"Buğday, piyasa dinamiği açısından sirküle olmalı"
Yaklaşan buğday hasadı öncesi Türkiye ve dünya piyasasını değerlendiren Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, "İç piyasa dinamiği açısından buğdayın piyasada sirküle olması lazım. Serbest piyasa içinde arz olmalı. Böylelikle arz talep de kendi dengesini oluşturabilsin" dedi.
Mehmet Hanifi GÜLEL
Buğday hasadı öncesinde IAOM Avrasya Bölge Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, DÜNYA’ya özel açıklamalarda bulundu. Adana'da erkenci buğday hasatının başladığını, gerçek hasatın ise 15 gün sonra başlayacağını aktaran Ulusoy, bu yıl belirlenecek buğday fiyatının piyasada denge bulması açısından önemli olduğunu vurguladı.
Yüksek bir fiyat artışının piyasa dengelerini zorlayacağını ifade eden Ulusoy, "Dolayısıyla bu yıl belirlenecek fiyatta, şunu açıklıkla hepimizin görmesi ve anlaması lazım. Yani geçen yıl 12 milyon ton alan bir kurum bu yıl da 12 milyon ton alamaz. İki sezon üst üste bunun olması mümkün değil. Bir kere fiziki şartların yanı sıra ürünün bir raf ömrü var. İki sezon dayanır ama üçüncü sezona artık bunun elden çıkması lazım. Bir de en önemlisi piyasa dinamiği açısından ürünün piyasada sirküle olması lazım.
Serbest piyasa içinde arz olsun ki arz talep de kendi dengesini oluşturabilsin. Açıklanacak fiyat tabii ki Tarım ve Orman Bakanlığımızın, hükümetimizin ve TMO'nun takdirindedir. Zaten bakanlığımız da önceki açıklamalarında her zaman şu vardı; çiftçimizi maliyetler ve dünya piyasasındaki fiyatlar göz önüne alınarak, onları koruyacak bir fiyat açıklanacağı aktarılıyor" dedi.
"Biçerdöver tarlaya girmeden rekolte belli olmaz"
Bu yıl iklimde geçen yılın tam tersi bir senaryonun yaşandığına dikkat çeken Ulusoy, geçen yıl iklimin mart ayına kadar kurak geçtiğini ve çok kötü bir rekolte beklendiğini, ancak daha sonra yağışların gelmesiyle rekor üretimin yaşandığı bir yıl olduğunu hatırlattı. Bu yıl ise mart ayına kadar yağışların çok iyi gittiğini, rekor bir üretim beklerken son dönemde yağışların az olmasıyla kuraklığın etkisini gösterdiğini belirten Ulusoy, "Ben yine de bu konuda çok kötümser değilim.
Geçen yıl 22.5 milyon tonluk üretim yapıldı. Bu yıl araştırma kuruluşlarının raporları ve sektör oyuncularıyla yaptığımız konuşmalarda 22,5 milyon tonu baz aldığımızda 1.5 milyon tonluk bir düşüş öngörülebilir. İç Anadolu’da kuraklık ilgili bir problem vardı ama bu hafta içinde yağmurlar yağdı. Şu an gelecek her yağmur kurtarıcı olacak. Diğer yandan, aşırı yağıştan dolayı sel, dolu ve buğday yatması gibi olaylar da yaşanabilir. Dolaysıyla biçerdöver tarlaya girmeden rekoltede son rakam asla belli olmaz" açıklamasını yaptı.
Unlu mamullerin ihracatı sektör için açılım olacak
Türkiye’nin toplamda 32 milyon ton un kapasitesinin olduğunu kullanım oranının 16 milyon tona dayandığını belirten Ulusoy, kapasiteyi tamamen doldurmanın mümkün olmadığını, dünyada un ticaretinin yaklaşık 13 ile 14 milyon ton arasında olduğunu söyledi.
Bu yıl Sudan ve Somali’den de talep artışı beklendiğini bildiren Ulusoy, "Türkiye, dünya un ticaretinin yaklaşık yüzde 35’ini yapıyor. Un ticaretinin hepsini biz yapamayız. Bu yıl ihracatta 3.6 milyon tondan 4 milyona çıkarsak, yaklaşık 500 bin ton boş kapasiteyi doldurmuş oluruz. Fakat, Türkiye'deki atıl kapasite çok büyük. Yani bunu talep tarafından doldurmak mümkün değil.
Bunu arz tarafından kısıtlayarak, fabrikaların birbirini satın almasıyla konsolide şekilde olur. Diğer yandan, Türkiye unlu mamuller sektörü çok güzel atak yapıyor. Burada donuk ürünler, bisküvi ve bulgurdan neredeyse iki milyon tonluk bir kapasite geliyor. Unlu mamuller pazarı, dünya un ticareti pazarından çok daha büyük. Sadece buradan üç dört milyon ton kapasite elde etmek mümkün. Kapasiteyi un ihraç etmekle değil, unlu mamul ihraç etmek ve sektörün tedarikçisi olmak, un sektörü için yeni bir açılım olabilir" dedi.
IGC, Rusya'nın ihracatı için 52 milyon ton öngörüyor
Öte yandan bu yıl Rusya'da iç pazarda 90 milyon ton üretim beklendiğini ve bir de Ukrayna'dan geçen yaklaşık 4 ila 5 milyon ton arasında bir üretim potansiyelin olduğunu aktaran Ulusoy, ‘’Rusya her halükarda 90 milyon ton olursa kendi kullanımı 40 civarında ve 50 milyon ton ise ihracata tekabül ediyor. O da yine rekor diyebileceğimiz bir rakam olacak. O yüzden de ilk tahminlerde dünyadaki buğday üretiminin ve tüketiminin birbirine denk olacağı düşünülüyor. En son IGC’nin 18 Nisan’da 2025 yılı için yaptığı açıklamada 798 milyon ton üretim, 803 milyon ton da tüketim tahmin etti. IGC Rusya'nın ihracatı için 52 milyon tonluk bir miktar açıkladı" diye konuştu.
Dünyada üretim ve tüketim denk olacak
Dünya piyasasındaki gelişmeleri de değerlendiren Ulusoy, ABD ve Avrupa'da da iklime bağlı kuraklığın yaşandığını aktardı. Geçtiğimiz hafta borsalarda ciddi bir yükseliş hareketinin yaşandığını ifade eden Ulusoy, "Şikago Borsası’nda buğday 530 dolar/bushel fiyatını gördü. Bir haftada haziran kontratları 620 dolara kadar yükseldi. Eylül kontratları ise 650 dolara kadar çıktı. Borsadaki fiyatlar ABD piyasasına yansıyor ama Karadeniz’de Rus buğdayı devir stoku olduğu için yansımıyor. Karadeniz’de ise buğdayın tonu 220 dolar seviyesinde bulunuyor’’ dedi.