Bursa'da endüstriyel tarım zorda
Bursalı ihracatçılar, tarım politikalarında değişiklik yapılmazsa kentte endüstriyel tarımı zor günlerin beklediğini ifade ediyor. Sektör temsilcileri tarımsal alanlardaki azalmanın önünü geçilmesi için sanayi yatırımlarının artık durması, tarımın desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.
Esra ÖZARFAT
Bir yandan azalan tarım alanları, diğer yandan sanayileşmeyle yaşanan göç verimli toprakları ile Türkiye’de endüstriyel tarımın önemli merkezlerinden olan Bursa’yı tehdit ediyor.
Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kamiloğlu, Bursa’da tarım alanlarının geri dönüşü olmayan şekilde tahrip edildiğini belirterek, kentin sanayi gelişiminde varabileceği en üst noktaya ulaştığını söyledi. Bundan sonra yeni sanayi alanlarının açılmasını doğru bulmadıklarını ifade eden Özkan Kamiloğlu, “Bursa’da genç çiftçi kalmadı. Çiftçilikten ne elde edeceğini bilmeyen genç nüfus şehre göç ederek sanayide çalışmak istiyor. Ne kadar sanayi tesisi yapılırsa Bursa, o kadar göç alıyor, ne kadar göç alırsa o kadar güvensiz ve yaşanması zor bir şehir haline geliyor. Bunu daha fazla ranta dayalı olarak teşvik etmenin gereği yok. Türkiye, yatırımlar noktasında Marmara Bölgesi’nden ibaret değil. Bunu görmek lazım. Bursa artık yeteri kadar sanayiye doydu. Daha fazlasına ihtiyacımız yok” dedi.
İhracattaki artış iç pazara enflasyonist baskı yapacak
Kamiloğlu, döviz kurundaki artışın etkisiyle tarım ürünü ihracatının artmış gibi göründüğünü belirterek: “Var olanı döviz kurunun yarattığı rüzgarla ihraç ettik. Arkasını doldurmamız, üretmemiz lazım. Yılın geri kalan kısmında elimizdeki üretim stokunu ihraç edeceğiz. Bu da iç piyasaya biraz enflasyonist baskı yapacak. Çünkü dışarıdaki fiyatlar cazip olunca, içerideki malı dışarı pompalıyor” dedi. Dövizdeki artışın önümüzdeki sezon çiftçilerin girdi maliyetlerine olumsuz yansıyacağına işaret eden Kamiloğlu, zaten parçalanmış arazilerde üretim yapan çiftçilerin pek çok kalemde yükselen fiyatlarla üretim yapmak zorunda kalacağını dile getirdi. Kamiloğlu, buna rağmen 2019 yılında dövizin de etkisiyle meyve sebze mamulleri ihracatında yüzde 25’lik bir artış yaşanabileceğini kaydetti. Kamiloğlu, bu yıl domates salçası ihracatında miktar bazında yüzde 23 gerileme yaşandığını belirterek, “Bu yıl sonuna kadar daha da artacak. Belki de Türkiye salça ithal etmek zorunda kalacak” dedi.
ABD pazarı yükselişte
Bu yıl hızlı bir yükselme kaydeden Amerika pazarına daha çok kurutulmuş domates ve konserve edilmiş ürünler gönderdiklerini belirten Kamiloğlu, Rusya’da da önümüzdeki yıllarda ihracatta artış yaşanmasını beklediklerini açıkladı.
AB ülkeleri ağırlıklı olan ihracat modelinin diğer pazarlara da yayılarak az riskli hale getirilmesi için çalıştıklarını anlatan Kamiloğlu, “Hedef pazarlarımız Çin, Rusya, Japonya ve Güney Kore. İçeride üretimin artması için ithalat kontrol altına alınmalı” diye konuştu.
"Tarımsal üretimde vergiler tamamen kaldırılmalı"
Türkiye’nin dünyada tarımsal üretimden vergi alan tek ülke olduğunu öne süren Kamiloğlu şunları söyledi: “Çiftçi üzerinde stopaj vergisi, borsa kesintileri var. Belediyeler hale inen meyveden sebzeden yüzde 1 rüsum alıyor. Çiftçiler ödediği katma değer vergisini deftere tabii olmadığı için geri alamaz. Kabzımallar komisyon alır. Nakliye ve akaryakıt gibi diğer girdi maliyetlerini de topladığınızda çiftçinin üretimi sürdürmesi cazip olmaktan çıkıyor. Tarımsal üretimde vergilerin tamamen kaldırılması lazım. Malları hale sokma zorunluluğu kaldırılmalı. Girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekiyor. Aksi halde Türkiye önümüzdeki 10-15 yılda tamamen ithalata döner. Üretimi teşvik edici yatırımlar yapmalıyız. Örneğin ihracatçılara tarımsal üründe vergi iadesi veriliyor, bu çiftçilere verilmeli. Çiftçinin kazancı ihracatçıya döner."
Birliğin yıl sonu ihracat hedefi 200 milyon dolar
Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği bu yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre değer bazında yüzde 10 artışla 127 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yılsonu hedefi 200 milyon dolar olan birlik, en fazla ihracat yaptığı Amerika pazarında yüzde 170, Almanya’da da yüzde 93 artış kaydetti.