Tekin: Pazarlarımızı rakiplere kaptırıyor 2024 yılı siparişlerini de kaçırıyoruz
Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (AHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Tekin, döviz kuru ve maliyet baskısı nedeniyle rekabetçiliği zayıflayan sektörün ihracat pazarlarında fiyat tutturmasının her geçen gün zorlaştığını, mevcut tabloda 2024 yılı siparişlerinin de tehlikeye girdiğini söyledi.
Tekin, "Dünyadaki rakiplerimiz ile fiyat farkı yüzde 60’lara kadar çıktı. 2024 yılı siparişleri de kaçıyor" diye konuştu. Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün en büyük pazarı olan Avrupa Birliği’nde Çin, Bangladeş, Fas, Tunus ve Vietnam ile rekabet edemez hale geldiğine dikkati çeken AHKİB Başkanı Gürkan Tekin, “Dünyadaki rakiplerimiz ile fiyat farkı yüzde 60’lara kadar çıktı.
Bu nedenle kış siparişlerini Uzak Doğu ve Afrika ülkelerine kaptıran sektörümüz 2024 yılı siparişlerini de kaçırıyor. Avrupa Birliği pazarındaki kazanımlarımızı koruyabilmek adına hükümetimizin hazır giyim sektörüne pozitif ayrımcılık yaparak ihracatta özel teşvikler uygulamasını talep ediyoruz.” dedi.
“Maliyetlerle kur arasındaki makasın açılması, sektörümüzü etkiliyor”
Türk tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün yan sanayi ile birlikte yaklaşık iki milyon kişiyi istihdam ettiğini vurgulayan AHKİB Başkanı Gürkan Tekin, “Geçen yıl 21 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren sektörümüz 2023 yılı Ocak-Ağustos döneminde yüzde 7,1 oranında düşüşle 13,22 milyar dolar dış satım değerine ulaştı. Bölge ihracatımız depremin de etkisi ile negatif gelişmelerden daha fazla etkilendi.
Yılın 8 ayında 237,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Geldiğimiz noktada alım gücündeki azalış, talepte yaşanan düşüş ve maliyetlerle kur arasındaki makasın açılması, sektörümüzü derinden etkiliyor.” diye konuştu.
“1 milyar dolar hacimli kredi paketinin genişletilmesini bekliyoruz”
Dünya genelinde 221 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiren Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün sürdürülebilir üretim, istihdam ve ihracat gücünde azalma yaşanmaması için iyileştirici adımlarla birlikte finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının da kritik önem taşıdığını vurgulayan Başkan Gürkan Tekin, şunları söyledi: “Enerjiden hammaddeye, insan kaynağından üretim ve yatırıma kadar işletmelerimizin maliyet yükü artıyor.
Son süreçte İhracatçı firmaların finansman ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) öncülüğünde 11 bankanın bir araya gelmesiyle 1 milyar dolar hacimli kredi paketinin devreye alınması, sektörümüzde faaliyet gösteren firmalara nefes aldıracaktır.
Rotatif veya taksitli kredi seçenekleri bulunan paketin şartlara göre genişletilmesi sürdürülebilir üretimi devam ettirebilmemiz ve rekabetçiliğimizi koruyabilmemiz için finansman ihtiyacı başta olmak üzere ihracatı geliştirici ve destekleyici mekanizmaların artarak devam etmesini bekliyoruz.”
“Reeskont kredilerinde destekleyici uygulamaların devamını bekliyoruz”
Merkez Bankası’nın ihracatı teşvik eden reeskont kredilerinde limitleri artırdığını, bu adımların hızlandırılması gerektiğini dile getiren Başkan Gürkan Tekin, “Merkez Bankası, temmuz ayında yaptığı değişikliklerle yüzde 30 ilave döviz satış şartı ve önden döviz satış şartı gibi koşulları kaldırarak reeskont kredilerinde 300 milyon lira olan günlük limiti 1,5 milyar liraya çıkarmıştı. Banka, son olarak 12 Eylül’de aldığı kararla günlük limiti iki katı artırarak 3 milyar liraya çıkardı. İhracatçılara sağlanan finansman desteği 1,5 aylık süreçte 10 kat artmış oldu.
Bu kararların finansmana erişimde yaşanan sıkıntıları hafifleteceğini umuyoruz. İhracatçıların daha çok üretime ve ihracata odaklanmasına imkân sağlayacak destekleyici uygulamaların devamını bekliyoruz.” dedi. Başkan Gürkan Tekin, Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün küresel arenadaki kazanımlarını koruması ve geliştirebilmesi için pazar çeşitliliği çalışmalarının son derece önemli olduğunu belirtti.
Sektörün yılın 8 ayında Rusya, Suudi Arabistan, Küba, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan pazarlarında ihracat hacmini iki katına varan oranlarda artırma başarısı gösterdiğini dile getiren Başkan Gürkan Tekin, şöyle konuştu: “Sektörümüz için çok önemli olan ABD pazarında yüzde 15’e yakın bir düşüş yaşanıyor.
Oysa 330 milyonu aşan nüfusa sahip ABD, 2021 yılı verilerine göre yaklaşık 64 milyar dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ithalatıyla dünyanın en büyük pazarı konumunda bulunuyor.
ABD’nin en önemli tedarikçilerinin başında Çin geliyor. ABD’ye 34 milyar dolar hazır giyim ve konfeksiyon ihraç eden Çin, bu pazardan yüzde 50’nin üzerinde pay alıyor. Vietnam, Hindistan, Meksika, Kanada ve Güney Kore gibi ülkeler, ABD pazarındaki diğer etkili oyuncuları oluşturuyor. ABD pazarı, Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında 6’ncı sırada bulunuyor.
ABD’ye yönelik ihracatımızı ürün gruplarına göre ele aldığımızda; kadın giyim, örme giyim, erkek giyim, iç giyim, çorap, dış giyim, spor ve yüzme giyim, aksesuar, büyük giyim ve hazır eşyalar bulunuyor. ABD, bu ürünlerimize yüzde 30’lara varan oranlarda vergi uyguluyor. 20 ülke ile Serbest Ticaret Anlaşması yapan ABD’ye ihracatta Türk firmalarının karşılaştıkları vergi dezavantajı rekabetçiliğimizi olumsuz etkiliyor.
Bu kapsamda Türkiye ile ABD arasındaki 32 milyar dolarlık ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefine yönelik yürütülen ticaret diplomasisi faaliyetleri sektörümüzü çok yakından ilgilendiriyor. Vergisiz ve kotasız ihracat yapabilmek için Nitelikli Sanayi Bölgesi Anlaşması’nın (QIZ) hayata geçirilmesi konusunda lobi faaliyetlerinin artırılması gerekiyor. ABD, QIZ anlaşmasıyla 1996 yılından beri İsrail, Mısır ve Ürdün’le bu çerçevede dış ticaretini geliştiriyor.
Hammadde, kumaş veya aksesuarın yüzde 10’u İsrail menşeli olduğunda bu üç ülke ABD’ye sıfır vergi ile ihracat yapabiliyor. Türkiye olarak biz de bu veya buna benzer bir anlaşma sağlayabilirsek 100 milyar dolarlık ticaret hedefinde Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörü olarak önemli bir rol üstlenebiliriz.”
“Sürdürülebilirliğe ve katma değerli ürün üretimine odaklanmamız gerekiyor”
Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün gündemindeki bir başka önemli konunun Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum olduğunu dile getiren Başkan Gürkan Tekin, işletmelerin çevre dostu üretim modellerinin hayata geçirilmesi için doğru ve zamanında adımlar atması gerektiğini, artık sürdürülebilir üretimin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu söyledi.
Su tüketiminin ve karbon ayak izinin azaltılması, yenilenebilir enerjinin daha yaygın olarak kullanılması başta olmak üzere çevreye duyarlı üretimin öneminin her geçen gün arttığı süreçte, geri dönüşümün çok önemli hâle geldiğini dile getiren Başkan Gürkan Tekin, “Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde üretim sistemimizi yeniden organize etmemiz, yeni yatırımlar yapmamız gerekiyor.
Yatırımları hayata geçirebilmek için de kapsamlı bir teşvik mekanizmasına ihtiyaç var. Hatta bunun için bir bakanlık dahi kurulması düşünülebilir. Çünkü bu süreç sadece hazır giyim ve konfeksiyon için değil, tüm sektörlerimiz için geçerli bir durum” diye konuştu.