Kadın girişimci geleceğin mucitlerini çekirdekten yetiştiriyor

SİBEL SANCAKLI

İSTANBUL - Kendi imkanlarıyla Turuncu Maker Lab’ı kuran Bilgisayar Mühendisi Aslı Tanrıkulu, bu kursla 2 yılda 120 çocuk mucit adayı yetiştirdi. Günümüzde sıklıkla duyduğumuz konulardan biri çocukların henüz küçük yaştan bilişim okuryazarlığını öğrenmeye başlayarak gelecekte ülkemizin teknolojik gelişimine katkı sağlamaları. Bu bağlamda algoritma, kodlama, robotik gibi dersleri bir arada sunan kurslardan biri bu kez İstanbul’un Bayrampaşa ilçesinde bir kadın girişimci tarafından kuruldu. Çocukların fen, teknoloji, mühendislik, matematik ve sanat disiplinlerini bir arada farklı deney ve çalışmalarla sunma hedefi koyan Tanrıkulu, kurmuş oldukları kursla ilgili bilgiler verdi. Kendi çocuklarının büyümesiyle birlikte teknolojiyi faydalı kullanımı konusunda eşiyle birlikte fikir yürüttüklerin kaydeden Tanrıkulu, “Önce işe kendi çocuklarımdan başladım. Çocuklarıma kodlama öğrettiğim platformu duyan akranları ve komşularımız da görüp ne öğrendiklerini merak edip kendi çocuklarının da yönlendirilmesini istediler. Çünkü onlar da teknoloji bağımlılığı gibi bizimle aynı sorundan muzdariplerdi” dedi. 6 kişilik bir grup oluşturduklarını kaydeden Aslı Tanrıkulu çalıştığı yazılım ofisinde küçük bir atölye oluşturarak ürün eğitimlerine başladıklarını belirtti.

Türkiye’de yeni bir kavram: Maker atölyeleri

Ülke olarak teknolojiyi üreten tarafta olma hayalleri olduğunu belirten Tanrıkulu, “Maker kavramı, dünyada popülerleşen fakat Türkiye’de çok yeni bir kavram. Biz çocuklarımıza sırasıyla algoritma, kodlama, elektronik ve robotik öğretiyoruz. Müfredatımız çocukların anlayabileceği hale getirmek amacıyla bir öğretmen ve bir profesör tarafından incelendi, öneriler alındı ve uygun şekilde iyileştirmeler yapıldı. Bu anlamda bizi arayıp müfredat isteyenlerin önce iyi niyetli olup olmadıklarını anlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Çiçeğini sulamayı unutan çocuktan 'Mutlu Çiçek Projesi'

Aslı Tanrıkulu, öğrencilerine çevrelerinden hayata dair sorun tespit ettiği konulara yönelik, bilişim kullanarak çözüm üretmeyi teklif etmiş ve ortaya Mutlu Çiçek Projesi çıkmış. Tanrıkulu projeyi şöyle anlattı: “Öğrencilerimizden biri çiçeğini sulamayı unuttuğunu ve kurumasını nasıl önleyebileceği ile ilgili bir çözüm üretmek istediğini söyledi. Biz de burdan yola çıkarak öncelikle çocuklarla oturduk ve bir algoritma çizdik. Sonrasında kodlamasını yaptık ve elektronik aletlerle ve robotikle beraber toprak belli bir nem oranının altındaysa ‘buzzer’ denen elektronik aletin ötmesini ve çiçekler henüz kurumadan alarm verecek bir sistem geliştirdik. Bu onun çok sevindiği bir konu oldu. Adına da oyunlaştırmak adına ‘Mutlu Çiçek Projesi’ dedik.”