"Almanya’nın Silikon Vadisi biziz!"

DERYA COŞKUN SAYIN

Merkezi Frankfurt Worms’ta bulunan KOBIL, 18 yaşında üniversite eğitimi için Almanya’ya giden bir Türk gencinin girişimci ruhuyla kurulmuş bir şirket aslında… İsmet Koyun’un kurduğu KOBIL, bugün 18 ülkede yılda 3 milyar finansal işlem gerçekleştirirken, şirket dijital kimlik, yüksek güvenlikli veri teknolojisi, uçtan uca şifreleme ve mobil güvenlik yönetimi alanlarında önemli projeleri ile dikkat çekiyor.

KOBIL’in Almanya’nın güvenlik alanında Silikon Vadisi olduğunu söyleyerek sözlerine iddialı bir cümle ile giriş yapan KOBIL CEO’su İsmet Koyun, dünyayı değiştirecek projeler üzerinde çalıştıklarını anlatıyor. KOBIL’in Türkiye ile ilgili de önemli projeleri mevcut. Zira İsmet Koyun bu alanda temellerini attıkları Ar-Ge merkezi için çoktan kollarını sıvamış. “Dört dörtlük bir Ar-Ge ekibi ile yatırımlarımıza devam ediyoruz” diyen Koyun, güvenlik alanında bir numaralı şirket olacaklarını vurguluyor.

Müşterinin kimliği ve verileri tüm platformlarda koruma altında

KOBIL için güvenlik olmazsa olmaz! Bunun bir kez daha altını çizen İsmet Koyun, şirketlerindeki yedi katmanlı güvenlikten bahsediyor. Öncelikle; cihazın dijital kimliği güvenli hala gelmeli diyen İsmet Koyun, uygulamanın dijital kimliği korunmalı ve izlenmeli, fiziksel olmayan, sanal fakat akıllı kart kullanımı ile gerçek güvenlik sağlanmalı diyor. Koyun, sonraki katmanları ise şöyle anlatıyor: “Özel bir KOBIL sunucusu üzerinden kurulan ayrı bir kanalla atakların önlenmesi, dijital dünyada titanyum sağlamlığında güvenlik, zamana, duruma ve yere göre bir dolandırıcılığın söz konusu olup olmadığının anlaşılması, gerçek zamanlı durum ve yer analizinin yapılması, etrafınızdaki herkesin kimliğinin, sizinkiyle birlikte koruma altına alınması, zenginleştirilmiş kimlik anlayışı ve KOBIL PKI teknolojisiyle son onay kısmı ki, dijital imza altyapısı bankaların sistemlerinde mutlaka yer almalı.”

KOBIL’in özellikle 2017 yılında üzerinde çokça durduğu konulardan biri de dijital kimlik. Bir bakıma işletme ve müşteri arasında güven duygusunu pekiştiren dijital kimlik noktasında da çalışmaları olduğunu kaydeden İsmet Koyun, “KOBIL'e ait Public-Key-Infrastructure (PKI) ve sanal akıllı kart teknolojisi ve sayısız entegre güvenlik özellikleriyle, müşterinin kimliği ve verileri tüm platformlarda koruma altına alınıyor. Mobil Uygulama Güvenliği Teknolojisi ile KOBIL; insanların, makinelerin ve eşyaların yanı sıra mobil uygulamaları, cihazları, işlemleri ve süreçleri dijital dünyada birbirine bağlayan akıllı bir yazılım çözümü sunuyor” diye konuşuyor.

Tüm dengeler değişecek! Kod adı: Ecosystem

Bu noktada elbette dijital kimliğin korunması da büyük önem taşıyor. Koyun, “Dijital dünyada güvenli bir kimlik her şey değildir, ancak bu olmadan her şey, hiçbir şeydir. 31 yıldır KOBIL bunun peşinde. Artık bankalar hesaplarını FinTech’lere açmak zorundalar. Bu da çok üst düzey güvenliği ve dijital kimliğin korunmasını beraberinde getiriyor. KOBIL teknolojisini kullanan tüm bankalar şu anda buna hazır. Ayrıca, 2017 yılı sonuna doğru dünyada bir ilk olacak ve tüm dengeleri değiştirecek, kod adına ‘Ecosystem’ dediğimiz bir platformu duyurmayı planlıyoruz. Yine dünyada ilk defa yapılacak olan, aynı anda yüz, ses ve hareket ile çalışan son derece yüksek güvenlikli bir ürün üzerinde çalışıyoruz. Bu noktada çok sevdiğim bir söz var, ona vurgu yapmak isterim: ‘Yenilikçi ol ya da yok ol.’ Bu durumu sürdürülebilir kılanlar ve bizimle birlikte fırsata çevirenler gelecekte üst sıralarda yelerini alacaklar” diyor.

"KOBIL’in dünya markası olma potansiyelini Türkiye'ye taşımak istiyoruz"

İsmet Koyun: “Almanya’daki nüfus cüzdanlarının üzerindeki CA kök sertifi kalarını biz ürettik. Türkiye’de TÜBİTAK’ın yaptığı sistemi biz Almanya’da kurduk. Bugün Türkiye’de de güvenlikte ilk şirket olmayı hedefl iyoruz. Türkiye’yi bu alanda ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Ülkemizi ticari bir pazar olarak görmekten ziyade sevdiğimiz için KOBIL’deki potansiyeli Türkiye’ye taşımak istiyoruz. KOBIL’in bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini görüyoruz. Bu noktada elbette şirketimizin değerli AR-Ge mühendislerine ihtiyacı var. Ancak özellikle KOBIL’in vizyonuna güvenen ve onun için bizimle birlikte çalışacak insanlara ihtiyaç duyuyoruz. Şu anda Ar-Ge’ye yıllık 5-6 milyon euro yatırım yapıyoruz. Biz hem ciro hem de personel olarak Avrupa’nın en büyük güvenlik fi rmasıyız diyebiliriz.”

“Biz bugünün Tesla'sıyız"

İsmet Koyun’a göre; KOBIL uzmanlığını bir adım daha ileri taşıyarak artık ‘akıllı’ güvenlik yapıyor. “KOBIL’in ulaştığı teknik düzey dünyada başka bir yerde yok. Farklı güvenlik çözümlerini işletmelerin sistemine yerleştiriyoruz ve her şeyi onlara özel yapıyoruz. 20 milyon kişi KOBIL teknolojisini kullanıyor. SAP bizim iş ortağımız” diyen Koyun, Endüstriyel devrimin güvenlik olmadan yapılamayacağının da altını çiziyor ve ekliyor: Biz de bugünün Tesla’sıyız. Bütün bunların yanında; ‘Kendi ekosistemini kendin kur, kendin Google ol’ sloganıyla yola çıktıkları bir projeleri olduğunu da ifade eden İsmet Koyun, kendi müşterisine sahip çıkamayan işletmelerin kaybedeceğine işaret ediyor. Bugün Google, Facebook, Apple gibi şirketlerin derin öğrenme teknolojilerine yaptığı yatırımlara dikkat çeken Koyun, Endüstri Devrimi’nin işaret ettiği konulara vurgu yaparken, derin öğrenmenin bu kapsamdaki öneminin de altını çiziyor. Koyun, “Türkiye’nin bu konuyu kaçırmaması gerekiyor” şeklinde konuşuyor.

Güvenlik boşluklarını KOBIL çözümleri dolduruyor

Güvenliğin oldukça önemli olduğu alanlardan biri de elbette mobil bankacılık! Bu alanda güvenlik boşluklarına dikkat çeken İsmet Koyun, KOBIL’in güvenlik süreçlerinde SMS yollamadan, yüksek korumalı titanyum kanal üzerinden haberleşmeyi gerçekleştirdiğini belirterek, “Titanyum kanal, telefonun hack’lenme ihtimaline karşı var olan güvenlik yazılımları yerine KOBIL’in güvenlik kütüphanelerini kullanıyor. SMS ile giriş yapma ve işlem onayı gibi süreçler titanyum kanal kullanılarak gerçekleştiriliyor. Tüm bunlar, KOBIL’in sunduğu yüksek güvenlikli teknolojik çözümlerin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor” diyor.