Tarımı stratejik bir alan olarak gördük

Başbakan Erdoğan çiftçiler günü dolayısıyla katıldığı toplantıda, tarım sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hedeflerinin Türkiye'de açık kanalet sisteminden kapalı sisteme geçmek olduğunu belirterek, "Açık kanalet sisteminde nereden bakarsanız bakın yüzde 60-65 buharlaşmayla suyu kaybediyoruz. Bunu kaybetmememiz lazım. Çünkü biz su zengini bir ülke değiliz" dedi.
 
Erdoğan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından JW Marriot Otel'de 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla düzenlenen törendeki konuşmasına, annelerin Anneler Günü'nü kutlayarak ve hayatlarını kaybeden eski Trabzon milletvekili Mustafa Cumhur ile eski Bakan Eyüp Kerem Gülpınar için rahmet dileyerek başladı.
 
 
Tarım ürünleri ihracatımız 2011 yılında 15,3 milyar dolara yükseldi"
 
Toprağı berekete dönüştüren çiftçiye bütün imkanlarını kullanarak sahip çıktıklarını belirten Erdoğan, kendi kendine yetecek bir tarımsal üretim potansiyeline sahip olmasının Türkiye'nin en büyük gücü olduğunun altını çizdi.
 
Hükümetleri döneminde Türkiye'yi her alanda güçlendirirken tarımın en başta gelen alanlar arasında yer aldığını söyleyen Erdoğan, "Tarımı stratejik bir alan olarak gördük ve bütün adımlarımızı ona göre attık. Böylece tarımsal gayrisafi yurtiçi hasılamızı 2002 yılındaki 23,7 milyar dolar üzerinden 2011 yılında yüzde 165'lik artışla 62,7 milyar dolara ulaştırdık" dedi.
 
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tarım sektöründeki kişi başına geliri 2000 yılındaki 1000 dolar seviyesinden 2011'de 3 bin 653 dolara yükselttik. Genel ihracatımızla tarım ürünleri ihracatımızı da oldukça yüksek alanlara çıkardık. 2002 yılında 3 milyar dolar olan tarım ürünleri ihracatımız 2011 yılında yüzde 282'lik bir artışla 15,3 milyar dolara yükseldi. Bütün bu gelişmeler sonunda Türkiye tarımsal ekonomik büyüklük bakımından dünyada 11'inci, Avrupa'da 4'üncü sıradayken, dünyada 7'inciliğe, Avrupa'da 1'inciliğe yükseldi.
 
Elbette bu sonuçlar kendi kendine ortaya çıkmadı. Geçtiğimiz 9,5 yıl boyunca tarımda yapısal bir dönüşüm gerçekleştirdik. Bu dönüşümün yasal altyapısını kurmak için 13 kanun çıkardık. Kaliteyi, sağlığı, verimliliği ve kırsal kalkınmayı esas alan 52 yeni destek uygulamasını hayata geçirdik.
 
Üreticilerimize 2003-2012 döneminde toplamda 46 milyar 400 milyon lira nakit tarımsal destek ödemesi yaptık. 2002 yılında çiftçilerimize 1 milyar 868 milyon TL tarımsal destek ödemesi yapılmışken, 2011 yılında biz bu rakamı yüzde 274'lük bir artışla 7 milyar 100 milyon liraya ulaştırdık. Destek ödemelerini yılın ilk yarısında yaparak çiftçimizin mağduriyetine meydan vermedik. Tarımsal girdilerin en önemli destekleri bizim dönemimizde verilmeye başlandı.
 
Örneğin mazot desteğini 2003 yılında, kimyevi gübre desteğini doğrudan çiftçiye ödemeyi 2005 yılında, sertifikalı tohum ve fide kullanma desteğini 2005 yılında, sulamaya faizsiz hibe ve kredi desteğini 2006 yılında, makine ekipmanı yüzde 50 hibe desteğini 2007 yılında ilk defa biz başlattık.
 
Tarımsal kredilerin 2002 yılında yıllık yüzde 59 olan faiz oranlarını 2011 yılında sulama ve hayvancılıkta sıfıra, diğer alanlarda yüzde 5'e düşürdük. Yüzde 59 faiz nerede, yüzde sıfır faiz nerede? Burada enteresan bir şey daha söyleyeceğim. 2002'de Ziraat Bankası'nın tarımsal kredi kullanımı 227 milyon TL, 2011'de 19 milyar TL. Tarım kredi kooperatiflerinin kredi kullanımı 2002'de 302 milyon, 2011'de 3,9 milyar TL. Toplamda 23 milyar TL. Yani eski rakamla 23 katrilyon TL. Bunu kullanan çiftçi sayısı 521 bin 790 kişi. Tabii burada bir güzellik daha var, 2002'de geri dönüş yüzde 38 idi. 2011'de bu, yüzde 99'a geldi. Bundan dolayı çiftçi kardeşlerimizi kutluyorum. Tarım kredi kooperatiflerinde de yüzde 71 idi geri dönüş, fakat o da yüzde 98'e yükseldi. Yani benim çiftçi kardeşim borcuna sadık. Gidip ödemesini de yapıyor."
 
Sulama yatırımlarına özel önem veriyoruz
Sulama yatırımlarına da özel bir önem vererek 718 milyar TL faizsiz kredi kullandırıldığını, böylece 73 bin çiftçinin 2 milyon 700 bin dekar alanı basınçlı sulama sistemiyle sulanmasını sağladıklarını dile getiren Erdoğan, hedeflerinin Türkiye'de açık kanalet sisteminden kapalı sisteme geçmek olduğunu anlattı.
Böylelikle suda israfı, suyun buharlaşmasını önleyecek sistemi getireceklerini kaydeden Erdoğan, "Açık kanalet sisteminde nereden bakarsanız bakın yüzde 60-65 buharlaşmayla suyu kaybediyoruz. Bunu kaybetmememiz lazım. Çünkü biz su zengini bir ülke değiliz. Bunun da adımlarını atmış oluyoruz" dedi.
AK Parti hükümetleri döneminde DSİ aracılığıyla büyük bölümü sulama amaçlı bin 128 tesisi tamamlayarak hizmete sunduklarını dile getiren Erdoğan, 11 milyon dekar alanı sulamaya açarak sulanan arazi miktarını 55 milyon dekara ulaştırdıklarını, 2 milyon hektara yakın alanı ağaçlandırarak toprağın zarar görmesini engellediklerini ifade etti.