"Antep fıstığını alan da satan da memnun"
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde halk arasında "yeşil altın" olarak nitelendirilen Antep fıstığı, bu yıl verimiyle üreticinin, fiyatıyla da tüketicinin yüzünü güldürdü.
Yüksek getirisi dolayısıyla son dönemlerde üreticinin rağbet gösterdiği fıstık, başta Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Türkiye'deki birçok ilde yetiştiriliyor.
Baklavadan yemeklere, tatlılardan çerezlere kadar hemen her alanda Türk mutfağının değişmez lezzetleri arasında yer alan ve geçen yıl fiyat artışlarıyla gündemde olan Antep fıstığında, ilkbaharda etkili olan yağışlar sayesinde bu sezon verim artışı yaşandı.
Türkiye'nin önemli fıstık üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da hasadın sonuna gelen ve rekolte sayesinde mutlu bir sezon geçiren fıstık üreticileri, fiyatların biraz daha artmasını arzu ediyor.
Tüketiciler ise farklı aroması ve tadıyla ilgi gören taze fıstığı kilogramı 20 liradan satın alabiliyor.
Gaziantep Fıstık Sanayicileri Derneği Başkanı Neşet Uçar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz mevsiminin başında Antep fıstığının yoğun olarak üretildiği bazı bölgelerde dolunun etkili olduğunu anımsattı.
Bu nedenle rekoltenin kısmen düştüğünü belirten Uçar, buna rağmen Antep fıstığının genetik yapısı nedeniyle beklenen verimin alındığını kaydetti.
Uçar, fiyatların da oldukça iyi olması sebebiyle yaşanan kısmi rekolte kaybının üreticiyi üzmediğini aktararak, "Fiyatlar oldukça iyi derken yüksek olduğu anlaşılmasın. Şu anki seviyeler ne üreticiyi ne de tüketiciyi üzmeyecek cinsten. Şu an için Antep fıstığında alan da satan da memnun." dedi.
Rekolte sevindiriyor
Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsü Müdürü Nevzat Aslan da Antep fıstığındaki en düşük rekoltenin geçen yıl 78 bin ton olarak gerçekleştiğini söyledi.
Ürünün genetik yapısı nedeniyle bir yıl çok ürün, ertesi yıl az ürün verdiğini, bunun da halk arasında "var yılı" ve "yok yılı" diye adlandırıldığını anlatan Aslan, "Bu yıl Antep fıstığında var yılı yaşanıyor. Geçen yılın çok daha üzerinde bir rekolte bekleniyor. Rekolte tahmin çalışmalarında önemli aşama kaydettik. Birkaç güne kadar kesin rekolteyi de açıklar duruma gelebileceğiz." diye konuştu.
Aslan, rekolte tahminlerinin sahadaki çalışmaların ardından netleşeceğini belirterek, önceki yıllardan daha fazla rekolte elde edilmesini öngördüklerini kaydetti.
150 bin tondan fazla hasat beklentisi
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da geçen yıl genetiğe bağlı olarak fıstık verimin çok düşük olduğunu hatırlattı.
Geçen yıl yaklaşık 78 bin ton olarak gerçekleşen rekoltenin 2018 yılında 150 bin tonu aşmasını beklediklerini vurgulayan Çullu, şunları kaydetti:
"Dünya fıstık üretiminde ilk üç ülke arasına giren Türkiye'de 2018 yılı, fıstık üreticisi açısından bereketli bir yıl olmuştur. Kış aylarında süren kuraklık fıstık ağaçlarını strese sokmakla birlikte, mayıs ayında yağan geç yağışlar fıstık ağaçlarının kurtarıcısı oldu. 2018 yılı çiftçinin bol yılı olmasına rağmen bazı ilçelerimizde düşen dolu ağaçlara zarar verdi. Tüm bunlara rağmen bu yıl fıstık üreticisi verimden memnun ama fiyattan memnun değil. Çoğunluğu taze olarak iç piyasada tüketilen fıstığın 2017 yılı fiyatlarıyla hemen hemen aynı olması tüketiciyi memnun ederken çiftçiye buruk sevinç yaşattı. Taze fıstık satışları son günlerini yaşarken, vatandaş kavrulmuş fıstıkların fiyatını merakla beklemektedir. Bu yıl Türkiye'de fıstık üretiminin 150 bin tonu aşması bekleniyor."
"Verim iyi, fiyat değil"
Fıstık üreticisi Hadi Saraçoğlu ise bölgede neredeyse herkesin Antep fıstığı yetiştirdiğini ifade etti.
Hasadın sonuna yaklaştıklarını, rekoltenin kendilerini sevindirdiğini vurgulayan Saraçoğlu, şöyle konuştu:
"Çocukluğumdan itibaren bu işin içindeyim, fıstık bizim ata mesleği, bir asrı deviren fıstık ağaçlarımız var. Bu yıl çok şükür verim iyi ama fiyatlardan yeterince memnun değiliz. Bu anlamda yetkililerden destek bekliyoruz. Fiyatlar şu anda 30 liradan başlıyor bunun 40 liraya çıkmasını istiyoruz. Ayrıca köyümüzün sulamaya kavuşmasını bekliyoruz böylece daha fazla verim elde edebiliriz. Bir ağaçtan 15 kilogram fıstık alıyoruz ama su olsaydı bu 50 kilograma çıkabilirdi."