarak oyun geliştirme eğitimine ilköğretimden itibaren başlanması gerektiğini düşündüklerini ve bu bağlamda liselere de büyük önem verdiklerini vurgulayan Erkin, çünkü oyun geliştirmeye yönelik ilk somut örneklerin buralardan çıkması gerektiğine inandıklarını söyledi.

Türkiye'de oyun geliştirme sektörünün en büyük sıkıntısının yetişmiş insan kaynağı olduğuna dikkati çeken Erkin, sektöre ilgi duyan öğrencilere şu önerilerde bulundu:

"Sektörde faaliyet gösteren firmalara stajyer arkadaşlar geliyor. Bunların bir oyun yapmalarını ya da oyunun bileşenlerine ait bir işle gelmelerini istiyoruz. Bu tür bir işle firmaların kapısını çalanlar, başvurularında çok daha öne çıkıyorlar. Bu basit bir oyun olabilir, bir tavla oyunu olabilir, oyunun alt bileşenlerinden herhangi bir alana ait bir çalışma olabilir. Bunun büyüklüğünün de bir önemi yok. Sektörün aradığı, yapılan işin mantığının anlaşılmış olması. Bu nedenle öğrenci sıralarındayken hayallerini hayata geçirmeye çalışanlar, bunları ürüne dönüştüren ya da buna gayret edenler sektöre ve iş hayatına girdiklerinde önemli bir avantaj sağlıyorlar."

Personel göçü tersine döndü

Sektöre ilgi duyanların oyun firmalarında çalışmanın yanında çeşitli kurum ve kuruluşların sunduğu desteklerle kendi şirketlerini de kurabileceklerine dikkati çeken Erkin, şöyle konuştu:

"Oyun geliştirme sürecinde aslında araştırma ve geliştirmeye dayanan bir yazılım üretiliyor. Bunun sonucunda da yüksek katma değerli ihracat yapılıyor. Sektörün yıllık 400 milyon doları aşan bir ihracatı var. Oyun geliştirme sektörünün ihracatı, Türkiye'nin yazılım ihracatının yaklaşık yarısına karşılık geliyor. Ölçülebilir ve sürdürülebilir büyüme yapısına sahip bir sektör söz konusu.

Geçmişte savunma şirketlerinde çalışmak çok cazipti ve bizden de çok personel alırlardı. Çünkü maaşları yüksekti. Sektörün gelişimiyle beraber sunulan maddi olanaklar da arttı. Artık biz savunma sanayisinden çalışan alır duruma geldik. Bu alanda kendini iyi yetiştirmiş, geliştirmiş, ödevine iyi çalışmış arkadaşımızın işe girememe ihtimali yok. Maaş, çalışma koşulları olarak da oldukça ileri durumdayız."

Başka sektörlere de kapı aralıyor

Erkin, sektörün gelişiminin yetişmiş insan gücüne olan ihtiyacı fazlasıyla artırdığını söyledi.

Sektörde çalışanlar ve ihtiyaç duyulan insan kaynağının profiline ilişkin de bilgiler veren Erkin, şunları kaydetti:

"Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın yarısı yazılım geliştirici, yarısı grafiker. İçlerinde çeşitli bölümlerden üniversite mezunları da var, olmayanlar da. Programcı, grafikerin yanı sıra çok farklı disiplinlerden ve bölümlerden arkadaşlarımız da bulunuyor. Ama işe alırken aradığımız özellikler bakımından hepsi aynı teste tabi tutuluyor. Burada da o güne kadar yaptıkları çalışmalar büyük önem taşıyor. Tüm bu uğraşlara erken yaşlardan liseden başlanması, oyun oynarken bir yandan da bunun arka planına kafa yorulması büyük avantaj oluşturuyor. Bu çabalara lise çağlarında girilmesini önemsiyoruz. Üniversitede kişisel beceriler sınırlı olarak geliştirilebiliyor. Lise yıllarında oyun geliştirmede kullanılan programlar kullanılmaya başlanırsa, oyunlara mod geliştirilirse sonrası için harika olur. Bu becerilerin kazanılması oyun sektörünün dışında bilişim, savunma sanayisi gibi sektörlerin de kapısının aralanmasını sağlıyor.

Bizim sektörün en önemli açmazı anne-babaların tutumu. 'Çocuğum git doğru düzgün bir işle uğraş, oyun yapma' diyorlar. Hem ailelerle hem erken yaşlarda öğrencilerle erken yaşlarda tanışıp sektöre insan kaynağı yaratmak lazım. Bugün oyun yapan yarın yazılımın hemen her alanında, savunma sanayisinde çalışır. Oyun geliştiriyor diye ömür boyu oyun geliştirecek diye bir şey de yok."

Bu konularda ilginizi çekebilir