Damızlık hayvan üretmeye başlıyoruz

OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sarıca, "Damızlık üretiminde dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yumurta ve et tavukçuluğunda sürdürdüğümüz çalışmalarda baba ve ana özellikleri yönünde geliştirilen ebeveynler elde ettik" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SAMSUN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Başkanı Prof. Dr. Musa Sarıca, "Damızlık üretiminde dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yumurta ve et tavukçuluğunda TÜBİTAK desteğiyle sürdürdüğümüz çalışmalarda baba ve ana özellikleri yönünde geliştirilen ebeveynler elde ettik" dedi. Sarıca, Türkiye'de ticari yumurta ve et tavukçuluğunda yaşanan gelişmelere rağmen damızlık tavuk üretiminde bugüne kadar önemli gelişme olmadığını söyledi.

Türkiye'de damızlık yumurta tavukçuluğunda yüzde 99, et tavukçuluğunda ise yüzde 100'lük oranın yurt dışından temin edildiğini ifade eden Sarıca, şöyle konuştu: "Türkiye'de tavuk eti üretiminde kullanılan ebeveynler ithal ediliyor. Kolay yol tercih ediliyor. Tavuk eti üretiminde kullanılan civcivleri üretmek için 2010 yılında uluslararası damızlıkçı firmalardan yaklaşık 7 milyon 500 bin adet damızlık ebeveyn alındı. Bunlardan 900 milyon civarında civciv elde edildi. Bu civcivlerden de 1 milyon 400 bin ton piliç eti üretimi gerçekleştirildi."

"Dışa bağımlı olmak zorunda değiliz"

OMÜ Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma İstasyonu'nda TÜBİTAK'ın desteğiyle 3 yıldır sürdürülen çalışmalar sonucunda damızlık ebeveynler geliştirdiklerini kaydeden Sarıca, istenilen özelliklerde tavuk eti ve yumurta üretiminde dışa bağımlı olmak zorunda olunmadığını belirtti. Sürdürülen çalışma sonucunda elde ettikleri başarıyla Türkiye'nin damızlık probleminin çözülebileceğini ve dışarıya para ödenmesinin önüne geçilebileceğini anlatan Sarıca, şunları kaydetti: "Damızlık üretiminde dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yumurta ve et tavukçuluğunda TÜBİTAK desteğiyle sürdürdüğümüz çalışmalarda baba ve ana özellikleri yönünde geliştirilen ebeveynler elde ettik. Bu hayvanların üretim amaçlı döllerinde 7'nci haftadan itibaren kesim ağırlığına ulaşabilecek seviyelere gelindi. Yaptığımız çalışmaların benzerlerinin çoğaltılması ve üretimde kullanılması için yeterli kümes, eleman ve kuluçkahane imkanları bulunan kamu ve özel kuruluşların desteklenmesi ve teşvik edilmesi önemli." Prof. Dr. Sarıca, elde ettikleri üretim çalışmalarını özel ve kamu kuruluşlarına aktarabileceklerini sözlerine ekledi.

(AA)