Bilişim'deki ara eleman sorununa ''cezaevi'' çözümü
BTK Başkanı Acarer:"Cezaevlerindeki tutukluların gerekli eğitimi alarak katma değeri en yüksek sektörlerden bilişim teknolojisi alanında, katma değer üretimine destek vermesinde bir sakınca yok"
İSTANBUL - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, sanayinin katma değeri en yüksek sektörlerinden bilişim teknolojileri sektörünün (ICT) ara eleman bulamadığını belirterek, sektör paydaşlarından tutuklu ve hükümlülere eğitim verilmesini öngören bir projenin gelmesi halinde buna destek vereceklerini kaydetti.
Acarer, Türkiye’de üniversite, yüksek okul ve meslek liselerinden mezun olan çok sayıda insanın ICT sektörünün beklentilerine yanıt veremediği için bilişim sektöründe yer alamadığını söyledi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Acarer, "Tutuklu ve hükümlülerin ICT sektöründeki 'mavi yaka' sorununa çözüm olmasıyla ilgili bir proje düşünülebilinir mi?" sorusuna yönelik, ?Türkiye'de cezaevlerinde 120 binden fazla tutuklu bulunduğunu ifade ederek, "Eğitimcilerle, sektörün bir araya gelip platform oluşturması gerekiyor. Bu konu son derece önemli bir sosyal proje. Destek verilmesi gereken bir proje. Tabii orada da şunun kararının verilmesi gerekiyor. Bu sektörün bir çok alt katmanı var, çağrı merkezleri, teknik merkezleri, bakım destek merkezleri, sayısal arşiv merkezleri... Ama hangi alt katmanlarda değerlendirilebilir tutuklular, onun kararının verilmesi lazım. Bunu da ilgili kamu kurumları, özel sektör ve eğitimcilerin bir araya gelerek planlaması gerekir" diye konuştu.
Acarer, Bilişim Sanayicileri Derneği'nin (TÜBİSAD) bilişim teknolojileri sektörüne ilişkin raporunda dikkati çeken noktalardan birinin "yetişmiş eleman ihtiyacı" olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Geçen sene sektörün tepesindeki genel müdürlere, üst yöneticilere (CEO), şirket sahiplerine sektördeki en önemli sorununun ne olduğunu sordular, cevap, 'ara eleman ihtiyacı' oldu. Vergi bile problemler arasında daha sonraki sıralara konulmuş. Çünkü, eleman ihtiyacı önemli bir konu. Eleman sıkıntısı bir gerçek. Sektör şirketleri, zar zor bulabildiği nitelikli elemanına çok fazla teknik bilgi gerektirmeyen yüzeysel işlerini de yaptırmak durumunda kalıyor. Böyle olunca da nitelikli eleman yani mühendis, vakit alan ama daha az katma değer oluşturan işlerle de vakit kaybetmiş oluyor."
"Sektörün ihtiyacı ile verilen eğitim arasında uyumsuzluk var"
Kendisinin İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve Haberleşme bölümü mezunu olduğunu anımsatan Acarer, üniversetede aldığı bilişim dersinin hiçbir faydasını görmediğini, sektörde çalışmaya başladığında, aldığı derslerin çok geride kalmış olduğunu ve kullanılmadığını anladığını söyledi.
Verilen eğitimle sektörün aradığı eleman donanımı arasında bir uyumsuzluk olduğuna dikkati çeken Acarer, "Sıkıntı, sayıları yıllık 300 bin kişiyi bulan mezunların buraya kanalize olmaması. Yani başka taraflara doğru gidiyorlar. Özellikle meslek liseleri ve yüksek okullardan bahsediyorum. Niye mezun olan adam eğitimini aldığı alana değil de başka tarafa gidiyor onu çözmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
Acarer, tutuklu ve hükümlülerin hangi alanlarda hizmet verebileceğine ilişkin sadece Adalet Bakanlığı'nın değil, Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının (STK) da ileriye dönük bir projeler hazırlaması gerektiğine değinerek, her şeyden önce ihtiyaçların belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Tutuklu ve hükümlülerin sektörün belirli alanlarında istihdam edilebileceğini dile getiren Acarer, şunları kaydetti:
"Ben bunu öncelikle bir sosyal proje olarak değerlendiriyorum. Son derece önemli bir konu. İhtiyacın olduğu bir alan. Yani bir anda mesleki eğitim sistemini çevirmek çok kolay değil. Bu orta vadeli bir proje 1 sene sonra yapılabilecek bir şey değil.
Kısa vadede bu cezaevlerinin değerlendirilmesi konusuysa çok önemli bir kaynak. Milli Eğitim Bakanlığı ve sektör paydaşları, cezaevlerinde bu tür eğitimler verebilirler bu çok önemli bir konu ama tabii bir çalışma yapılması lazım. Hangi alt katmanlarda olabilir bu iş? Tutuklu olan on binlerce kişinin profili nedir? Hepsi de uymaz tabii ki.
Ama öte yandan tutukluların gerekli eğitimi alarak katma değeri en yüksek sektörlerden bilişim teknolojisi alanında, katma değer üretimine destek vermesinde bir sakınca yok. 2023 hedeflerine giden yolda böyle 'extreme' projeleri de değerlendirmemiz lazım. Nitekim Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım Bey de vizyoner yönetici anlayışına sahip, bu tarz projeleri her zaman destekler.