Dijital teknoloji makine üretiminde 'performans ve verimlilik' gerektiriyor
Keramik Makine Sanayi ve Ticaret AŞ. Genel Müdürü Cem Büyükcıngıl, "Endüstri 4.0'ı içselleştirmeyen hiçbir makinecinin hayat hakkı yok" diyor.
Rüştü BOZKURT
KERAMİK Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş.' nın kısa tarihine göz atalım: Firma 1985 yılında Mehmet Büyükcıngıl tarafından kuruldu.
Ambalajlama sektöründe ilk imalatı, 1987 yılında fırın tipi palet şirink makinesiydi. Türkiye'nin de bu alanda ilk makinesi oldu. Ardından Türkiye'nin jet pulse toz tutma filtresini imal etti; yıl 1988'di. Türkiye'nin ilk düz tavan tuğla pişirme tünel fırınının üretimini ise 1990’da gerçekleştirdi.
Ardından Türkiye'nin ilk otomatik naylon giydirmeli palet şirinkleme makinasını 2000 senesinde imal etti. Bu ilkleri 2002 yılında otomatik çemberleme makinası takip etti. Cem Büyükçıngıl ikinci jenerasyon temsilcisi olarak firmaya 1997’de geldi. ABD'de işletme okumuştu. Bir yıl Almanya'da staj yaptıktan sonra aile işletmesine döndü.
Baba Mehmet Büyükcıngıl 2001'de talihsiz bir iş kazası geçiriyor; 9-10 ay işten uzak kalmak zorunda kalıyor. İş oğul Cem'in üzerine yığılıyor. Bu süre için ekip değişiyor; sistem değişiyor; "Yeniden Doğuş Projesi" uygulanıyor. Profesyonel destek alınıyor yeniden yapılanma için. Müşteri alışkanlıkları var: Eski müşteri değişikliği hoş karşılamıyor. Eski sistemde "söz" var; yeni sistemde yazı, sözleşme var. Cem Büyükcıngıl, "Bazı müşteriler düğünüme bile gelmedi," diye kırıldığını anlatamaya çalışıyor.
Cem Büyükcıngıl, "2008 yılında her şeyi kapsayan bir 'ERP yazılım programı' hazırlattık: A' dan Z'ye süreç kontrolü yapabiliyor. Yazılımcı firma destek vermeyince, 150 bin liraya yazılım programını satın alıp, yazılımcı istihdam ediyor. Programı işyeri imkanlarıyla geliştiriyoruz. O gün bugün program sürekli geliştiriliyor" diye ekliyor.
Toprak sanayine yönelik proses makineleri imalatını azaltan Cem Büyükcıngıl, daha fazla gelecek gördüğü "paletleme-paketleme ve ambalajlama makinelerine" dönüş yapıyor. Bugün, Keramik Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. komple paletleme ve paketleme çözümleri üretiyor. Yaklaşık 30 ülkeye ürünlerini veriyor. Ağırlık Avrupa'ya anahtar teslimi çözüm sunuyor...
Gelecek on yılı belirleyecek eğilimler
Cem Büyükcıngıl'dan İNTERPACK'daki makinesini incelerken söz aldım. Dönüşüm, sektörle ilgili değerlendirme yapacağız. Firmanın kısa tarihçesini dinledikten sonra sordum: "Gelecek 10 yılı belirleyen eğilimler nelerdir?"
• Endüstri 4.0 içselleştirmeyen hiçbir makinecinin hayat hakkı yok.
• Sektörümüzün "ekipman boyutu" var: Makine performanslarının maksimize edilmesi için 4.0 uyumlu ekipmanların kullanımı ve bu ekipmanlardan verilerin anlık- eşzamanlı- alınarak işlenmesi gerekiyor.
• Bakım ekibi boyutu var: Müşteri açısından önemli. Sanallaştırma çalışmaları ile makinelerin bakım ve arıza giderilmesinin maksimum düzeyde verimli ve sağlıklı yapılması üretici firmaların sorumluluğu.
• Otonom çalışma boyutu: Burada yapay zeka devreye giriyor. Sadece kendi makinanı değil 4.0 platformu üzerindeki diğer makine ve tesislerle iletişim olanaklarını sağlamak gerekiyor.
• Her prosese ve ürüne özel tasarım ve çözümler ön plana çıkıyor; izlemeyenin geleceği olmayacak.
Paylaşılan 5 temel eğilimi öğrenince, ülkemizdeki makine üreticilerinin "potansiyellerini" ve "eksik yönlerini" öğrenmek istiyoruz.
Türkiye'deki makinecilerin potansiyelleri ve eksiklikleri
Cem Büyükcıngıl potansiyelleri de 5 başlık altında sıralıyor:
• Makine üreticilerimiz "öğrenmeye açık" ve "ilgililer". Bu önemli bir potansiyel.
• Çözüm-odaklı bakış hakim; bu da küçümsenemez bir potansiyel demek.
• Coğrafi konumumuz ve tarihsel ilişkilerimizin yarattığı potansiyeli de değerlendirmek gerekiyor.
• Üretim bilgimiz ileri düzey makine üretimi için potansiyel, ama yeterli değil.
• Kültür olarak Türkler’in "hırs ve azmi" doğru kullanılırsa potansiyelleri değer üretimine dönüştürme hızlanabilir. Bardağın dolu yanı kadar boş yanı ile yüzleşmek de önemli. Cem’e makine üreticilerimizin eksikleriyle ilgili ne söyleyebileceğini soruyorum.
Peş peşe düşündüklerini paylaşıyor bizimle:
• "Bilgili ve temas halinde olma" konusunda eksiklerimiz var.
• Mühendisliğimiz ileri makinecilik için henüz yeterli düzeyde değil.
• Makinecilik elyordarımı ve rastlantılara dayanmamalı.
• Makinecilik mühendislik ve matematikle ve ihtiyaca uygun tasarımla gelişir.
• Performans ve verimlilik konusunda yaratıcılık eklemeden makine üretilmiş olmaz.
• Makinede "kalite" dediğiniz zaman, "makinenin performansı ve verimliliğini" birlikte söylediğimiz zaman anlamlıdır.
• Eleman eksikliği var ve bir potansiyelden söz etmek de zorlama olur.
• İlkesiz hırs ve azim "uzun soluklu olmanın" önündeki engel; ucuzcu hırsa kendimizi kaptırmayalım.
İNTERPACK değerlendirmesi
Cem Büyükcıngıl daha önce İNTERPACK'a ziyaretçi olarak çok gitmiş. Bu yıl ilk kez kendi makinelerini sergiledi. Bir meslektaşının dediği gibi, fuarlar " koyunun bulunmadığı yerler" değil. Bütün üreticilerin en uç noktadaki maharetlerini gösterdikleri alanlar. Mayıs ayının ilk haftasını kapsayan İNTERPACK'ın kendisine ne söylediğini soruyoruz. Yanıtlarını birlikte izleyelim:
• Endüstri 4.0 fuarın omurgasıydı; makine üretiminde ana akım gelişmeydi.
• Makine hız ve performans en önemli unsur haline gelmişti.
• Tasarımda yalınlık ve estetik ön plana çıkmıştı.
• Bakım-onarım ve kullanım kolaylığı ön plandaydı/ Sanallaştırma.
• Otomasyonda yalınlık ve kompaktlık çok önemliydi.
• Almanya, İtalya ağırlıklı idi. O ülkeleri iyi izlemek gerekiyordu. Cem'e fuar dönüşünde kendisi için için hangi kararları aldığını da soruyorum... Önemli kararlar olduğunu düşünüyorum:
• Tasarımda yalınlık ve estetik- odaklı çalışacağım.
• Elektrik ve otomasyonda Endüstri 4.0 uyumlu ekipmanları daha fazla kullanılabileceğini, bu alanda almamız gereken yol olduğunu zihnimde netleştirdim.
• Biz ulus olarak "o kadar genel bakıyoruz" ki... Aldığımız makine ya da başka bir şeye "fonksiyon ve fiyat" odaklı yaklaşıyoruz. Bu odaktan bakınca, performans ve verimlilik ihmal ediliyor. Uzun soluklu gelişmede aslında kaynak israf ediyoruz.
Sektörün mutlak yetkilisi olsa Cem Büyükcıngıl nelere öncelik verirdi?
• 21 yıllık deneyimime göre, yaptığımız iş tamamen mühendislik ve bilim üzerine kurulu. Makine üretmeyi ivedi programla bütün ülkede tartıştırırdım.
• Makine imalatı yapacak firmaların mühendis kadrosunu artırmalarını özendirici ve zorlayıcı önlemler geliştirir; Devlet ve fi rmalar ortak sorumluluk üstlenmesini sağlardım.
• "Bakış açısı" çok önemli... Bugüne kadar mühendis-odaklı makine üretimindeki eksikliğimizi giderecek bakış açısı ve algı yaratılmasını önemserdim.
• Öğrenme pasif bir olaydır; kendini geliştirmek istemeyene vereceğiniz hiçbir teşvik yararlı olmaz. Meşhur sözdür, "Nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiçbir rüzgarın faydası olmaz."
• Koyduğumuz hedefl erin "parasal kazanç öncelikli değil", ondan ötede mühendislik, verimlilik ve performans odaklı olmasını sağlardım. Bu da teşviklerin "proje-odaklı verilmesi" anlamına gelir... Ayrıca yaratılan sonuçların sürekli geri-bildirimlerle denetlenip, ince ayarlar yapılarak düzeltilmesi anlamına gelir.
• Hedef pazarımız bize bir şeyler öğretecek gelişmiş ülkeler olmalı, bu çevremizdeki ya da dünyadaki diğer pazarları ihmal etmek değil; ağırlıklı olarak bizi geliştirecek pazar ilişkilerine yönelmeyi gerektirir.
• Kısa dönemli yüksek kazanç Doğu'da, geleceği güven altına alacak gelişme Batı'dadır. Bütün ilişkileri bu eksen üzerinde geliştirirdim.