Gerçek şikeye 'sanal' çözüm
Nihat Ergün, dünyanın ilk sanal antrenör programını Türk takımlarına önererek, "Kulüpler buna ilgi gösterdikleri zaman maçları şikeyle almaktan vazgeçecek" dedi
İSTANBUL - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, dünyanın ilk sanal antrenörünü ve futbol analiz yazılımını icat eden teknogirişimci Raşit Alemdar'ın projesini Türk futbol takımlarına önererek,"Kulüpler buna ilgi gösterdikleri zaman maçları şikeyle almaktan vazgeçecek" dedi.
Tribünlerde söven, taş atan ya da olay çıkaranların haber olma hakkının proje geliştirenlerden daha fazla olmadığını söyleyen Ergün, zirvede futbol kulüplerine yönelik geliştirdiği projesini sunan teknogirişimci Raşit Alemdar'ın projesinin dünyaya çok farklı bir bakış açısı getireceğini dile getirdi.
"Kulüpler maçları şike ile almaktan vazgeçecek"
"Futbol kulüpleri Alemdar'ın projesine ne zaman ilgi gösterecekler bilmiyorum" diyen Ergün, kulüpler buna ilgi gösterdikleri zaman maçları şike ile almaktan vazgeçeceklerini, gerçekten oyuncuların performansı ile maçları kazanacaklarını ifade etti.
Kulüpler söz konusu projeye ilgi duyduklarında, aslında performansı iyi olmayan futbolcuya neden milyon dolarlar verdiklerini sorgulayacaklarını vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:
"Çünkü onun performansını, bu veriler analiz edildiği zaman önceden görmüş olacaksınız veya gerçekten yararlanmak istiyorsanız artık önümüzdeki maçın 11'ini nasıl kuracağına dair çok önemli bilimsel veriler akacak önüne. Eğer hoca o bilimsel verilerle ilgileniyorsa ya da kulüp yönetimi kimleri transfer edebileceği konusunda önceden birçok veri ile tanışmış olacak. Doğru adamları, doğru yere transfer etmiş olacak. Bütün bunlar da oradaki verimliliği artıracak.
Ama futbolcu simsarları ile futbolcu transferi yapılmaya devam ediliyorsa, o zaman hangi adama ne kadar lüzumsuz milyon dolarlar verdiğinizin hesabı hala sorulmayacak. O açıdan bu sisteme ilgi duyan kulüplerin gerçekten işi bilimsel bir temelde ve ekonomik bir temelde yapması mümkün olacak. O zaman da futbol bugün olduğu gibi gereksiz maliyetleri üstlenen ve herkesin taşımak zorunda kaldığı bir yük olmaktan çıkacak, daha ekonomik bir yola girecek."
[PAGE]
"Ar-Ge'ye verilen para büyük ihtimalle batar zaten biz bu riski göze alarak destek veriyoruz"
Bakan Ergün, Bill Gates, Mark Zuckerberg gibi girişimcilerin yirmili yaşlarında bugün ekonomisine damga vuran firmaların temellerini attığını belirterek, "Bunların hiç birisi Rockefeller'ın torunları değiller; bireysel, tamamen kendileri olarak hayatın içine daldılar ve bu büyük başarıları elde ettiler" dedi.
Kamuda ya da özel sektörde çalışma düşüncesinin hakim olduğu gençlik yerine kendi işini kuran bireyler yetiştirilmesi gerektiğini aktaran Ergün, bu yapılırsa Türkiye'nin 2023 hedeflerine daha kolay ulaşılabileceğini dile getirdi.
Bakanlık olarak Teknogirişim Sermayesi programını 2009 yılında başlattıklarını anımsatan Ergün, bugüne kadar bin 34 kişinin bu kapsamda verilen desteklerden yararlandığını kaydetti.
Ergün, "Teknogirişimcilere destek 2001'de bankalardan boşaltılan miktarın yanında devede kulak değil, devenin tüyü kadar bile değil. Ar-Ge alanında büyük riskler büyük fırsatlar var. Teftiş anlayışımıza da bunu oturtmaya çalışıyoruz. 'Devletin parasını batırmış, kamu zararı oluşmuş' diye gelmiyorlar. Öyle bir anlayışla kim Ar-Ge yapar. Ar-Ge'ye verilen para büyük ihtimalle batar zaten biz bu riski göze alarak destek veriyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Bütçelerini artırdıklarını ve her yıl 500 kişiye destek verecek hale getirdikleri bilgisini veren Ergün, geçen yıl 300'ün üzerinde kişinin destek aldığını ama bu yıl bin 746'nın üzerinde 73 kentten başvuru olduğunu ifade etti. Ergün, bu yıl 550 kişiye destek vereceklerini vurguladı.
"Melek yatırımcılar Azrail gibi gelip çocukların canını almasın"
Teknogirşimcilere sadece hibe desteği vermediklerini, onları başka safhada da güçlendirmeye çalıştıklarını belirten Ergün, sözlerine şöyle devam etti:
"Onları melek yatırımcılar ve risk sermayesi fonları ile de buluşturuyoruz. Ama melek var, melek var. Azrail de bir melek, gelip çocukların canını almayın. Onları geliştirecek şeyler yapın. Şimdi yüksek teknolojili ürünler üreten arkadaşlarımızın ürünlerinin kamu alımlarında emsallerinden yüzde 15 pahalı olsalar bile alınması zorunlu hale gelecek. Yani isteğe bağlı olmaktan çıkıp zorunlu hale gelecek. Kamunun böyle bir ürüne ihtiyacı varsa Türkiye'de üretilen ürünü yüzde 15 pahalı bile olsa almak durumunda olacak, hele Ar-Ge'si Türkiye'deki kurumlar tarafından desteklenmiş ürünler ise. Diyeceksiniz ki bizden iş bitirme belgesi istiyorlar. Onu da isteyemeyecekler.
Bakanlığımızın vermiş olduğu belge, iş bitirme belgesi yerine geçecek. Biz bunu destekliyoruz, onaylıdır, başarılı bir üründür noktasına getirmiş olacağız. Böylece önce başkasına sat, sonra gel dönemi de bitmiş olacak. Bu tasarı kanunlaştığında teknogirişimcilerimiz için de kamu alanında önemli bir fırsat kapısı açılmış olacak."
Bakan Ergün, daha sonra bu yıl Silikon Vadisi'ne gönderilecek olan teknogirişimcilere plaket verdi, ardından standları dolaşarak girişimcilerden geliştirdikleri projeler hakkında bilgi aldı.