“Medeni” bir siber ortam için 7 öneri
Dijital finans hizmetlerinin gelişimi 1.6 milyar insana daha ulaşmayı mümkün kılacak. Bu, 2025’e kadar gelişen ekonomilerin % 6 büyümesine; yani 3.7 trilyon dolara denk geliyor. Bugün her dört kara para aklama vakasının üçü djital para ile gerçekleşiyor.
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Dijital ödeme sistemleri ve finans hizmetleri çok hızlı büyüyor ve ödeme sistemlerinde ciddi bir devrim yaşanmasına neden oluyor. Wilson Center’ın yayınladığı “Follow the Money: Civilizing the Darkweb Economy” (Parayı Takip Et: Derin İnternet Ekonomisini Medenileştirmek) raporu da bu konuyu ele alıyor.
“Dark Web” ya da “Deep Web” derin internet anlamına geliyor. Herkesin erişimine açık olmayan, özel ağlarda barınan web sitelerinin yer aldığı, bizim kullandığımız yüzeysel internetin daha alt boyutlarını temsil ediyor. Kuralların ya da yasakların olmadığı sınırsız bir alan anlamına geliyor.
Araştırmaya göre, dijital finans hizmetlerinin gelişimi, bugün banka hizmeti almayan veya alamayan 1.6 milyar insana daha ulaşmayı mümkün kılacak. Bu, 2025 yılına kadar gelişmekte olan tüm ekonomilerin GSYİH’sının yüzde 6 oranında artması anlamına geliyor. Bu artışın rakamsal yansıması ise tam 3.7 trilyon dolar. Bu rakamlar işin olumlu tarafı; fakat küresel finans sisteminin dijitalleşmesi sorunları da beraberinde getiriyor. Dijital finans işlemlerinin artması ile birlikte, siber saldırı potansiyeli de ciddi oranda artış kaydediyor. Dünya Ekonomik Forumu tahminlerine göre, siber suçların küresel ekonomiye verdiği yıllık zarar 445 milyar dolara ulaşmış durumda.
Her dört kara para aklama vakasının üçü djital para ile
Rapora göre, siber suç salgınının süreklilik kazanmasının en önemli nedeni, sanal paralarla bağlantılı olarak artışa geçen sermaye transferi. Bitcoin, Çin merkezli AliPay ve Rusya merkezli WebMoney gibi sistemler kuruldukları günden bu yana, inanılmaz bir hızla büyüyorlar. Anti-Money Laundering (AML) ve Know Your Customer (KYC) gibi kara para aklama karşıtı dijital hizmetler devreye girmiş olsa da, hızla gelişen teknolojiler karşısında yetersiz kalıyorlar. Teknoloji geliştikçe, uluslararası finans sistemi önündeki tehditler de artıyor. FBI istatistiklerine göre bugün dünya genelinde gerçekleşen her dört kara para aklama vakasının, üçü djital paralarla gerçekleşiyor.
Kara para aklamak, internet ortamındaki yasadışı faaliyetlerden sadece biri. Silahtan, uyuşturucu ticaretine, sahte kimlik belgelerinden, bilgi hırsızlığına kadar çok sayıda suç söz konusu. Anonim sanal paraların kullanımın artması da, bu suçlar için küresel bir pazar yaratma ve çok insana ulaşma imkanı tanıyor kaçınılmaz olarak. Ve işin daha da önemlisi, siber suçların 2018 yılında çok daha yıkıcı olacağının beklenmesi. Hızla gelişen dijital altyapılar yasadışı faaliyetlere üç avantaj sağlıyor: Bunlardan birincisi, yasadışı ürün ve hizmetlerin depolanması; ikincisi ürün ve hizmet alışverişinin sağlanması için finansal araç sunması; üçüncüsü ise yasadışı ürün ve hizmetlerin dünya genelinde başarılı bir şekilde ulaşımının sağlanması.
“Follow the Money: Civilizing the Darkweb Economy”nin hedefi, ikinci ayağı ortadan kaldırmak; yani kara para aklama karşıtı (AML) hizmetlerle, internetin yasadışı ticaret için finansal araç sunmasını engellemek. Yani sanal ortamın daha medeni bir şekilde işlemesine katkı sağlamak.
Derin internet ekonomisini medenileştirmek
Rapor, internetin yasadışı ticaret için finansal araç sunmasını engellemeye yönelik 7 öneri sunuyor:
1. Tüm suçların yüzde 50’sinden fazlasının siber unsur içermesi nedeniyle, yaşanacak kayıplara karşı uluslarası bir garanti fonu yaratmak gerekiyor.
2. Siber suçların veya siber ispiyonculuğun önüne geçmek için Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF) veya ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Finansal Suçlar Uygulama Ağı (FinCen) gibi mevcut otoritelerin modernleştirilmesi ve güçlendirilmesi gerekiyor.
3. Her bir dijital ödeme sisteminin KYC protokülüne uyum göstermesi; ve siber suçlara yönelik tüm yasalarla işbirliği içinde hareket etmesi gerekiyor.
4. Kara para aklama ve terörizm finansmanı sırasında el konan paralarla uluslararası bir fon oluşturulması ve bu fondan sağlanan gelirin küresel finans sisteminin korunmasını sağlayacak bir altyapı oluşumuna aktarılması önem taşıyor. Küresel bir kamu/özel sektör işbirliğini temsil edecek olan bu fon, aynı zamanda alternatif ödeme sistemleri kullanarak para aklayanlarla da mücadele edebilir. Öte yandan, böylesi bir ortaklık kapsamında küresel, uygulanabilir yasalar oluşturularak, özel sektörün güçlenmesi ve bankacılık hizmeti almayan toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilmesi de sağlanabilir.
5. Müşterilerini tanımak istemeyen veya siber suç faaliyetlerinde bulunma ihtimali olan hesapları donduran sanal para sistemlerinin denetime alınması önem taşıyor.
6. Siber suç ile mücadelenin uluslararası boyutta olması ve Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS)’in devreye girmesi gerekiyor. “Merkez bankalarının bankası” olarak bilinen BIS, 1930 yılından bu yana para ve finansal istikrarın sağlanması amacıyla uluslararası işbirliğini güçlendirmeyi hedefl iyor. BIS’in üyesi olan 60 merkez bankası küresel GSYIH’nın yüzde 95’ini temsil ediyor.
7. Gelişmekte olan ekonomilerin bu sürece dahil olması ve uluslararası işbirliğinin güçlenmesi için, fondan sağlanacak gelirin yüzde 40’ının bu ekonomilere verilmesi önem taşıyor.