Zeytinde 'varyete' tartışması

Zeytinyağının hangi zeytin türünden yapıldığını ortaya koyan 'varyete' sektörün yeni tartışma alanı oldu. Sektör temsilcileri Akdeniz ürünü ile Ege ürününün coğrafi işaretle ayrıştırılmasını istedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
 
 
Sedat ALP
 
İZMİR - Türkiye'de, zeytin ağacı varlığını arttırmak için uygulanan teşvik, daha çok Ege kıyılarında yapılan zeytinciliği tüm Ege ve Akdeniz kıyı şeridinin yanı sıra, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne kadar yaygınlaştırınca, Edremit, Aydın, Gemlik ve Ayvalık'ın yağ kalitesi ve verimi yüksek kaliteli cinsleri artık Güneydoğu'ya kadar geniş bir bölgede yetiştirilmeye başlandı. Bu cinslerin doğal yetişme alanları dışına çıkarılması, sektörde zeytinyağının elde edildiği zeytinin türü olarak tanımlanan 'varyete' tartışmasına yol açtı. Türkiye'de 19'u literatüre girmiş 88 çeşit zeytin varyetesi var. Ancak, akla ilk olarak Ege'nin yağ kalitesi açısından en çok bilinen Ayvalık, Edremit Körfez Bölgesi, Gemlik ve Güney Ege'nin Memecik zeytin çeşitleri geliyor. Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu'da dikilen ağaçlar da başta Gemlik olmak üzere çoğunlukla bu çeşitlerden seçildi. Teşvikle dikilen zeytin ağaçları nın özellikle bu yıl piyasayı etkileyecek miktarda ürün vermesi, zeytinyağı sektöründe varyete tartışmaları başlattı.
 
Sanayicinin Mut, Nizip, Mersin ve diğer bölgelerde yetişen zeytinlerden üretilen yağı iç pazarda Edremit, Ayvalık, Aydın yağı diye sattığını, aynı cins ağacın ürünü olsa da doğal bölgesinde yetişmediği ve aynı kalitede zeytin vermediği için Ege ve Akdeniz zeytinyağının coğrafi işaretle ayrıştırılması gerektiğini savunan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, bu yıl varyete kavgası vereceklerini vurguladı.
 
Çetin, Türkiye'nin zeytinde esas varyetesinin Gemlik ve Memecik cinsleri olduğunu belirterek, "Bu varyeteyi coğrafi işaretle pazarlama konusunu becermemiz gerekiyor" dedi.
 
Pamuktaki uygulama zeytincilikte de yapılsın
 
Yeni sezon mahsulü zeytinyağı satışlarının başladığı bu kampanya döneminde Körfez ve Güney Ege'de bir tek alıcının çıkmadığını belirten Çetin, "Ne zaman ihracat başladı, sanayici daha ucuz oluyor diye adresi Mut, Alanya, Osmaniye, Nizip'e çevirdi. En bilinen markalar da Mut'un cazibesine kapıldı. Ancak, Akdeniz'de yetişen ürünün kalitesi ihracata uygun olmayınca o zaman Körfez ve Güney Ege bölgelerine yöneldiler. Bu arada biraz da Mut'ta yağ bittiği için bu tarafa yönelmiş olabilirler. Ama Türkiye'de bu manzara her zaman yaşanmaz" dedi.
 
zeytin.jpg
 
Cahit Çetin, Akdeniz'de yetişen pamuğu, Ege Bölgesi'ne sevk etmenin yasak olduğunu, iki bölgenin pamuğu karışmasın diye yapılan bu uygulamanın zeytincilikte de yapılması gerektiğini belirterek, şu görüşleri dile getirdi: 
"Bu ülkenin değerlerini korumalıyız. Coğrafi işarete bir an önce geçmemiz gerekiyor. Bütün ürünlerde bu kargaşayı bitirmeliyiz." 
 
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nin Türk Patent Enstitüsü'nden aldığı Coğrafi İşaret Tescili ile "Güney Ege" ve "Edremit Körfez Bölgesi" zeytinyağlarında iki ayrı tescille, piyasaya girdiğini aktaran Çetin, tüketicilerin tat algılarını belirlemesi açısından da büyük önem taşıyan coğrafi işaret logolu ürünlerin üreticiyi olduğu kadar tüketiciyi de korumayı hedeflediğini vurguladı.
 
Zeytinyağı için bölgesel farklar son derece önemli Çetin, Tariş'in işlediği, Ege Bölgesi'nin kuzeyden güneye 6 ilinde 33 kooperatif bölgesinde üretilen zeytinyağlarının kendine has özellikleri içinde barındırdığını, coğrafi işaretle ürünlerin tüm özelliğinin tüketiciye yansıyacağını vurguladı. "Yetiştiği bölgenin tüm özelliklerini yansıtması açısından zeytinyağı için bölgesel farklar son derece önemli" diyen Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Çetin, şunları söyledi:
"Zeytinyağı gerçek bir meyve suyudur. Ege Bölgesi'nde zeytinde iki ana varyete olan Kuzeyde Edremit Yağlık, Güney'de ise Memecik tipi yaygındır. Bölgelerin klimatik özelliklerin de bu cinslere kattığı değer, farklı tat ve aromalarda zeytinyağları yaratır. Ancak bugüne kadar ülkemizde tüketiciler zeytinyağını karışık bir lezzetle tanıdı. Bu aynı zamanda kuzey ve güneyin yağları karıştırılarak piyasaya sunulmasıyla üreticiyi de mağdur etti. Bu noktadan sonra hologramlı ürünlerle artık tüketiciler aldıkları ürünün içindeki yağın hangi bölgeye ait olduğunu bilerek tüketecek. Üretici de mağdur olmayacak."
 
UZZK Başkanı Mustafa Tan:
Sorunu coğrafi işaretli etiket çözer
 
Coğrafi işaretlemenin zeytinyağında da olduğunu ancak kontrol edilmediğini belirten Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan  da tüketicilerin etiketinde coğrafi işareti olan zeytinyağını tercih etmesini, markalı üretim yapan firmaların da ürünlerine coğrafi işaret almasını önerdi. Tan, bu konuda tanıtımlar yapacaklarını belirterek, "Edremit Körfez Bölgesi yağlarını üreten firmalar, o bölgedeki zeytinden ürettikleri yağlar için coğrafi işaretini isteyebiliyorlar. Tariş Zeytinyağı Birliği bu işareti kullanıyor. Şimdi iki firma daha ambalajlarında kullanmaya başlayacak. Yüzlerce firma alabilir bu işareti. Varyete sorunu coğrafi işarete sahip logolu ürünlerin piyasa çıkması ile çözülür" diye konuştu.