Talebi ertelenen sektörler indirim sürecinde öne çıkacak
Faiz indirim sürecinde öne çıkacak sektörleri sıralayan Strateji Portföy Fon Yöneticisi Okan Alpay, uzun süredir talebi ertelenen alanlara işaret etti. İnşaat, konut ve inşaat malzemeleri sektörlerine dikkat çeken Alpay, savunma ve bankacılık tarafında da fırsat olabileceğine değindi.
Hande EĞILMEZ ENİŞ
Değişken piyasa koşullarında doğru sektörlere yönelmek için fon yönetimi sektör bazlı yatırımlar gerekiyor. Dünya Gazetesi TV YouTube kanalında yayınlanan Ekonomiye Dair programına konuk olan Strateji Portföy Fon Yöneticisi Okan Alpay, faiz indirim sürecinde öne çıkacak sektörleri anlattı.
“Uzun süredir ertelenmiş talebin olduğu bazı sektörler var” diyen Alpay, “Bunlardan biri kesinlikle inşaat sektörü. Faizlerin aşağı gelmesiyle birlikte konut kredilerine erişimin kolaylaşması, bu sektörde canlanmaya yol açacaktır. Ayrıca inşaat maliyetleri de bir süredir daha stabil seyrediyor, bu da sektör için olumlu bir faktör. Bir diğer önemli konu ise deprem riski. Türkiye’de her zaman gündemde olan bu konu, inşaat sektörünün uzun vadeli bir yatırım aracı olarak da değerlendirilmesine neden oluyor. Dolayısıyla yatırım portföylerinde hedge mekanizması açısından da bu sektöre yer verilmesi gerektiği kanaatindeyim” görüşlerini dile getirdi.
“Savunma sanayii de portföyde olmalı”
Bunun yanında savunma sanayiinin de portföylerde bulunmasını öneren Alpay, küresel jeopolitik gerilimlerin, ülkelerin savunma harcamalarının sürekli artırmasına neden olduğunu anımsattı. Türkiye’de de savunma sanayii bütçesinin önceki yıllara kıyasla neredeyse iki katına çıktığını kaydeden Alpay, Avrupa’da, Almanya ve Japonya gibi ülkelerin de savunma yatırımları yaptığını, bu nedenle sektörün büyüme potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu dile getirdi.
Bu tarz stratejik sektörlerdeki hisse senetlerinde yaşanan düşüşlerin alım fırsatı olarak değerlendirilebileceğini fakat yatırımcıların burada uzun vadeli düşünmesinin önemli olduğunu vurgulayan Alpay, “Bankacılık sektörü de dikkat edilmesi gereken alanlardan biri. Faizlerin düşmesiyle birlikte finansal marjların iyileşmesi ve net faiz marjlarının genişlemesi, bankacılık sektörü için kârlılık açısından olumlu bir zemin yaratabilir” diye konuştu.
Portföyünü fırsata göre şekillendiriyor
Fon yönetim stratejisi hakkında da bilgiler paylaşan Alpay, “Benim yönetim anlayışım genellikle varlık alokasyonu üzerine kurulu. Yani her zaman en iyi fırsat nerede ise, portföyü ona göre şekillendirmeye çalışıyorum. Kimse sürekli doğru kararlar veremez, ancak uzun vadede yatırımcıyı en iyi şekilde koruyabilmek önemli” ifadelerini kullandı. Yükseliş eğilimlerinde para kazanmanın kolay olduğunu ancak asıl önemli olanın düşüş dönemlerinde yatırımcıyı koruyabilmek olduğunu kaydeden Alpay, “Bu yüzden türev enstrümanlar kullanarak piyasadaki geri çekilmelerde fonların daha stabil kalmasını sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Dünya Gazetesi TV YouTube kanalındaki yayını izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=46k-yCGeNzM&t=170s
Değişken fonlar için üç altın kriter
Dünya Gazetesi TV YouTube’deki yayınında değişken fonlara da değinen Alpay’ın aktardığına göre, değişken fonlar içerisinde çok farklı stratejilere sahip fonlar bulunuyor, kimisi çok daha agresif riskler alırken, kimisi daha dengeli bir strateji izleyebildiği için yatırımcıların öncelikle fonun stratejisini iyi anlaması gerektiği sonucu doğuyor. Alpay’a göre yatırımcıların, bir fonu seçerken şu kriterlere bakması gerekiyor:
1-Maksimum geri çekilme oranı (Drawdown): Örneğin, fon geçmişte en fazla %10-15 düştüyse, bu seviyeye hazır olup olmadığınızı değerlendirmelisiniz.
2-Fonun geçmiş performansı: Hem yükseliş hem de düşüş dönemlerinde nasıl bir performans sergilediğini görmek önemli.
3-Risk seviyesi: Fonun açıklanan risk seviyesi yatırımcının risk algısına uygun olup olmadığı.