Ziraat'ın küçük kredilerini artık 'Tarım Kredi' verecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

gubre1.jpg

gubre2.jpg

[PAGE]

 

 

Hüseyin GÖKÇE

ANKARA - Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği (TTKKMB) Genel Müdürü Abdullah Kutlu, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ile bankanın 25 bin liranın altındaki kredilerinin TKK tarafından verilmesi yönünde mutabakata vardıklarını söyledi. İştirakleri olan Gübretaş’ın 1 milyar dolara mal olan İran’daki Razi gübre fabrikasının kendi çalışmalarıyla 10 taksitten 8’ini ödediğini belirten Kutlu, İran’da 35 milyon dolarlık yatırımla yeni bir fabrika daha aldıklarını bildirdi. Tarım Kredi’nin 11 yem ve 3 yağ fabrikasını, Tarım Kredi Yem ve Tarım Kredi Gıda markası altında birleştirdiklerini belirten Kutlu, yüksek hacimle piyasaya girdikleri için tarımsal girdi fiyatlarını regüle ederek aşırı yükselişin önüne geçtiklerini anlattı. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan TTKKMB Genel Müdürü Abdullah Kutlu, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ile Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.

Öncelikli olarak milyonu aşkın insanı bir araya getiren TKK’nın yapısını ve geçmişini anlatabilir
misiniz?

Tarım Kredi Kooperatifleri 150 yıllık bir geçmişe sahip. 1863 yılında Mithat Paşa tarafından Memleket Sandıkları adı altında kurulmuş. Tarım Kredi Kooperatifleri’ne Türkiye’nin en büyük çiftçi ailesi diyoruz. Merkez Birliği’ne bağlı 16 bölge birliği, bin 850 civarında kooperatif ve hizmet bürosu, 29 şirket ve iştirakiyle 1 milyon 100 bin çiftçi ailesine hizmet ediyor. Her bir ortağımızın 5-6 kişilik ailesi olduğu düşünüldüğünde, toplam hizmet verdiğimiz kişi sayısı 6 milyonu buluyor. Tarımda toprak işlemeden, hasada kadar her aşamada çiftçinin tüm ihtiyaçlarını, kredili ve kaliteli bir şekilde piyasada fiyatından ucuza sağlıyoruz. Girdileri devletin sübvansiyonlu kredilerini Ziraat Bankası ile birlikte veriyoruz. Şu anda sıfır faizli, indirimli krediler var. Faiz oranları çok düştü. Yüzde 0 ile 9 arasında değişen oranda kredi kullandırıyoruz.

[PAGE]

Bu kadar büyük bir topluluğa yönelik faaliyeti bulunan TKK’nın en önemli işlevi sizce nedir?

Bana göre Tarım Kredi’nin en önemli özelliklerinden birisi fiyatları regüle etmesi. Eğer bizde bir girdi varsa diğerleri bu fiyatın altında satmak mecburiyetindedir. Biz aynı zamanda ortaklarımızın ürünlerini satın alarak iştiraklerimizde işleriz, diğer firmalara pazarlarız. Biz alıma geçtiğimizde çiftçilerin piyasaya sunduğu ürünler daha iyi değerlenir. Burada da fiyatlarda dengeleme sağlarız. Yani sadece ucuz girdi sağlamak değil, ortaklarımızın ürünlerinin değerinde satışı için de piyasayı düzenliyoruz. Şu anda bin 400 civarında ziraat mühendisimiz var. Kısa süre içinde 234 tane yeni ziraat mühendisimiz de işe başlayacak. Toplamda bin 600’ün üzerinde mühendisimiz ile çiftçilere teknik hizmet verip danışmanlık yapıyoruz. Çiftçinin daha modern yöntemlerle üretim yapmasına, çevreye ve doğaya hitap eden üretim yapması noktasında mühendislerimiz onlarla birliktedir.

Bağlı şirketleriniz, iştiraklerinizde durum nedir?

En önemli şirketlerinizden Gübretaş’ı biliyoruz. Özellikle Gübretaş sektörde tam anlamıyla bir numara. Türkiye gübre tüketiminin üçte birini Gübretaş ile birlikte temin ediyoruz. Gübre zaten hammadde itibarıyla dışa bağımlı bir sektör. Azotlu gübreler doğalgazdan üretiliyor, fosfatlı gübreler de ithal ediliyor. Başka bir ifade ile Türkiye’de yıllık 5 milyon tonluk tüketimin yüzde 95’i dışa bağımlı durumda.

“1 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM KENDİ BORCUNU ÖDEDİ”

Gübretaş’ın yurtdışında önemli yatırımları da var...

Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük dış yatırımını Gübretaş yaptı. İran’daki Razi petrokimya tesislerini Türkiye’ye ve Türk çiftçilerine kazandırdık. Bu bir konsorsiyumla alındı. Burada 3 milyon 721 bin tonluk üretim kapasitesine sahip, toplam 11 fabrikadan oluşan bir tesis. Dolayısıyla Türkiye gübre tüketiminin yüzde 75’ini temin edebilecek bir tesis satın almışız. Türk çiftçisi ve Türkiye’den bir kuruş para çıkarmadık. Taksitle aldık ve fabrika taksitlerini tıkır tıkır kendisi ödüyor. Bugüne kadar 10 taksitten 8’ini ödemişiz. Buna bağlı olarak değişik yatırımlar da ortaya çıktı. Burada ürettiğimiz amonyak ve üreyi dünya piyasalarına pazarlıyoruz. Bunu pazarlarken bir kere gemi gerekiyor. Biz dışarıdan kiralamak yerine uluslararası bir şirket kurduk. Şu anda 11 gemiden oluşan filomuz var. Ayrıca ülkemizdeki gübrenin dağıtımını kendi şirketimiz aracılığıyla yapıyoruz. Yine Ro-Ro taşımacılığı yapan bir firmamız var.

[PAGE]

Bu kadar büyük işlevi olan yatırım ne kadara mal oldu?

İran’da o zaman yaklaşık 700 milyon dolar civarında bir rakama alındı. İç borcuyla birlikte 1 milyar dolara ulaştı. Bunun 8 taksitini ödediğimiz gibi iki taksitimiz de hazır bekliyor. Geçtiğimiz gün 35 milyon dolarlık yatırımla fosforik fabrikası satın aldık.

Gübre dışında yem ve gıda sektöründe faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Bizim yem sektöründe 11 fabrikadan oluşan bir yatırımımız var. Değişik il ve bölgelerde fabrikalarımızda ortaklarımızdan aldığımız ürünleri işleyerek yeme dönüştürüp uygun fiyatla satıyoruz. Bir de markalaşma çalışmamız var. Tarım Kredi zaten bir marka. Biz çeşitli illerde bulunan ve hepsi de bölgesinde bilinen 11 ayrı yem fabrikasını, Tarım Kredi Yem adı altında marka yapmak istiyoruz. Gıda alanında da yağ ve süt fabrikalarımız var. Bunları da Tarım Kredi Gıda olarak birleştiriyoruz. Bunların dışında kimya ve plastik sektörlerinde de ciddi şirketlerimiz var. Manisa’da bitki koruma ilaçları üreten bir fabrikamız var ve şu anda ihracata yönelik çalışma yapıyoruz. Plastik sektöründe damla ve yağmurlama sulama boruları üreten fabrikamız var. Antalya’da İmece Plastik adı altında sera örtüleri üreten fabrikamız var. Buralarda dünyanın en kaliteli ürünlerini üreterek Türkiye’nin dışında 15 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bilişim sektöründe faaliyet gösteren şirketimiz dışarıya da hizmet veriyor. Devletin bazı kurumlarına donanım ve yazılım hizmetlerini biz yapıyoruz. Bir de Tareks diye bir şirketimiz var ki bizim ve Türkiye için çok önemli işleri yerine getiriliyor. Paketleme, özellikle ortaklardan aldığımız bakliyatları paketliyoruz. Ayrıca şu anda Kızılay’ın Türkiye ve dünyaya gönderdiği yardımların paketleme işini biz yapıyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün paketlerini de biz yapıyoruz. Tareks’in tohumculuk faaliyetleri de önemli. Son yıllarda mısır konusunda üretim artarak devam ediyor. Hırvatlarla bir işbirliğimiz var. Balıkesir Altınova’da mısır tohumu ıslahı yapıyoruz. Zaten yüksek verimli silajlık mısır konusunda iddialıyız. Yeni çeşitlerin üretimine de geçiyoruz. Biz istiyoruz ki kendi tohumlarımızın oranı artsın.

[PAGE]

“BU YIL 4.5 MİLYAR LİRA KREDİ KULLANDIRACAĞIZ”

Bu yıl için belirlediğiniz kredi hedefleri tutacak mı?

Biz 2011 yılında 3 milyar 950 milyon liralık kredi hacmine ulaştık. Bu TK tarihinde en yüksek rakamdı. Hem kredi kullandırmada, hem tahsilatta en üst seviyedeydik. Bu sene hem Euro Bölgesi’ndeki kriz, hem büyüme, enflasyon gibi konular düşünüldüğünde yüzde 15’lik artışla 4.5 milyar liralık kredi hedefliyoruz. Temmuz sonu itibarıyla baktığımızda yıl sonu hedeflerinin tutturulacağını görüyoruz. Şu anda hayvancılık kredilerinde biraz gerileme olduğunu gözlemliyoruz. Bu da geçen yıl fazla kredi kullanılmasından kaynaklanıyor. Gübre fiyatlarını çok değişik faktörler etkiliyor. Dünya piyasaları belirliyor bunu. Dünyadaki gübre tüketiminin sadece yüzde 1’ini Türkiye yapıyor. Ağırlığımız daha çok olsa belki fiyatlar değişebilir. ABD, Hindistan gibi ülkeler petrol fiyatlarındaki artışla birlikte yağlı bitkilerden etanol üretimine başlayınca gübre tüketiminde ve dolayısıyla fiyatlarında da bir yükseliş meydana geldi. Biz yatırım yapıyoruz ama yine de hammaddeyi dışarıdan alıyoruz. Hammadde fiyatları da doğalgaza bağlı. Amonyakı doğalgazla üretiyoruz. Amonyak ve azotlu gübrelerde fiyat doğal olarak yüksek oluyor. Biz sosyal yönümüz olduğu için karlılığı ön planda tutmuyoruz. Yapının sürdürülebilir olması bizim için yeterli, yani yatırımların yapılabilmesi ve çiftçilere destek sağlanabilmesi önemli. Daha önce de söylediğim gibi piyasada fiyatları regüle ediyoruz. Türkiye’de özel sektör zam yapıyor, eğer biz zam yapmazsak zammı geri almak zorunda kalıyorlar.

Her dönem gündeme gelen bir finans sektörü meselesi var. Tarım Kredi banka kurmayı veya banka satın almayı düşünüyor mu?

Avrupa’da bir çok ülkede kooperatiflerin bankası var. Biz bu konuda bir strateji belgesi ortaya koyduk. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıldönümünü baz olarak stratejimizi belirledik. Burada Tarım Kredi Kooperatifleri’nin bir bankasının olmasını istiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Mevduat toplama çok önemli. Finans çok önemli. Biz plasmanı özel bankalardan alıp çiftçilerimize kullandırıyoruz. Dönüp tekrar onlara gidiyor. Biz 2005 yılında çıkarılan bir yasa ile sadece Ziraat Bankası’ndan değil özel bankalardan da kredi kullanabiliyoruz. Ancak bu sene ağırlıklı olarak Ziraat Bankası’nı kullanıyoruz. Ziraat Bankası ile ilişkilerimiz çok iyi gidiyor. Nihayetinde ülkemizde bir kooperatif bankası olması gerekiyor. Bunu biz tek başımıza da yapabiliriz, diğer kooperatiflerle ortak da olabiliriz.

[PAGE]

Bu iyi ilişkiler başka işbirlikleri getirecek mi?

Ziraat Bankası daha çok büyük çiftçiye kredi kullandırıyor. Biz ise en fazla 250 bin liraya kredi kullandırabiliyoruz. Biz Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ile bir ön görüşme yaptık ve mutabakata vardık. Belli bir miktarın altında örneğin 25 bin liranın altındaki kredileri biz verebiliriz. Çünkü biz Ziraat Bankası’ndan daha yaygınız. Çiftçi bankaya gitmek yerine bize başvuracak. Yani bu kapsamda 300 bin civarında müşterinin kredisini biz vereceğiz. Bu çiftçi için çok daha kolay olacak. Bugün bankaya gidip kredi aldıktan sonra girdisini temin eden çiftçilere, artık biz doğrudan üstelik kapısına kadar girdilerini teslim edeceğiz. Gübre, yem, tohum ne ihtiyacı varsa karşılanacak. Bu durum Ziraat Bankası’nın da işini kolaylaştıracak. Yani bir ilçede 3 tane Tarım
Kredi var ise bankanın 3 müşterisi olacak. Bin kişi ile banka yerine kooperatif uğraşacak. Şubenin ekonomik büyüklüklerinde bir değişiklik olmayacak.

 

gubre5.jpg

Bu konularda ilginizi çekebilir