'Sigorta şirketleri Güneydoğulu pamukçuyu kapsama almıyor'

M. Tekin ÇİÇEK

GAZİANTEP - Gaziantep başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde faaliyet gösteren pamuk depoları ve çırçır fabrikalarını sigortalamayan sigorta şirketleri, üretici ve sanayicinin tepkisini çekti. Yabancı sigorta şirketlerinin ardından yerli firmaların da "sessiz bir ambargo" uyguladığını savunan Türkiye Pamuk Konseyi Üyesi ve Şahin Pamuk Enerji AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Bingöl, bunun nedeninin açıklanmasını istediklerini kaydetti.

Cahit Bingöl, sigorta şirketlerinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde pamuk üreticilerinin ürünlerini ve çırçır-pres fabrikalarını sigorta etmediklerini belirterek, "Gaziantep başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde pamuk üreticileri ve pamuk işletme tesisleri artık yerli ve yabancı sigorta şirketleri tarafından sigorta edilmiyor. Yabancı sigorta şirketlerinin hiçbir gerekçe göstermeden bölgeye yönelik başlattığı ambargoya yerli sigorta şirketleri de katılınca, Türk pamuğu ve buna bağlı olarak tekstili amiyane bir tabir olacak ama artık resmen Allah'a emanet" dedi.

Sessiz ambargo uygulanıyor

Bölge sanayicisi olarak gelişmeleri endişeyle takip ettiklerini belirten Cahit Bingöl,
"Yabancı kökenli sigorta şirketlerine ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde pamukların sigortalanmasına ambargo koyan bütün sigorta şirketlerine sormak istiyorum; Siz Batı bölgelerinin pamuklarını ve pamuk üreticileriyle işletmecilerinin tesislerini sigorta ediyorsunuz da Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne neden sessiz bir ambargo uyguluyorsunuz. Bunun sebebini mutlaka açıklayın. Mantık dışı uygulamalarınızı anlamakta güçlük çekiyorum. Türk pamuğuna ambargo uygulama kararının bu farklı bir versiyonu, farklı bir senaryosu mu? Burada pamukla birlikte Türk tekstili de mi bitirilmek isteniyor? Bu, Harran, Barak, Mardin ovalarına vurulan bir darbe değil mi?" diye konuştu.

Sanayiciler ile yerli ve yabancı yatırımcılar ürkerse, bölgeden kaçar Sigorta şirketlerinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yönelik tutumunun yatırımcıları ve sanayicileri ürküteceğine de dikkat çeken Bingöl, şöyle devam etti: "Sigorta şirketleri tarafından Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde pamuk üreticilerine, çırçır ve pres fabrikalarıyla depoları yanında deri işletmeleri, mobilya imalathaneleri ve yan sektörleri, geri dönüşüm tesisleri, ambalaj tesisleri, pamuklu iplik ve pamuklu dokuma tesisleri ve iş makinelerini da kapsayan geniş bir sanayi yelpazesine sigorta ambargosu uygulanmaktadır. Pamuk ve pamuk tesisleri yanında birçok sektöre yönelik uygulanan bu sessiz ambargo bölgeye yatırım yapan sanayici ve iş adamlarıyla yabancı sermayeyi de bölgeden kaçıracağı gibi Ortadoğu'nun liderliğine oynayan Türkiye'nin bölgemizden dünyaya açılan ünlü markalarının da ya batı illerine kaçmasına ya da zarar görmesine neden olacaktır.
Temelde yabancı sigorta şirketlerinin amacı bölgede sanayiyi bitirmek, işsizliği
artırmak ve bölge ekonomisini kaosa mı sokmaktır? Bizler bu olumsuzluklar karşısında her gün iş yerlerimize besmeleyle girip ayet el kürsü okuyarak çıkıyoruz. Mallarımız ve sektörlerimiz Allah'a emanet. Bu ülkeye, bu ülkede yaşayan insanlara, alın teriyle üretim yapan tarım sektöründeki insanlarımıza, bu ürünlere katma değer katan sanayici ve iş adamlarımıza yönelik bu haksız uygulamaya son verilmesini istiyoruz."

Endüstriyel tarımı bitirmek mi istiyorlar?

"Pamuk üreticilerine büyük bir darbe vuran sigorta şirketlerinin yaptığı yanlıştan dönmesi gerek" diyen Cahit Bingöl, şu açıklamalarda bulundu: "Sigorta şirketleri bugün pamukçulara ambargo uygulayarak malları sigorta etmekten kaçıyor, yarın aynı ambargo diğer sanayi kollarına da uygulanabilir. Nitekim aldığımız duyumlara göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin bazı illerini şimdiden her alanda kara listeye almışlar. Bu konuda Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün'den, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan destek bekliyoruz. Yapılmak istenen Güneydoğu Anadolu'da endüstriyel tarımı bitirmek mi?
Sigorta şirketleri yurt dışından bu yönde emirler mi alıyor? Türk pamuğuna ambargo uygulama kararının bu farklı bir versiyonu, farklı bir senaryosu mu? Burada pamukla birlikte Türk tekstili de mi bitirilmek isteniyor? Bu, Harran, Barak, Mardin ovalarına
vurulan bir darbe değil mi? Bölgesi'ndeki sanayici ve pamuk işletmeleri, bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız."