Tarım ürünleri yatırım enstrümanına dönüşecek
Hasat döneminde fiyat düşüşünün önlenmesi için uygulamaya geçirilen lisanslı depoculuk sistemi sayesinde çiftçiler, ürünü karşılığında alacağı Elektronik Ürün Senedi'ni yatırım aracı olarak kullanabilecek
Lisanslı depoculuk uygulaması sayesinde Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) uygulamasına geçilmesiyle tarım ürünleri yatırım enstrümanına dönüşecek.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca üreticilerin finansman ve depo sıkıntısı nedeniyle hasadın ardından ürünlerini pazara sunmak zorunda kalmasını engellemek amacıyla uzun çalışmalar sonucunda uygulamaya geçirdiği lisanslı depoculuk sistemi, üretici, sanayici ve ülke ekonomisine büyük katkı sunacak.
Özellikle finansman sıkıntısı çeken çiftçiler, lisanslı depolara verdikleri ürünleri karşılığında alacağı ELÜS aracılığıyla bankalardan kredi ve finansman sağlayabilecek.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde kurulan TMO-TOBB Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (LİDAŞ), lisanslı depoculuğun gelişmesi için yoğun çalışma yürütüyor.
"Tarım ürünleri yatırım aracı olacak"
LİDAŞ Koordinatörü Sait Eğerci, Türkiye'nin tarım sektöründe küresel oyuncu olmasını sağlayacak lisanslı depoculuk uygulamasıyla aynı zamanda hasat döneminde ürün arzı yığılımına bağlı fiyat düşüşünün önleneceğini söyledi.
Hububat, pamuk, kuru kayısı, fındık, baklagil, zeytin ve zeytinyağı ürünlerini kapsayan uygulamayla tarıma dayalı sanayinin de gelişmesinin hedeflendiğini dile getiren Eğerci, Avrupa Birliği standartlarında stoklanacak ürün karşılığı üreticiye elektronik senet verileceğini kaydetti.
Eğerci, çiftçinin alacağı ürün senedini ihtiyaçları doğrultusunda kullanabileceğini işaret ederek, "Lisanslı depoculuk, tarım ürünlerin depolarda saklanmasının yanı sıra ürün senetlerinin yatırım aracına dönüşümüne olanak sağlıyor. Tarım ürünleri yakın gelecekte yatırım aracı olacak" dedi.
Vergi muafiyeti
Uygulamayla sanayicilerin daha önce yüklenmek zorunda kaldıkları depolama sorunundan da kurtulacaklarını dile getiren Eğerci, şöyle konuştu:
"Tarım ticareti halen buğday pazarları veya borsaları üzerinden satış yapılarak gerçekleştiriliyor. Üreticiler, finansman ve depo sıkıntısı nedeniyle hasadın ardından ürünü pazara arz etmek zorunda kalıyor. Bu nedenle arz talep dengesi bozulduğu için üretici zarar ediyor. Artık ürünü pazara götürmek yerine depoya teslim edecek. Karşılığında alacağı ürün senedini uygun gördüğü zamanda satabilecek. Üretici yüzde 2 stopaj vergisinden sanayici ise kurumlar vergisinden muaf olacak. Türkiye'de tarım ticaretinin şekli değişecek."
Depo sayısı 15'e yükselecek
Uygulamanın gelişmesi için Polatlı, Ahiboz ve Lüleburgaz'ın yanı sıra 12 ilde çelik silo yaptırmak için ihale açtıklarını dile getiren Eğerci, bu depoların kapasitesinin 550 bin ton olacağını ifade etti.
Gelecek yıl tamamlanacak tesislerin Tekirdağ, Konya, Diyarbakır, Batman, Mardin, Gaziantep, Yozgat, Şanlıurfa, Hatay, Adıyaman, Edirne ve Kırklareli de yapılacağını belirten Eğerci, "Bu depoların hizmete girmesiyle 2016'da kapasitemiz 640 bin tona yükselecek" diye konuştu.
"Çiftçi mağdur olmayacak"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ziraat Odaları Diyarbakır Koordinasyon Kurulu Başkanı Mehmet Cevat Delil ise lisanslı depoculuk uygulamasının ülke tarımına büyük katkı sunacağını söyledi.
Sistem sayesinde çiftçinin ürünü depolama sıkıntısının ortadan kalkacağına değinen Delil, "Lisanslı depoculuk uygulaması gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır uygulanıyor. Depolar sayesinde üreticilerimiz hasad döneminde ürününü düşük fiyatla satmak zorunda kalmayacak. Bu sayede çiftçi mağdur olmayacak" dedi.