“Süt üretiminde plan ve programa ihtiyaç var”

Türkiye’de süt üretiminde 2022 yılı itibariyle düşüş yaşandığını ifade eden EBSO Süt ve Süt Ürünleri Meslek Komitesi Üyesi Ferhat Uğuralp, üretimin azalmasındaki temel nedenin başta yem olmak üzere yüksek maliyetler olduğunun altını çizdi. Uğuralp, üretimde verimlilik için planlamanın şart olduğunu belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem SARSIN

Türkiye süt üretiminde 8’nci, Avrupa’da ise 3’ncü sırada yer alıyor. İnek başına alınan süt veriminde ise 59. sırada yer alan Türkiye’de süt üretimi 2022 yılından bu yana gerilemeye başladı. Bu konuya dikkat çeken Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Süt ve Süt Ürünleri Meslek Komitesi Üyesi Ferhat Uğuralp, 2021 yılında 23 milyon ton olan çiğ süt üretiminin 2022 yılında yüzde 7 azalarak 21 milyon tona gerilediğini ifade etti.

Uğuralp, “Üretimin azalmasındaki temel nedenlerden biri olarak yem başta olmak üzere yüksek maliyetleri gösterebiliriz. Bu durum sadece küçük işletmeleri değil büyük işletmeleri de etkilemiştir. Bu veriler son yıllarda uygulanan tarım politikalarının yanlışlığını da gözler önüne sermektedir” dedi.

Türkiye ihracatta geniş bir yelpazeye sahip

 Türkiye’de üretilen sütün yüzde 92’sinin inek, yüzde 5’inin koyun, yüzde 2,5’unun keçi ve yüzde 0,2’sinin de manda sütü olarak üretildiğini kaydeden Uğuralp, Tarım Bakanlığı tarafından onaylanmış 2 bin 491 süt işletmesi ve 6 bin 54 süt toplama merkezi bulunduğu belirterek, “Süt üretiminde her ne kadar dünyanın önde gelen üreticilerinden olsak da tüketimde gerilerdeyiz.

Kişi başı süt ve süt ürünleri tüketimi yılda yaklaşık 194 kg civarıdır. Bu oran AB ülkeleri ve diğer gelişmiş ülkelerde yaklaşık 300 kg civarıdır. Süt ve süt ürünlerinin tüketiminin artırılmasını sağlamak, sektörün büyümesi için de oldukça önemlidir” dedi.

Türkiye’de sektörün her gün yaklaşık 1 milyonu aşkın süt işletmesinden aldığı çiğ sütü sağlıklı, ambalajlı, hijyenik ürünlere dönüştürerek tüketicilerle buluşturduğuna dikkat çeken Uğuralp, büyük çoğunluğu inek sütünden elde edilen peynirlerin oluşturduğu Türkiye’de toplam peynir üretimi 2022 de 800 bin ton hesaplandığını söyledi.

Uğuralp süt ürünlerindeki çeşitliliği aktarırken rakamlara ilişkin şunları kaydetti: “2022’de 1,5 milyon ton içme sütü, 1,2 milyon ton yoğurt, 703 bin ton inek peyniri, 766 bin ton ayran, 89 bin ton yağsız süt tozu, 95 bin ton tereyağı üretimi gerçekleşti. Bugün sektörde 200’ü aşkın peynir çeşidi ile 100’den fazla ülkeye süt ve süt ürünleri ihraç ediliyor.

2022 yılında 192 bin ton ürün ihraç edilirken 573 milyon dolar gelir elde edildi. En büyük pazarımızı Orta Doğu ülkeleri ile Kuzey Afrika oluşturuyor. Irak, BAE, Kuveyt, Katar, Mısır ve Libya bu konuda en önemli ihraç bölgelerimiz. Uzak Doğu ve diğer Asya ülkelerine de ihracatımız var. Bu yıl fiyat kaynaklı düşüş yaşasak da geçen yıl da 50 milyon doların üzerinde Çin’e yapılan ihracat oldukça önemlidir. İhraç edilen ürünlerde geniş bir yelpazeye sahibiz.”

Sürdürülebilir üretim sağlanması gerekiyor

Üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması amacı ile üreticilerin desteklenmesi ve sanayicinin hammadde talebinin karşılanması için sözleşmeli üretim modeli oluşturulması gerektiğine de dikkat çeken Uğuralp, “Ürün kalitemiz yetersiz. Üretim ve taşıma koşullarının hijyenik olmaması, üretim aşamasında yaşanan denetimsizlik kalitenin istenen düzeyde olmamasına yol açıyor.

Sütün toplanması ve taşınmasında meydana gelen kayıpların önlenmesi için toplama alanı ve soğuk zincirin alt yapısı oluşturulmalıdır. Bunun için gerekli destekler sağlanmalıdır. Kayıt dışı üretimde önemli sorunlarımızdan. Ülkemizde üretilen sütün sadece yüzde 47’si sanayi tarafından işleniyor. Geri kalan kısmı kayıt dışı olarak açıkta satılan ürünler olarak tüketiciye gidiyor.

Bu da haksız rekabete yol açıyor. Çok fazla hileli ürün de bulunuyor, doğru üretilen ürünler ile aynı rafta paylaşmaları da haksız rekabete yol açıyor, insanların sağlığını tehdit ediyor. Üreticilerimizin hayvan besleme konusunda bilinçlendirilmesi ve eğitim verilmesi de gerekmektedir. Kaliteli yem kaynaklarımız da kısıtlıdır. Sonuç olarak süt üretimi ve tüketiminin artırılmasına yönelik plan ve politikalara ihtiyacımız vardır” dedi.