Derdiyle tasasıyla gelecek
Geleceğin dört yanımızı saran teknolojileri, iyi oldukları kadar dertlere de sevk edebiliyor. Eski dertlere çözüm ararken, yeni dertler bizi bekliyor olabilir mi?
Yapay zeka, robotik, kriptoparalar, IoT vs. derken dört bir yanımız teknoloji olmuş durumda. Dört yanımızı saran bu teknolojilerinde yardımıyla eski dertlerimize çözümler aramaya devam ederken, başımıza yeni yeni işler de açabiliyoruz. O dertlerden birkaçına birlikte göz atalım.
Yapay zeka, doğal korkular
Yapay zeka teknolojilerine ilişkin korkular ve endişeler artık her kesim tarafından gündeme getiriliyor. Teknolojik ilerleyişin sonunun nereye varacağına dair iyisiyle kötüsüyle her türden gelecek tasavvuru dile getirilse de, korkutucu fikirler her zaman bir adım önde olacak gibi görünüyor.
Katıldığı bir radyo programında yapay zeka ile ilgili fikirlerini paylaşan ABD’li mağlup Başkan adayı Hillary Clinton, yapay zekanın olumsuz siyasi ve toplumsal yan etkilerine karşı uyarılarda bulundu.
Otonom araçlar hakkında düşündüklerini de aktaran Clinton, yapay zekadaki gelişmelerin işsizliğin artışını hızlandıracağını belirtiyor. Elon Musk ve Stephen Hawking gibi isimlerin ortaya koyduğu gelecek kaygılarını anlamlı bulan Clinton, dile getirilen bu kaygıları toplumun tam olarak anlayamadığının altını da çiziyor.
Elbette toplumsal yorumlarının yanında siyasi yorumları da ilgi çekiciydi. Trump yönetiminin yapay zekaya yaklaşımını eleştiren Clinton, kendisi seçilmiş olsa yapacaklarını da aktardı ve yapay zeka konusundaki ilerleyiş konusunda ilginç bir benzetme ile uyarıda bulundu: “Cini şişeden çıkarırsak, bir daha sokamayız!”.
Bil bakalım neredeyim?
Mobil ve giyilebilir teknolojiler tüm hızıyla hayatımızdaki yerini artırırken, çağın en önemli sorununun bilgi gizliliği ve mahremiyete yönelik tehditler olması da sürpriz olmasa gerek.
Mobil cihazlarımızda kullandığımız uygulamaların neredeyse tümü bize sunacakları hizmetleri özelleştirmek için konum servislerine erişim izni istiyor. Hizmete ulaştıktan sonra konum servislerine erişimi tekrar kısıtlamanın yeterli olduğunu düşünüyorsanız, derin yanılgılar içerisindesiniz demektir.
Quartz Media tarafından gerçekleştirilen bir araştırma Google’ın 2017 yılı boyunca Android kullanıcılarının konum bilgilerini, konum hizmeti kapalı olsa dahi topladığını ortaya koydu. Android işletim sistemi ile çalışan cihazlar, konum hizmetleri kapatıldığında veri hattı üzerinden yakındaki baz istasyonlarının adreslerini topluyor ve bu verileri Google’a iletiyor. Araştırmada ortaya çıkan bu durum Google tarafından da doğrulandı. Google adına açıklamayı gerçekleştiren kişi bu bilgilerin depolanmadığını ve kullanılmadığını iletse de, son kullanıcının haberi dahi olmayan bir yöntemle konum bilgilerinin toplanması tepki çekti. Bu olay özelinde tepkiler sonuç getirse dahi, kişisel bilgilerin gizliliğinin teknoloji devleri tarafından pek de önemsenmediği fikri değişecek gibi görünmüyor.
Enerjiyi bitcoin'e harcamak
Son dönemde oldukça yoğun bir şekilde gündemde yer alan kriptopara ve kriptopara madenciliği konusu ilginç bir sahne arkası bilgisiyle gündeme tekrar düştü.
Kriptoparaların son kullanıcıya yayılma hızının artışı ile bu teknolojiye harcanan kaynakların ve enerjinin miktarı da oldukça arttı. Kriptopara madenciliği yapabilmek için çok ciddi bir elektrik enerjisi ihtiyacı söz konusu. Peki harcanan bu elektrik ne kadar çok olabilir ki diyorsunuz. Sonuç tahminlerimizin çok ötesinde.
İngiltere merkezli enerji fiyatı karşılaştırma platformu Power Compare’in yaptığı bir araştırmaya göre dünyada toplam kriptopara madenciliği için harcanan enerji, Sırbistan, Hırvatistan, İrlanda gibi 20 ayrı Avrupa ülkesinin harcadıkları enerjiden daha fazla olduğu iddia ediliyor. Afrika kıtasında yalnızca 3 ülke kriptoparalardan daha fazla elektrik enerjisi tüketiyor: Mısır, Güney Afrika ve Cezayir. Sonuçlar ilginç olduğu kadar korkutucu da. Araştırmasına göre kriptoparaların harcadığı enerji miktarı eğer bu şekilde artmaya devam ederse, kriptopara madenciliğinin enerji tüketimi 2018 sonunda İngiltere’nin bütün enerji ihtiyacını, 2019 yılı sonunda ise Amerika’nın enerji ihtiyacını aşacak. Önümüzdeki kışlar daha da sert geçecek gibi görünüyor.
Hillary Clinton yapay zekadan korkanlardan
Elon Musk ve Stephen Hawking gibi isimlerin öne sürdüğü yapay zeka korkularını destekleyen sürpriz bir isim çıktı: Hillary Clinton! Mağlup başkan adayının savları hak verilmeyecek gibi değil doğrusu…
Konum servislerine erişim izni
Konum servislerine erişim izni verirken bir daha düşünün! Mahremiyet, bilgi gizliliği gibi unsurlar haricinde; asıl soru şu: İşiniz bittikten sonra konum servisine erişimi kapatmak çözüm değil. Maalesef, değil!
