Sürdürebilir büyüme için çevresel, sosyal ve kültürel dönüşüm şart

 Ambalaj sektöründe sürdürülebilir büyüme için çevresel, sosyal ve kültürel dönüşümün hedeflenmesi gerekiyor. Üretim süreçleri, döngüsel ekonomi temeli üzerine kurulmalı. Bununla birlikte Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) olarak sektörün tüm paydaşları ile geri dönüşümlü çevre dostu ambalajlara odaklanılmasını vurgulamaya devam edeceğiz.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İçerdiği ürün hakkında bilgi veren; ürünü koruyan, taşı­yan ve tüketiciye ulaştıran bir araç olan ambalajların çevre­ye etkisi düşünülerek üretilmesi gerekiyor. Bu konuda tüm pay­daşlar bütüncül bir yaklaşımla hareket etmeli.

Ambalajlı ürün kullanıldıktan sonra geri dönü­şüm sürecine dahil edildiğin­de çevreye ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak. ASD olarak geri dönüşümlü çevre dostu ambalaj­lara odaklanılmasının dünyanın sürdürülebilirliği için önemli ol­duğunu sektörün tüm paydaşla­rını buluşturan etkinlikler dü­zenleyerek vurgulamaya devam edeceğiz.

490 milyar dolarlık bir ekonomik hareket var

2023 yılı itibarıyla küresel am­balaj endüstrisinin cirosu yak­laşık 1 trilyon dolar olarak tah­min ediliyor. Bu miktarın 2024 yılında 1,5 trilyon dolara ulaşma­sı bekleniyor. Bu büyüme, özel­likle Asya, Kuzey Amerika ve Ba­tı Avrupa gibi bölgelerdeki artan ambalaj tüketimi ve sürdürüle­bilir ambalaj çözümlerine yöne­lik talep ile destekleniyor.

Söz konusu büyüme daha çok kâğıt/ karton/oluklu mukavva ve sert (rijit) plastik ambalaj sektörle­rinde yaşanırken son verilere gö­re ABD'nin yıllık ambalaj tüke­timi yaklaşık olarak 200 milyar doları aşıyor. Ambalaj sanayici­leri olarak ülkemizde 490 milyar dolarlık bir ekonomik hareketi ambalajlarla sağlıyoruz.

Sektör olarak her geçen gün daha çok ih­racat yapmak ve Türkiye’de üret­tiğimiz ambalajların en az ya­rısını ihraç edebilmek amacıy­la çalışmaya devam ediyoruz. 180’in üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren ambalaj sektörü­müzün 2023 yılının ilk 6 ayında 1,4 milyon ton olan ambalaj ih­racatı, 2024 yılının ilk 6 ayında 1,5 milyon ton olarak gerçekleş­ti. Değer olarak 2023’ün ilk yarı­sında 3,4 milyon dolar olan ihra­cat, 2024’ün aynı döneminde 3,3 milyar dolara geriledi. Ambalaj sektörünün 2024 ilk 6 aylık ih­racatı bir önceki yılın aynı döne­mine göre miktar olarak yüzde 7 artarken değer olarak yüzde 4 azaldı.

İhracatta Birleşik Krallık, Almanya ve ABD öne çıkıyor

2023 yılının ilk ya­rısında 1,3 milyon ton olan ambalaj ithalatı, 2024 yılının ilk yarı­sında ise 1,2 milyon ton olarak gerçekleşti. De­ğer bazında ise rakamlar sırasıyla 2,3 milyar dolar ve 2,1 milyar dolar olarak hesaplandı. Ambalaj sek­törünün toplam ithalatı bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 1, değer olarak

 yüzde 6 düşüş gösterdi. 2024’ün ilk 6 ayında ana malzeme bazın­da ihracat ve ithalat karşılaştır­ması yapıldığında ambalaj sek­törü 1,1 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. 2024 yılının ilk 6 ayında sektörün en çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeler sırala­masında ilk üç; Birleşik Krallık, Almanya ve ABD’nin oldu.

Sektörümüz her yıl yüzde 10 civarlarında büyüyerek ilerler ama özellikle şehirleşme trendi, ortalama ömrün uzaması, kadın nüfusun iş hayatına katılım pa­yının artması, tüketim alışkan­lıkları ve tüketici beklentileri­nin değişime uğraması, tüketim merkezlerinde self servis yön­temlerini geliştiriyor ve tüketi­ciye doğrudan satış yapan hiper­market

 süpermarket ve market zincirlerinin tüm ülkeye yayıl­masını teşvik ediyor. Tüm bun­lar da ambalajlı ürün talebini besliyor. Ambalajlı ürün talebini besleyen diğer bir konu ise e-ti­caretin günden güne büyüyor ol­ması. Bu da daha çok ambalaja ihtiyaç duyulacağını gösteriyor. Çünkü e-ticarette ürün iyi bir şe­kilde ambalajlanmalı ve güven­li bir şekilde tüketiciye gitmeli. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda perakende sektörleri için amba­lajın öneminin daha da artaca­ğına inanıyoruz. Ancak hepsinin ötesinde ambalajlı ürün satışla­rını en çok etkileyen unsurun ha­ne halkı ve kişi başına milli gelir­deki gelişmeler olduğunu söyle­yebiliriz.

İhracatta ilk hedefimiz Avrupa

İhracatta ilk hedefimiz Avrupa. Türkiye ambalaj sektörü olarak, henüz ihtiyacının yüzde 10- 15’ini karşıladığı Avrupa ülkelerine daha fazla ihracat yapmalıyız. Bunun için ‘daha hızlı’ olmak gerekiyor. Avrupa’da oluşturulacak lojistik merkezlerine demir yolu, nehir yolu ve deniz yolu ile ulaşıp, ürünlerimizi bu merkezlerden Avrupa’ya dağıtabiliriz. Eğer bunu başarırsak ihracatımıza etkisini çok hızlı bir şekilde görebiliriz. Kaliteli ürün talebi olan Avrupa, en hızlı şekilde ambalaja ulaşmak istiyor. Ayrıca ABD’nin de Türkiye ambalaj sektörümüz için büyük fırsatlar barındırdığını düşünüyoruz. Bu sebeple odaklandığımız pazarlardan biri de ABD.