Arzum kablosuz elektrik devrimine hazırlanıyor

SELENAY YAĞCI

Küçük ev aletleri alanında yerli markalardan biri ve aile şirketi olan Arzum, yakın zamanda kurumsallaşma yolunda büyük adımlar attı.

Markanın hem Yönetim Kurulu Başkanı hem de CEO'su olan Murat Kolbaşı, CEO koltuğunu bir profesyonele bıraktı. Özgün ürün geliştirmeye ve ödül almaya devam eden Arzum, patentli ve inovatif işleriyle de adından söz ettiriyor. Bu hafta Murat Kolbaşı ile ev aletlerinin geleceğini ve Arzum'un geleceğe nasıl hazırlandığını konuştuk.

Küçük ev aletlerinde devrimin kablosuz elektrikle olacağını söyleyen Kolbaşı, Arzum olarak Wireless yani kablosuz elektrik alanındaki gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini belirtti.

Standartlar oluştuğunda ilk kullanan şirketlerden olacağız

Şimdilik sadece telefonları şarj etmek için kullanılan bu teknolojinin gelişmesi özellikle ev aletlerine özgürlük getireceğini kaydeden Kolbaşı, "Şimdi Nurus gibi bazı mobilyacılar, kablosuz elektrikle telefon şarj eden mobilyalar geliştiriyor. Bu ev aletlerinin de kullanabileceği evreye gelebilir. Yani ev aletindeki örneğin blender'ın motorunu çalıştırmaya yeterse o zaman bir tezgah üzerinde elektrik alanında birçok aleti kablosuz özgürce kullanabilecek tüketici. Şimdi bazı standart sıkıntıları var. Yakından takip ediyoruz. Tamam dendiğinde ilk uygulayabilen şirketlerden olacağız" diye konuştu.

Arzum'un ağırlıklı olarak mutfakta hazırlama grubunda iyi ve iddialı olduğunu ifade eden Kolbaşı, inovasyonun ürünle ilgili bir soruna çözüm olması ya da bir ihtiyacı çözmesi gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi: "Örneğin kurduğun alarmla birlikte çay makinesini de kurup uyandığında hazır çayla karşılaşıp vakitten kazanabilirsin. Böylece çay makinesinin internete bağlanıyor olmasının bir sebebi olur. Ancak tabii içine geceden çay koymak da gerek. Bunlar daha zaman isteyen yenilikler. Yakın gelecekte tüketiciyle iletişim kurabilen süpürgeyi henüz konuşmuyoruz. Blender'lara da IOT gelmesi geç olacak, biraz daha arkadan gelecek. Akıllı olmak deyince mutfakta birçok şey akıllandı aslında. Cihazların içinde akıllı kart var. Eskiden sadece açma kapama düğmeleri vardı şimdi birçok konuda hükmedebildiğiniz akıllı kartlı ürünler var. Yani daha Nesnelerin İnterneti gelmeden de akıllanarak birçok ayar kontrolü yapar hale gelindi."

Arzum olarak takip eden değil, takip edilen ,ardından sürükleyen marka olmak istediklerini vurgulayan Kolbaşı, "Tüketicimizde daha yakın iletişim kurmak için müşteri verilerini istiyoruz, bilgilerini paylaşan müşterilere de fazladan bir yıl garanti veriyoruz. 'Big Data'nın üzerinde doğru tarama yaparak müşteri ile iyi iletişim kurmaya çalışıyoruz. 'Love mark' dediğimiz de bireyle marka arasındaki aşk. Bunun için müşteri ile birebir iletişim kurup ihtiyacını çözmem lazım" dedi.

Elektriksiz ürün

Bu yıl ürün gamına yenilikçi farklı bir ürün olarak 'kahve öğütücü' eklediklerini belirten Kolbaşı, "Türk kahvesi makinesini yaptık. OKKA'yı birçok ülkeye tanıtıyoruz. İhracat ediyoruz ama Türk kahvesinin bulunmasında sıkıntı var. Dünyada bütün kahvelere ulaşım daha kolay, herhangi bir markette bulabiliyorsunuz. Kolay bulunmayınca ulaşılabilir değilse bir anlamı da yok. Türk kahvesinin Espresso'dan çok daha ince çekilmesi gerekiyor. Espresso, 10 bin partikülse, Türk kahvesi için 40 bin partikül gerekiyor. Bu daha ince bir değirmen demek. Bu tip değirmenler de pek yok. Biz klasik tipli değirmenleri yeniledik, iç mekanizmasını değiştirdik. Elektriksiz bir ürün yaptık. Al ve öğüt diyoruz. Ben çok söylüyorum buna çok karşı çıkan oluyor ama Türk kahvesi aslında incecik çekilmiş bir kahveyi pişirme yöntemi. Sen istediğin kahveyi al incecik çek sonra OKKA'da pişir ve iç. Aslında bu kadar kolay."