Pamuk ve iplik fiyatlarındaki yükseliş hız kesmiyor
Melih KOCAGİL
İSTANBUL - Fasulye, pirinç derken fiyatı dizginlenemeyenler kervanına pamuk ve iplik de katıldı... Özellikle pamukta dış konjonktüre bağlı nedenler ve iç piyasada doların yükselişi fiyatları tırmandırıyor. Aralık ayının başında tonu 3 bin 600 TL olan Adana Pamuğu şimdi 4 bin 200 - 4 bin 300 TL seviyesine geldi. Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Muammer Çalışkan pamuğun referans alındığı borsanın New York Borsası olduğuna dikkat çekerek, “Bir ay öncesine kadar pamuğun libre fiyatı 77-78 centti. Şimdi ise 86 centlere kadar çıktı. Bu yüzde 10 artış anlamına geliyor” diye konuştu.
Çin’in en büyük alıcı olduğunu kaydeden Çalışkan, “Çin elinde çok büyük stok tutuyor. Bu stok yüzde 60 dolaylarında. Çiftçisinden çok yüksek bir fiyata alarak fiyatları kontrol altında tutuyor” ifadelerini kullandı. Diğer etkenin ise iç piyasada dolardaki yükseliş olduğunu vurgulayan Muammer Çalışkan, “Aralık ayının başlarında Adana pamuğunun tonu 3 bin 600 TL idi. Şimdi 4 bin 200 - 4 bin 300 TL seviyesine geldi. Bu 1.5 ay içinde yüzde 10’den fazla artış anlamına geliyor. Tekstil Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı kalem. Geçtiğimiz yıl 26 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu fiyat artışları nereyekadar sürecek tam kestiremiyoruz. Mart ve nisanda pamuk ekilmeye başlanacak. Fiyat artışları böyle devam ederse ekim alanlarının artacağını tahmin ediyorum” şeklinde konuştu.
‘Kuraklık pamuk ekimini artırabilir’
Kuraklık tehlikesine de dikkat çeken Çalışkan şu ifadeleri kullandı: “Mevcut su kapasitesi yüzde 30-35’lerde. Yaz sulamasının tehlikeye girmemesi için su verilemiyor. Buğday, mısır, narenciye için bu çok ciddi bir sorun. Ancak kuraklık ihtimalinde mısır ekimi risklidir çünkü çok su ister. Pamuğun yetişmesi daha kolaydır. Pamuğu iki defa sulasanız bile yeterli olur. Buna karşılık martta ve nisanda yağmur yağmaz ise kuraklık riskine karşı pamuk ekiminde artış olabilir.”
Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin pamuk ihtiyacının 1 milyon 200 bin ton civarında gerçekleştiğini açıklayan Çalışkan, “Bu rakamın 500 bin tonu iç piyasadan karşılanırken, 700 bin tonu da ithal edildi. Bu yıl ihtiyacımız 1 milyon 400 bin tonlara çıktı. Ama Türkiye’nin ürettiği pamuk üretimi 500 bin ton seviyesinde gerçekleşecek. 900 bin ton pamuğa ihtiyacımız olacak. 2 milyar dolar gibi bir rakama tekabül ediyor” dedi.
‘Mısır çiftçiye daha kârlı geliyor’
“1 milyon ton pamuk yetiştirebilecek bir kapasiteye sahibiz ancak pamuğun alternatif ürünü mısır, çiftçiye daha karlı geliyor” ifadelerini kullanan Çalışkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pamuk ithalatında gümrük ya da fon yok. Mısırda gizli bir destek var. İthalatında gümrük var fon var. TMO’nun desteği var. Bugün 215 dolara mısır ithal edersiniz TMO’da elindeki fazla malı o kadara satıyor. Türkiye’de 300 dolara satılıyor. Aradaki fark çiftçiye daha kârlı geliyor. Bu nedenle pamuk ekmiyor mısır ekiyor. Bu durum iç piyasada bir yere kadar etkili ancak en çok dolar ve yurtdışı piyasalar etkiliyor.”
‘Rekabet şansımız zora girebilir’
ÖRSAD Başkanı Fikri Akyüz de siyasi gerilim sonucunda kurlarda yaşanan hareketliliğin fiyatların artışında etkili olmaya başladığını söyledi. “Puslu havada kötü konuşmamak lazım” diyen Akyüz şöyle devam etti:
“Böyle bir atmosferde söylenen her söz yatırımcıyı, işadamlarını etkiliyor. Türkiye’de yeterli miktarda pamuk yok. Hammaddeye ihtiyaç var. Bunun üstüne kurlardaki artış da eklenince fiyatların yükselişi kaçınılmaz oluyor. 30 Aralık tarihinden bugüne penye ipliğinin kilosu 7.80 kuruş iken 8.40 kuruşa yükseldi. Yaklaşık yüzde 10’luk bir artış kaydedildi. Bu rakamın kabul edilebilir rakam olmadığını söyleyebilirim. Eğer rakamlar böyle giderse rekabet şansımızı kaybedeceğiz.”