Taklit ürün ithalatı artınca kayıp 35 milyar TL’yi geçti

Ayakkabıda yerli üreticiyi vuran ‘çakma’ ürün, ithalatta da baskın hale geliyor. Türkiye’de yıllık 200 bin çifte yakın ‘çakma’ ayakkabı üretilmesinin üzerine bir de yüzde 15’leri bulan ‘taklit’ ürün ithalatı eklendi. TASD Başkanı Berke İçten, “Çakma ayakkabının yıllık maliyeti 35 milyar TL’yi aştı” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan A. ERGÜN

 İrili-ufaklı 10 bin firmanın faaliyet gösterdiği ayakkabı sektöründe kapasite kulla­nım oranları yüzde 50’lere iner­ken, kapanan firma oranı ise yüz­de 30’a dayandı. İç pazarda hem ithal hem çakma hem de çak­ma-ithal ürünlere karşı ‘savaş’ veren ayakkabıcıar, yıllık 550 milyon çift üretim kapasitesiy­le dünyanın ‘altıncı büyük’ üre­ticisi olma gücünü kaybediyor.

Üretim hacmi ile 6 milyar dolar­lık büyüklüğe sahip Türk ayak­kabı sektörü, çakma ve ithal ürün baskısının yanına yüksek mali­yetler de eklenince bugün sade­ce global pazar değil yurt içinde de rekabet gücünü yitiriyor. Yılın ilk 6 ayı ihracat verilerine bakıl­dığında sadece deri ayakkabıda bile değer bazında kayıp yüzde 29.6 oranında gerçekleşti. Mik­tar kaybı ise yüzde 26.1 oldu.

Türkiye’de yıllık 200 milyon çifte yakın ‘çakma ayakkabı’ üretildiğini dile getiren Türki­ye Ayakkabı Sanayicileri Derne­ği (TASD) Başkanı Berke İçten, “Vergi ve istihdam kayıplarını hesapladığımızda çakma ayak­kabının Türkiye’ye yıllık maliye­ti 35 milyar TL. Bu sorunla etkin mücadele edilebilirse hem sek­törde haksız rekabetin önüne ge­çilebilir hem de 35 milyar TL’lik kaynak devlete kalır” dedi.

Yüksek maliyetler nedeniy­le fiyat tutturamayan sektörün küresel pazarlarda rekabetçili­ğini kaybettiğini söyleyen Berke İçten, “İhracatımız 2023’te adet olarak yüzde 21, değer bazında yüzde 3,2 gerilemişti.

Aynı ko­şullar devam ettiği için Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) kayıt­larına göre yılın ilk beş ayını adet olarak yüzde 19,6, değer bazında yüzde 27,2 ekside tamamladık. İthalatta ise olağanüstü bir artış var. Üç yıl önce 400 milyon do­lar cari fazla veren sektör, 2023’ü 130 milyon dolar açıkla kapat­mıştı. Bu yılın 5 aylık dış ticaret açığı 162 milyon dolara yüksel­di. Geçen yılın aynı döneminde sektör 60 milyon dolar dış tica­ret fazlası vermişti.

2023 yılının ikinci yarısında başlayan bozul­ma ile sektör yılın tamamında 148 milyon dolar dış ticaret açı­ğı vermişti. Böylece sektör bu yıl ilk 5 ayda 162 amımızı da olum­suz etkiliyor” dedi. Türkiye İsta­tistik Kurumu verilerine göre, bu yılın ocak-mayıs döneminde 557 milyon dolar ayakkabı ihracatı­na karşılık ithalat ise 719 milyon dolara yükseldi. Sektör, 2028’de 2 milyar dolarlık ihracat hedefi­ne ulaşabilmek için ekonomi yö­netiminden ‘can suyu’ bekliyor.

Taklit ithalatında büyük artış

Öte yandan yıllık 200 milyon çifte dayanan taklit ayakkabıda yerli üreticiler, hızla artan taklit ayakkabı ithalatından şikayetçi olmaya başladı. Taklit ayakkabı ithalatının yüzde 15’lere kadar çıktığı tahmin ediliyor. Geçmiş yıllarda çift haneli büyüyen sah­te ayakkabı piyasasında Ticaret Bakanlığı’nın aldığı son kararlar neticesinde durağan bir sürece girdiğini söyleyen TASD Başkanı Berke İçten, “Artık kayıt dışı üre­timin üzerine ciddi şekilde gidil­mesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de yıllık 200 milyon çif­te yakın ‘çakma ayakkabı’ üreti­liyor. Vergi ve SGK primi ödeme­si başta olmak üzere yasal hiçbir mevzuata tabi olmayan bu firma­lar, sektörde haksız rekabete yol açıyorlar. İşin daha dramatik bo­yutu çakma ürün ithal ediliyor” vurgusu yaptı.

Taklitler, orijinal gibi satılıyor

Sahtenin yanı sıra orijinal ayakkabı ithalatında da artışın son sürat devam ettiğini belir­ten İçten, “Çin gibi üreticilerden öyle sahte ayakkabılar geliyor ki ayırt etmesi zor. Kimse kolay kolay anlayamıyor. Tabii bunlar resmi ithalat değil. Sınırlardan ya da başka yerlerden gayri res­mi gelen ürünler. Oranı anlamak çok zor ama sosyal medyada çok yoğun reklamlar var” dedi.

 “İthalat pazarı büyütmüyor yerli üretimden pay alıyor”

 TASD Başkanı Berke İçten, ihracat kaybı ve artan ithalatla birlikte geçen yıl sektörde yüzlerce fabrika ve atölyenin kapandığını dile getirdi. İçten, şu uyarılarda bulundu: “İstihdamın en az yüzde 25’ini kaybettik. Böyle giderse ayakta kalan firmaların da en az yüzde 30’unu kaybedeceğiz. Yılsonunda ihracat yüzde 35-40 düşerek 700-800 milyon dolara gerileyecek. İthalat 1.6 milyar dolara çıkacak, cari açık 800 milyon dolarlara kadar tırmanacak. İthalat, pazarı büyütmüyor, yerli üretimden pay alıyor. Bu gidişle sıkıntılı zamanlar bittiğinde üretim yapacak fabrika ve çalışan kalmayacak.”

“Global markalara tedarik şartı getirilsin”

Berke İçten, bakanlığın ithalatı önlemeye dönük çalışmalarını “olumlu” değerlendirdi. İçten, “Bu noktada ilk akla gelen vergi artışı olmamalı. Nike, Adidas, Puma ve Skechers’ın Türkiye’nin ithalatındaki payı yüzde 45. İthal gelen markalara ‘Türkiye’deki satışların yüzde 30- 40’ını Türkiye’den tedarik edeceksin’ şartı getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.