"Şekerde denetimsizlik çiftçileri yok oluşa sürükler"
Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Akay, "Pancar şekeri üreticileri kendi kotaları çerçevesinde faaliyet gösteriyorlar ve bu kuruluşların bir lobi çalışması yok. Bu da pazar durumunu etkiliyor. Piyasanın dengesi alt üst oluyor" dedi.
HATİCE ŞİMŞEK
KAYSERİ - Pancardan şeker üretimi yapan Türkiye'nin bu alandaki önemli kuruluşlardan biri olan Kayseri Şeker'in çiftçi kooperatifi Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, şeker sektöründe denetimsizlikten, nişasta bazlı şeker üreticileri ile rekabete, AB'nin bu yıl kaldıracağı kota uygulamasına kadar sektördeki sorunlara acil çözüm üretilmesini istedi. Akay, sorunların çözülmemesi halinde pancardan şeker üretiminin azalacağını ve Türkiye genelinde pancar üretimiye uğraşan yaklaşık 200 bin çiftçinin bu durumdan olumsuz etkileyeceğini ifade etti.
Mısırdan üretim, piyasada şeker fabrikalarının stoklarını artırdı
Şeker Kurulu üyelerinin atanmamasından dolayı piyasada düzen ve denetimin azaldığını, pancar şekeri üreticilerinin pazar kaybettiğini dile getiren Akay, şu bilgileri verdi:
"Nişasta bazlı şeker fabrikaları dernek aracılığıyla lobi yapıyor. Üretimlerinde mısırı yurt içinden karşılama zorunlulukları yok. Şimdi Şeker Kurulu'nun işlevsiz olması nedeniyle sağlık denetleme yapılamadığı için nişasta bazlı şeker fabrikaları yılın neredeyse tamamı çalıştığını düşünüyoruz. Pancardan şeker üreten fabrikaların 7 tane şirketi var. Bunlardan en büyüğü Türk Şeker. Devletin kuruluşu, 25 tane fabrikası var, 3 tane kooperatif kuruluşları var. Pancar şekeri üreticileri kendi kotaları çerçevesinde faaliyet gösteriyorlar ve bu kuruluşların bir lobi çalışması yok. Bu da pazar durumunu etkiliyor. Piyasanın dengesi alt üst oluyor. Pancar şekeri üreten fabrikaların ürünleri yerine şimdi mısırdan üretilen ürünler piyasada satılmaya başladı. Bu da şeker fabrikalarının elindeki şekerlerin satılmaması sonucunu ortaya çıkarıyor."
NBŞ'de kota dışı üretim piyasa dengesini alt üst etti
NBŞ üretimi yapan firmalarla rekabette sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Akay, pancardan şeker üreten kuruluşların yılın 5 ayında bu işi yapabildiklerini, oysa kuru mısırdan yılın her günü şeker üretimi mümkün olduğundan NBŞ üreticileri için böyle bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Akay, Şeker Kurulu'nun işlevsiz olması nedeniyle denetleme yapılamadığı için bu nişasta bazlı şeker fabrikalarının neredeyse yılın tamamında çalıştıklarını belirterek, "Kotaya da bağlı olmaksızın üretim yapabildikleri şeklinde duyum var. Bu piyasanın dengesini alt üst etti" diye konuştu.
Sektörde iskontolu ve vadeli satış modeli ortaya çıktı
Şeker sektöründe iskontolu ya da uzun vadeli satış modelinin ortaya çıktığına işaret eden Akay, "Pancar şekeri üreten fabrikaların ürünlerinin piyasada satılması yerine, şimdi mısırdan üretilen ürünler piyasada satılmaya başlandı. Bu da şeker fabrikalarının elindeki şekerlerin satılmaması sonucunu ortaya çıkardı. Şekere en son zam 5 Temmuz 2015'te gelmişti. İki yıl zam yapılmamasına rağmen şeker fabrikaları bu yıl başta Türk Şeker olmak üzere ya uzun vadeli satış politikası uygulamak zorunda ya da iskontolu satış yapmak mecburiyetinde kalıyor. Bu da sektörde ciddi bir sorun" dedi.
"Kendiliğinden kotasızlık başlamış oldu"
Şeker Kurulu'nun görev yapamaması nedeniyle sektörde kota tahsisi yapılmadığını, bu yıl üretim yapan firmaların bir önceki yılki kotaları dikkate alarak çiftçilerle üretim sözleşmesi yaptıklarına işaret eden Akay, şu uyarılarda bulundu:
"Şeker fabrikaları ellerindeki şekeri satamazlarsa, bu yılki üretimleri depolarda kalmaya devam ederse, o zaman 2018'de pancar çiftçisi büyük bir sorunla karşı karşıya kalacak. 2018'de depoları dolu olan firmalar üretimlerini kısıtlamaya başlayacak. Bu da pancar üretiminin de kısıtlanması anlamına geliyor. En tehlikeli durum bu. Pancar çiftçisi bu durumda yok oluşa doğru gidecek demektir. Bu ciddi bir krize sebebiyet verecektir. Onun için siyasetçilerimizden bu konuda adım atmalarını bekliyoruz. Geleceği kurtarmak adına bir an önce kilitlenmiş bu sorunun çözülmesi lazım. Bu sorun Türkiye genelinde yaklaşık 200 bine yakın çiftçi aileyi etkileyecek."
"Kota sisteminin sürdürülmesi lazım"
Orta Anadolu çiftçisinin son yıllarda şeker pancarından para kazanmaya başladığını dolayısıyla şeker pancarının çiftçiler için vazgeçilmez bir ürün haline geldiğini vurgulayan Akay, "Üretimde rekor kırdığımız geçen yıla göre bu yıl yüzde 10 daha fazla ekim gerçekleştirildi. Kotaları halen biz kendi bünyemizde uyguladığımız için C kotası sözleşmesi yapıyoruz ve çiftçinin ihtiyaçlarına da cevap veriyoruz. Çiftçinin işini sürdürebilmesi için yıllardır bir takım çalışmalar yapıyoruz. Verimliği, şeker oranını, makineli tarımı artırmak, çiftçinin masraflarını azaltmak, geliriniz bu çerçevede artırmak gibi bir takım faaliyetleri yürütüyoruz. Bu konuda önemli aşama kaydettik ama yeterli seviyede değil. Kota sisteminin sürdürülmesi lazım. Bunun devlet tarafından bir politika olarak uygulanması lazım. Avrupa 2017 yılında kotaları kaldıracağını 3 yıl öncesinde ilan etti ve hazırlık yaptı. Bizlerin de hazırlık yapması lazım" diye konuştu.