Yok yılı 2011'de zeytin üretimimiz ilk kez var yılını geçti
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yok yılı olan 2011'de zeytin üretiminin ilk kez var yılını geçtiğini bildirdi.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, zeytin üretiminde "yok yılı" olan 2011'de "periyodisite efsanesi"nin yıkıldığını belirtti.
Yok yılı üretiminin, var yılı rakamlarının üzerine çıkarılmasında Türk tarımının, Türk çiftçisinin büyük başarısı olduğunu ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
"Zeytin üretimimiz yok yılı (periyodisite) olan 2011'de ilk kez var yılı üretimini geçti. Son dönemde, zeytin üretiminde yok yıllarında, 1997'de var yılı üretimine göre yüzde 72'ye kadar varan üretim düşüşü, 2009 yılında yüzde 12'ye kadar geriledi, 2011 ise var yılı olan 2010'u da geçerek yüzde 24'lük üretim artışı sağlandı."
2004 yılından sonra zeytin üretiminde ve meyve veren ağaç sayısında önemli artışlar olduğuna işaret eden Bayraktar, 2005-2011 döneminde meyve veren ağaç sayısındaki ortalama artışın, 1998-2004 dönemine göre yaklaşık yüzde 3,7 olurken, aynı dönemde zeytin üretimindeki artışın yüzde 16'ya ulaştığını anlattı.
Yok yıllarında önemli oranda üretim artışları görülmeye başlandığına dikkati çeken Bayraktar, şu bilgiyi verdi:
"2005-2011 dönemi yok yıllarında, 1998-2004 dönemine göre üretimde yüzde 74'lük bir artış sağlanırken, aynı dönemde yok yıllarında meyve veren ağaç sayısında yüzde 15'lik artış görülmüştür. Bu oranlar bize, yok yıllarında da var yıllarına göre bir verim artışını göstermektedir. Yok yıllarındaki bu verim artışı periyodisitenin azaldığının varlığına işarettir."
"Yok yılının azaltılması zeytin ağaçları ve zeytinliklerin bakımıyla ilgili"
Periyodisiteye karşı, ıslah edilmiş çeşitler geliştirilmesi başta olmak üzere, yok yılının azaltılmasının zeytin ağaçları ve zeytinliklerin bakımıyla ilgili olduğunun altını çizen Bayraktar, şöyle devam etti:
"İklim ve toprak şartlarının uygunluğu, var yıllarında ürün seyreltilmesine gidilmesi, dolayısıyla gelecek yılın sürgün gelişimi ve tomurcuk oluşumunun artırılması, zeytin ağaçlarının beslenme noksanlıklarının zamanında giderilmesi, her yıl sürgün ve ürün gelişimi için düzenli olarak budama yapılması, su ihtiyacının fazla olduğu dönemlerde ve yağışın az olduğu durumlarda sulama yapılması, hasadın geciktirilmemesi, bunu yaparken sürgünlere zarar verilmemesi gibi kültürel tedbirler periyodisitenin yok edilmesinde önemli faktörlerdir."
Çiftçinin, kendisine sunulan teknik eğitim ve teknoloji ürünü fidanlara verilen destekler sayesinde yok yılını yok etmekte çok önemli yol kat ettiğini belirten Bayraktar, bundan sonraki yıllarda bu durumun devam etmesi halinde, zeytin üretiminin daha da artacağını, dolayısıyla üreticinin daha fazla kazanacağını, özellikle zeytinyağı sanayisinin gelişeceğini, yurt dışı pazarlarının genişletileceğini kaydetti.
Bayraktar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Kıraç alanların, kışları ılıman geçen bölgelerin meyvesi olan zeytin ağacının taban arazilerde, sulu alanlarda dikiminin artması yoluyla periyodisitenin giderek azaltılması veya yok edilmesi durumunda, gelecek yıllarda rekor seviyelere ulaşacak zeytin üretiminin değerlendirilmesine yönelik çalışmalara ilgili bakanlıkların yanı sıra sektörün bütün paydaşlarınca derhal başlanması gerekiyor. Üretim artışının hem çiftçilerimiz hem sanayicilerimiz hem de ülkemiz açısından kazanca dönüştürülmesi için politikalar belirlenmelidir."
Bu konularda ilginizi çekebilir