KOBİ'leri kod yazmadan kullanılabilen bir platformla tanıştırıyoruz

Ofisim Kurucusu ve CEO’su Serdar Turan kendilerini ‘Türkiye’nin ilk ve tek kodlama bilgisi gerektirmeyen bulut tabanlı uygulama geliştirme platformu’ olarak tanımlıyor. Turan’a göre, ‘low-code’ ya da ‘no-code’ şeklinde adlandırılan benzer platformlar, kurumlara inanılmaz hızlar kazandırıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DERYA COŞKUN SAYIN

Her sektörden işletmeye iş ihtiyaçlarını karşılamak için sunduğu teknoloji ile destek veriyor Ofisim. Kolay özelleştirilebilir, esnek, aynı zamanda her yerden kolayca ulaşılabilen iş uygulamaları ile dikkat çeken platform, kullanılan bulut altyapısı ile şirketlerin iş süreçlerine özel, gerektiği kadar ve etkili çözümler sunuyor. Bu kapsamda Ofisim Kurucusu ve CEO’su Serdar Turan da Ofisim’den bahsederken buluta özellikle vurgu yapıyor. Serdar Turan, Ofisim hizmetlerini farklı kılan etkenlerden bahsederken söze, “Kurumların asıl ihtiyaç duyduğu şey ise kod yazmaya gerek duymadan, tamamen modelleme yöntemleri ile kurgulanan ve gereksinimleri karşılayabilen güçlü bilgi yönetim sistemlerine sahip olabilmek. Yeni gelişen ve ‘low-code’ ya da ‘no-code’ şeklinde adlandırılan bu platformlar, kurumlara inanılmaz hızlar kazandırabiliyor” diyerek başlıyor. Ofisim olarak, Türkiye’nin ilk ve tek kodlama bilgisi gerektirmeyen bulut tabanlı uygulama geliştirme platformunu hayata geçirerek, bu alanda şirketlere çok önemli hizmetler sunduklarını kaydeden Turan, “Low-code platformumuz olan PrimeApps ile geliştirdiğimiz Ofisim İK ve Ofisim CRM uygulamalarımız, kullanıcılara herhangi bir kodlama bilgisi gerekmeden iş uygulamaları geliştirme imkânı veriyor. Özellikle Müşteri İlişkileri Yönetimi, İnsan Kaynakları, Proje Yönetim Sistemleri ve Doküman Yönetim sistemleri gibi ‘Bilgi Yönetim Sistemi’ şeklinde tabir ettiğimiz uygulamalar low-code platformlar ile çok hızlı hayata geçirilebiliyor. Öyle ki aylar süren uygulama geliştirme süreleri, sürükle bırak yöntemlerle tasarlanabilen yapılar ile birkaç günde tamamlanabiliyor” diyor. Farklı sektörden her ölçekte şirketle çalıştıklarını söyleyen Serdar Turan, müşterilerinin uygulamalarını hızlıca özelleştirerek, ihtiyaçlarına göre uyarlayabildiklerini belirtiyor. Müşterilerin web sayfası üzerinden saniyeler içerisinde istedikleri yeni form ya da form alanı oluşturabildiğini, iş süreçlerinde onay gerektiren ya da iş akışı olan bir durum varsa, birkaç tıkla bunu tanımlayabildikleri gibi, uzman ekiplerinden destek alarak da özelleştirmeyi yapabildiklerini anlatıyor.

“Bulutun sunduğu veri depolama avantajı birçok şirketin ilgisini çekiyor”

Serdar Turan’a göre, birçok şirket iş sürekliliğine bir bütün olarak bakılmaması ve başta yapılması gereken uçtan uca planlamanın tam yapılamaması nedeniyle, farklı sistemlerde tutulan ve her birimin kendi ihtiyacına göre güncellediği, birbiriyle uyuşmayan veriler yığınıyla boğuşmak zorunda kalıyor… Bu şekilde iş süreçleri arasında ilişki ve bütünlük olmamakla birlikte sistemler arasında entegrasyon eksikliğiyle de çalışmak durumunda kaldıklarını ifade eden Turan, bunun da hem verimliliği hem de genel olarak sürekliliği olumsuz etkilediğini kaydediyor. Turan şöyle dedevam ediyor: “Oysa her geçen gün gelişen bulut teknolojilerini üst başlık olarak alan Ofisim uygulamaları gibi uygulamalar, verinin bir merkezde tutulmasını, sistemler arası veri akışının otomasyonla sağlanmasını ve iş akışlarının minimum manuel sürece gereksinim duyarak ilerlemesini sağlıyor. Bu da iş sürekliliğini ve verimliliği artırıyor. Üstelik günümüzde hemen her iş kolunda mobilitenin öne çıkması bulut teknolojilerine olan ihtiyacı artırıyor. Verilere herhangi bir yerden herhangi bir zamanda erişmek şirketlere esneklik kazandırıyor, bu da uzun vadede kârlılığı olumlu etkiliyor. Ayrıca, bulut tabanlı uygulamaların sunduğu veri depolama avantajı birçok şirketin ilgisini çekiyor. Fakat bulut tabanlı uygulamaları kullanırken bu verilerin üçüncü bir partiyle paylaşılması, verilerin geri alınamaması ya da siber saldırıya maruz kalması konuları aynı ölçüde endişe verici olabiliyor. Bu noktada uygulamanın temin edildiği şirketin verileri nasıl koruduğu ve sakladığının sorgulanması gerekiyor. Ofisim uygulamalarının tüm verileri KVKK’ya uygun şekilde, bulut standartlarınca belirlenmiş güvenlik protokolleriyle korunuyor ve müşteriye ait hiçbir veri bir başkasıyla paylaşılmıyor.”

“Kutudan çıktığı haliyle bir CRM uygulaması satabildiğiniz dönem geride kaldı”

Türkiye’nin bulut çözümleri ile imtihanını sorduğumuz Serdar Turan, iş sürekliliğine bir bütün olarak bakan şirketlerin sayısının sürekli olarak arttığını, buna bağlı olarak farkındalığın geliştiğini belirterek, “Bunu Bulut Bilişim’e yapılan yatırımlardan da anlamak mümkün. Müşterinize kutudan çıktığı haliyle bir CRM uygulaması satabildiğiniz dönem, artık geride kaldı. Şirketler artık iş sürekliliği konusunda daha bilinçli ve ihtiyacını net şekilde biliyor. Tek bir iş ihtiyacına ya da sürecine dönük kutu çözümlerden ziyade, entegre çözümler talep ediyorlar. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren ve farklı iş modellerine sahip birçok şirket, Bulut tabanlı İnsan Kaynakları ve CRM uygulamalarıyla bütün iş süreçlerini kolayca yürütebilirken, zaman ve maliyet tasarrufu da sağlıyorlar. Ancak uzun yıllar geleneksel metotlarla çalışmış olan şirketler için bir adaptasyon sürecinin mutlaka olması gerekiyor. Pazarın gelişimine ve müşterilerin taleplerine baktığımızda, gelecekte pazarı domine edecek olan uygulamaların; hızlı ve kolay entegre olan, iş süreçlerinin kolayca tasarlanabildiği uygulamalar olduğunu söyleyebiliriz. Biz şu anda bile, sunduğumuz çözümlerle bu talepleri tam olarak karşılayabiliyoruz. Bununla birlikte bulut mimarisine geçildiğinde hem veri kaybı yaşanmadığı, hem de bulut teknolojilerine sahip kesintisiz ve entegre çözümler bulunabildiği için, iş sürekliliği yatırımları ile paralel yükselen bir talep ve trend var diyebiliriz” şeklinde konuşuyor.

“Yurtdışında bir ofis ile faaliyet göstermek planlarımız arasında”

Serdar Turan: “Ofisim’i Türkiye’deki bulut tabanlı iş uygulamaları alanında lider konuma getirmek istiyoruz. Biz bir teknoloji şirketiyiz. Hedefl erimiz doğrultusunda Ar-Ge personelimizle teknoloji alanında önemli çalışmalara imza atıyoruz ve bu alandaki yatırımlarımızı çok önemsiyoruz. Yoğun Ar-Ge çalışmalarımızın sonucu olarak, PrimaApps platformumuza yakında ekleyeceğimiz birçok özelliğin yanı sıra, Türkiye’deki ilk yapay zeka destekli low-code platformunu da hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ayrıca CRM ve İnsan Kaynakları uygulamalarımıza bu yıl yeni özellikler eklemeye devam edeceğiz. Pazarlama ve satış çalışmalarımızla 2019 yılına 10 binin üzerinde kullanıcıyla girmeyi hedefl iyoruz. Tüm bu yaptığımız çalışmalarla Türkiye’de elde ettiğimiz başarıyı yurtdışına da taşımayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, PrimeApps platformumuzu uluslararası pazarlara açmak ve önümüzdeki dönemde yurtdışında da bir ofis ile faaliyet göstermek planlarımız arasında üst sıralarda yer alıyor.”

Bu konularda ilginizi çekebilir