Avrupa yollarında sürüm 2 takograf krizine çözüm arayışı
Avrupa Birliği 21 Ağustos 2023 itibariyle tüm üye ülkelerde akıllı takograf sürüm 2’yi yeni tescil edilecek ticari ağır hizmet araçları için zorunlu hale getirdi. IRU 40 bine yakın kamyon ve otobüsün takograf değişimindeki gecikmeler nedeniyle yollara çıkamayacağını savunuyor. AB’nin bu kararı Türkiye’yi kapsamıyor.
Avrupa Birliği 21 Ağustos 2023 tarihi itibariyle tüm üye ülkelerde akıllı takograf sürüm 2’yi (SMT2) yeni tescil edilecek tüm ticari ağır hizmet araçları için zorunlu hale getirdi.
Ancak SMT2 cihazlarının üretim, dağtım ve kurulum sürecinde gecikmeler olacağı gerçeğinden hareket eden Uluslararası Kara Taşımacılığı Birliği IRU, Avrupa Komisyonu’ndan on binlerce yeni kamyon ve otobüsün bloke olmasını önlemek için Üye Devletlere 2023’ün sonuna kadar bir geçiş süresi sağlaması çağrısında bulundu.
Öte yandan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) de Avrupa Birliği ülkelerinde ikinci nesil ikinci sürüm dijital takografların kullanılmaya başlanması hakkında bir duyuru yayınladı. UND’nin açıklamasında bu uygulamaların Türkiye’nin de taraf olduğu AETR ülkelerinde geçerli olmadığı ve bu konuda müzakerelerin sürdüğü belirtilerek ikinci sürüm akıllı takografların kullanımına en erken 2026 yılında başlanabileceği hatırlatıldı.
IRU mektup yazdı
Yeni sürüm dijital takograf sürüm 1 (SMT1) ile karşılaştırıldığında SMT2, sınır geçişlerinin otomatik kaydını yaparken, yetkili makamların verileri uzaktan görüntüleme olasılığı gibi ek özellikler de içeriyor. IRU’nun AB İlişkileri Direktörü Raluca Marian,AB komiserliğine IRU adına gönderdiği mektupta “Sektörümüz akıllı takograf 2. versiyonunu dört gözle bekliyordu.
Diğer faydaların yanı sıra, yeni özellikleri sayesinde, bu sürüm cihazlar yalnızca sık sık hata yapan sürücüleri ve ağır kusurlu sürücüleri hedef alarak yol boyunca yapılan kontrollerin sayısını azaltabilir ve böylece hem sürücülerin hem de yetkililerin çalışma koşullarını iyileştirebilir diye düşünüyoruz. Bu IRU’nun uzun süredir savunduğu ideal bir senaryodur.
Ancak yeni takografların teslimatındaki gecikmeler, 2023’ün sonuna kadar 20 bin ila 40 bin aracın tescilini engelleyebilir. Bu blokaj kabul edilemez. Böyle bir durum ulaşım ve taşımacılık operatörlerinin planlamasını ve dolayısıyla AB’nin yolcu ve mal taşıma kapasitesini önemli ölçüde etkileyebilecek yeni araçların alınmasında gecikmeler olacağı anlamına geliyor” dedi.
Avrupa Otomobil İmalatçıları Derneği’nin (ACEA) rakamlarına göre, AB’de her yıl yaklaşık 300 bin yeni ağır ticari hizmet aracı tescil ediliyor. Bu araçların AB yasalarına uygun olabilmesinin koşullarından biri de sürücülerin araç kullanma ve dinlenme saatlerini kaydeden vazgeçilmez bir cihaz olan takografın takılması konusunda odaklanıyor.
2050 karbon nötr hedefi
IRU, AB üyesi ülkelerde icra makamlarının şimdiye kadar SMT1 cihazlarıyla kayıt altına alıınmış araçları, bu geçiş dönemi boyunca işleten taşımacılık ve lojistik şirketlerine ceza uygulamaması gerektiğini savunuyor.2050 yılı için karbon nötr hedefi konusunda kararlılık sergileyen IRU, takograf krizinin çevre dostu yeni ağır ticari araçların çalışmasına engel getirmemesi gereğine işaret ederken, aksi durumun Avrupa’nın CO2 azaltma hedeflerini tehlikeye atacağı uyarısında bulunuyor.
Almanya, İspanya ve İsveç dahil olmak üzere bir dizi AB üyesi ülke tek taraflı olarak geçiş süresinin uzatulmasına karar verdi. Bunun sevindirici bir adım olmakla birlikte, muafiyetin süresi ve koşulları konusunda bir uyum eksikliğinin söz konusu olduğunu ifade eden Raluca Marian, mektubunu şu sözlerle bitiriyor: “Birkaç Üye Devletin olgusal bir soruna pragmatik çözümler bulma çabası memnuniyet verici.
Ancak Avrupa Komisyonu’nun bu konuda liderlik göstermesi ve SMT1 cihazlarıyla donatılmış yeni araçların tesciline ve kullanımına izin veren uyumlaştırılmış bir istisnayı koordine etmesi de vazgeçilmezdir. Söylemeye gerek yok, bu araçların SMT2 cihazlarıyla donatılmasının maliyeti, uyumlu araçları sağlamakla yükümlü oldukları için üreticiler tarafından karşılanmalıdır”.
Yeni ağır ticari hizmet araçlarını hedefleyen bu düzenlemenin yanı sıra AB sürüş ve dinlenme süresi kurallarında yapılan son değişiklik, 21 Ağustos 2023 tarihinden önce tescil edilen araçların takograf değişimi için de son tarihleri belirliyor. Bu son tarihler, araç tipine bağlı olarak 2024 sonu ile Ağustos 2025 arasında bir dönemi içeriyor. Bu süreleri endişe verici bir şekilde yakın tarih olarak gören IRU yeni tescillenmiş araçların SMT2 ile donatmanın mevcut zorlukları göz önüne alındığında, AB yollarında seyir halinde bulunan mevcut araçların SMT2 cihazları ile yenilenmesinde de gecikmeler olacağını öngörüyor.
IRU’nun özetle görüşü şöyle: “Yeni akıllı takograf büyük olasılıkla 2024’ün başına kadar yaygın olarak bulunmayacağından, Avrupa Komisyonu’ndan öngörülebilir bir krizi önlemek için araç yenileme için bir izleme sistemi kurmasını istiyoruz. Bu, mevcut sorundan daha büyük bir sorun olabilir. 1,5 ila 2 milyon aracın takograf yenilenmesi gerekeceğini tahmin ediyoruz. Eğer üretim ve tedarikte ve yenileme işlemlerinde gecikmeler olursa mevcut çözüm penceresinin daha da daralacağını düşünüyoruz.
UND: Türkiye'de en geç 2028'de başlar
AB ülkelerinde akıllı takograf ikinci sürüm konusunda UND Ağustos ayı başında yaptığı duyuruda şu noktalara dikkat çekti: “Bilindiği üzere, AB ülkeleri 15 Haziran 2019 tarihinde, yeni tescil edilen araçlarda 2nci nesil dijital takograf (Akıllı Takograf) kullanmaya başlamışlardır. Diğer yandan AB ülkeleri 21 Ağustos 2023’te yeni tescil edilen araçlarda 2nci nesil, 2nci sürüm dijital takograf kullanmaya başlayacaklardır. İlaveten; 31 Aralık 2024 ‘e kadar, uluslararası nakliyatta çalışan araçlarda eski nesil analog ve dijital takografları, 2nci nesil 2nci sürüm dijital takograf ile değiştirmeyi, 20 Ağustos 2025’ kadar da 2nci nesil 1nci sürüm dijital takografları, 2nci nesil 2nci sürüm dijital takograf ile değiştirmeyi planlamaktadır. Bu uygulamalar, Türkiye’nin de taraf olduğu AETR ülkelerinde geçerli değildir. AETR ülkelerinde yeni tescil edilen ve uluslararası nakliyatta çalışan araçlar için 2nci nesil dijital takograf kullanılmaya başlanması en erken 2026, en geç 2028 yılında başlayacaktır. Bu konuda müzakereler devam etmektedir.”