Dokunarak, konuşarak öğrenme ihtiyacı 'fuarları' popülerleştiriyor

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, "Hedef bütün ürünleri ambalaj içine koyarak, kaynak tasarrufunu hızlandırmak" diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Rüştü BOZKURT

Ambalaj; içine konan ürünü koruyor, dayanıklılığını artırıyor, raf ömrünü uzatıp zaman kazandırıyor. Aynı zamanda israfı önlüyor, ürünün tanıtımını sağlıyor, ona albeni katıyor. Ürünlerin lojistiğini kolaylaştırıyor, akışları hızlandırıyor. Ayrıca; ambalaj; üretilen malzemeden içine konan ürüne; taşıma, dağıtma, geri kazanım gibi "vakit ve nakit kazancı işlevleri" ekliyordu. Ambalaj, bir toplumun gelişme düzeyinin en somut ve anlamlı göstergesiydi.

ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, Interpack Fuarı'na davet edince "Bir daha ya nasip" diyerek gittim, gördüm; zihnimin yettiği kadar da öğrendim.

Zeki Sarıbekir'den beş sorunun yanıtını almak için fuar dönüşü CEO'su olduğu SARTEN'in Balmumcu'daki Merkez Ofisi'nde oturup sohbet ettik:

1- SARTEN'in kısa tarihçesi nasıl anlatılmalı?
2- ASD Başkanlığındaki projeleriniz nelerdir?
3- On yıl sonrası için düşündükleri projeler var mı?
4- INTERPACK'den çıkardığı dersler nelerdir?
5- Geleceği inşa etmek için öngördükleri nelerdir?

- SARTEN nereden nereye geldi?

Zirai faaliyet ve ticaretle uğraşan Sarıbekir ailesi ilk ambalaj fabrikasını 1972 yılında SARTEN adı ile Çorlu'da kuruyor, ayçiçeği ve ay çiçek yağı üretiminin merkezi Trakya'da, o dönemde yağ, dökme olarak satılıyor. Bir süre sonra dökme yağın yasaklanması, Sarıbekir Ailesi'ni ayçiçek yağı ve peynir için metal ambalaj üretimine sevk ediyor. Yıllar içinde büyüyen SARTEN'in, bugün Çorlu'dan sonra, Türkiye'de Silivri, Gebze, Gemlik, Karacabey, Manisa, Ayvalık ve Adana'da, yurtdışında ise Bulgaristan, Rusya ve yakında Hollanda'da olmak üzere toplamda 17 fabrikası var.

Gıda, endüstriyel ürünler, kozmetik ve ilaç sektörlerine metal ve plastik ambalajlar üreten SARTEN, bugün yaklaşık 3 bin kişiye istihdam sağlıyor. 2017'de Türkiye cirosunun 1.1 milyar TL'yi geçmesi beklenen SARTEN'in yurt dışı fabrika ve depolardaki cirosu ise 200 milyon TL'yi aşıyor. Bu rakamlarla SARTEN, bugün ülkemizin lider ambalaj üreticisi konumunda.

- Bir sivil inisiyatif olarak ASD'nin planları nedir?

Zeki Sarıbekir'in şapkalarından biri de ASD Başkanlığı. Ambalaj sektörü gibi iyi örgütlenmiş, ciddi sivil inisiyatifl er oluşturmuş, üretim alanlarında mesleki örgüt yönetimindeki liderlerin değer, beklenti ve davranışları önemli. ASD Başkanı'na programını sorduğumuzda yedi konuya dikkat çekti:

• Ambalaj sektörüne kardeş sektör mesleki örgüt başkanlarından, kapsayıcı bir anlayışla bir Yönetim Kurulu oluşturuldu. Çünkü; çeşitliliğin çok önemli bir değer üretme aracı olduğu düşünülüyor.

• Çok sesli bu yapının orkestrasyonu önem taşıyor. Malzemeler ve tesisler rekabet içinde olabilir; ama çok seslilikten zenginlik üretmeyi başarmalıyız. Sektör sivil inisiyatifl erinin bu düzeye eriştiklerini düşünüyoruz.

• Derneğin amacı, farklı malzemeden oluşan ambalajların iç çekişmeleri değil, uzlaşmayı ve işbirliğinin gücünü öne çıkarmaktır. Hangi malzemeden ambalaj kullanacağının seçimi tüketicinin işidir. Bizim görevimiz, ambalajı çağdaş ülkeler düzeyinde kullanılır hale getirmek, bütün ürünleri ambalaja koymaktır. Hedefimiz ambalajsız hiçbir ürünün bırakılmamasıdır.

• Ürünlerle ilgili sorunlara çözümler üretme, her ürün alt grubunun sorunu. Her biri kendi içinde çözülmeli. Biz sektörün bütününü dikkate almalıyız.

• Onaylanmış proje getiren kardeş derneğe destek sağlayacağız. Üyeleri bilgilendirme temel işimiz olacak. Eğitim, piyasa araştırması gibi çalışmaları uzun süreli desteklerle özendireceğiz.

• Teması artırmalı ve birikimlerimizi zenginlik üretimine dönüştürmeliyiz. ASD'nın 25'inci yılında bu birikimi bir üst basamağa çıkarmayı hedefl iyoruz.

• 2017 ilk çeyreğinde ambalaj sanayii olarak yüzde 15 büyüdük. İlk üç ay 228 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdik. Yeni pazarlar kazanmaya devam ediyoruz. 2016'da 18 milyar dolarlık bir büyüklük elde edildi.180 ülkeye 2 milyon ton ambalajla, 3.9 milyar dolar ihracat büyüklüğüne ulaştık. 2016'da sektörün dış ticaret fazlası 647 milyon dolar düzeyinde. Ortalama ihracatımız 2 dolar/kg birim. Bazı kardeş sektörlerde 3,5 dolar/kg'a çıkıyoruz. 2023'te 10 milyar dolar ihracat hedefl iyoruz. 30 milyar dolarlık bir sektör cirosu büyüklüğü hedefimiz var. Kişi başına tüketim 200 dolar. 2023'te ise kişi başı 300 dolar tüketime erişmek istiyoruz.

On yıl sonrasını düşündüğünde 

Zeki Sarıbekir'e bilincin üç bileşenini anımsatıyoruz: Birincisi, dünyada işimizle ilgili gelişmelerin ne olduğunu bilmek. İkincisi, kendi imkanlarımızı, kısıtlarımızı ve potansiyellerimizi doğru saptamak. Üçüncüsü de, gelecekle ilgili bir plana, projeye ve yaratılmak istenen bir ideal sahibi olmak. Bu açıdan bakılınca gelecek on yılda neler, nasıl yapılmalı?

• Ambalaj sektörü önü açık bir sektör; herkesin yakındığı Çin rekabeti bizde yok. Coğrafi konumumuz çok önemli bir avantaj.

• Kaliteyi sürekli geliştirmeliyiz. Verimlilik performansımızı geliştirirsek, daha büyük pazarlar elde ederiz.

• Hammadde üretimine önem vermemiz lazım. Plastikte hammadde petrole dayalı. Petro kimya tesisleri plastik hammadde arz eden, böylece ucuzlayan, petrolü katma değere dönüştüren ülke olmalıyız. Sektör hammaddelerini uzun dönemli bir bakış açısıyla ele almalıyız.

• Korkuyla bir yere gidilmez. Cesurca hazırlanmalı, Endüstri 4.0'ı yakından izlemeli, otomasyon ve otonom uygulamalara tam zamanında geçmeliyiz.

• Türkiye fırsatlarını iyi değerlendirmeliyiz: İç tüketim artıyor. Süpermarketler artıyor. Paketlenmiş ambalaj ve öğünlük ambalaj artıyor. Her şeyin ambalajlanacağı çağa doğru ilerliyoruz. Ambalaj, israfı önlemenin de bir aracı.

• Ambalajlar sokağa atılmadan, ayrıştırılarak geri dönüşümle ekonomiye yeniden kazandırılmalıdır. Bugün Japonya'da geri dönüşüm oranı yüzde 95, Türkiye'de ise yüzde 55. Elimizdeki potansiyeli değerlendirmeliyiz.

Fuarların işlevi ve INTERPACK'in uyarıları

SARTEN CEO'su Sarıbekir, 90'lı yıllardan bu yana fuarlara ve INTERPACK'e katılıyor. Bu yıl da ASD olarak fuar katılımını özendirmeye özen gösterdi. Yaklaşık 200 firma ile Türkiye, Almanya ve İtalya'dan sonra üçüncü ülke olarak yerini aldı. Sarıbekir'e fuardan çıkarılması gereken dersleri özetlemesini istedik. Gözlemlerini ve analizini şöyle özetledi:

• Fuarlar yeniden popüler olacak: İnsanlar internet iletişimi olsa da, fuara ilişki ağını geliştirmek için gidiyor. İnsanlar arasındaki sosyal ilişkiler bugün de dokunmaya, sözlü söyleşiye, gözle, sözle anlamaya gidiyor. Fuarların konsolide olacağını ama popülerliklerinin artacağını düşünüyorum.

• Platform yapılar hayatımızı derinden etkiliyor. Fuarlar da platform. İnsanlar robot değil. Beş duyusuyla gözlemek, anlamak, açıklamak, sorgulamak, tartışmak farkındalığını artırmak istiyor. Fuar tam da böylesi bir ortam. Orada herkes var: Güçlüsü, gelişeni, geri kalanı… Fuarlar düz ayna gibi güçlü yanlarımızı gösterdiği gibi zaafl arımızı da gösteriyor.

• Tek kullanımlı ve küçük ambalaj, fuarın bize gösterdiği en önemli eğilim. Daha az hammadde ile ambalaj üretmek ve verimli ambalaj geçişi hızlandırmak bütün sektörün ve ambalaj makineleri üretenlerin yakın hedefi.

• Bir başka eğilim "görsellik olanaklarının" hızla gelişmesi. Ambalajlar albeni yaratmada sınır tanımıyor.

• Teknolojide robotik sistemler hızla devreye giriyor. İnsan-makineye dayanan otomasyon ile makine- makine ilişkisine dayanan, akıllı zeka ile desteklenen otonom uygulamalar artık ana akım haline geldi. Aktif gözetim-denetimdeki insan hatası sistemin denetimine dayanan pasif denetim ve gözetimi öne çıkarıyor. Bilgisayar teknoloji özellikle sensörlerin çok ucuzlaması, eşzamanlı kontrol kapsama alanını hızla büyütüyor.

• Ambalajda tüketimi artırmada, ambalajın hangi malzemeden olduğu değil; ürünün işlenerek ambalaja girmesi algısı güç kazanıyor.

• İhracatta pazar çeşitlendirme önem kazanıyor; Polonya ve Fas çok önemli ihracat pazarları. Avrupa ülkelerinde yüzde 10'luk payımızı yüzde 50'ler hedefine yöneltmeliyiz. Fuar, bu potansiyelimizin olduğunu kanıtlıyor.

• Lojistik maliyetlerinin yüzde 10'un üzerine çıkmaması için şimdiden bütün önlemleri almalıyız.

Geleceği inşa etmek için neler yapmalıyız?

SARTEN Ambalaj CEO'su Zeki Sarıbekir'e göre ambalaj sektörünü uzun soluklu geleceklere taşımak için yapılması gereken işler:

1- Hammadde üretimini teşvik edilmeli, maliyetini uygun ürün arzı güven altına alınmalı, bütün için ekonomin tüm aktörleri işbirliği ve güç birliği yapmalıdır.

2- Mesleki yüksek okulların geliştirilmesi bir seferberlik mantığıyla ele alınmalı; kamu, özel kesim ihtiyaç odaklı programlar üzerinde uzlaşarak teknik işgücü sorunu ivedilikle çözülmelidir.

3- İhracata önem verilmeli, ihraç edilen ürünler ve pazarlar çeşitlendirilmeli ve ihraç sistemimizin dayanıklılığı artırılmalıdır.

4- Mesleki örgütlerimiz kısa vadeli çıkarlar üzerinde çatışarak enerji yitirme yerine, projeodaklı somut çalışmalar üzerinde uzlaşarak, kolektif gücümüzü verimli kullanma konusunda sorumluluklarını yerine getirmelidir.

5- Müşterinin ambalaj bilincini geliştirmek, en iyi ambalaj satın alma yerine en uygun ambalajı tanımlayarak fonksiyon ve maliyet dengelerini gözeten kampanyalar kesintisiz sürdürülmelidir.

6- Teşvikleri Ar-Ge ve tasarım gibi uç alanlara yoğunlaştırmalı; teşviklerin tembellik yaratmasına fırsat verilmemelidir.

7- Teşvikle, rakiplerimizle "şans eşitliği" yaratan önlemlere odaklanmalı; üreticilerimizin haksız rekabetle zor durumlarda kalmaları önlenmelidir. 8- Kalitede ödün vermeden; kaliteyi ürünün doğası olarak gören bir anlayışla, gelişmiş Avrupa'ya hızlı ulaşabilme ve erişebilme potansiyellerini değerlendirmek için kapsayıcı ortaklıklar oluşturulmasına siyasi irade, bürokrasi, sanayici ve STK'lar ortak bir dil ve davranışla yanıt vermelidir.