Sübvansiyonlu krediler, traktör firmalarını ilk 500’de uçurdu
Geçen yıl traktör firmaları ilk 500 listesinde üst sıralara doğru adeta uçtu. 2023’te düşük sübvansiyonlu tarımsal kredi faiz oranlarının traktör talebini olumlu yönde etkilediğini kaydeden TARMAKBİR Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Bayramoğlu, bunun da sektörün İSO 500’deki konumunu güçlendirdiğini söyledi.
Mehmet Hanifi GÜLEL
Geçen yıl sübvansiyonlu tarımsal kredi faiz oranlarının cazibesiyle artan traktör satışları söz konusu şirketlere rekor olarak geri döndü. Geçtiğimiz ay açıklanan ISO500 listesinde 6 traktör firması yer alırken en hızlı yükselen Same Deutz Fahr Traktör oldu. Same Deutz Fahr Traktör listede 166 basamak birden atlayarak 81’inci sıraya çıktı. Sektörün listedeki birincisi Türk Traktör ise 19 sıra atlayarak 28’nci oldu.
Geçen yıl 77 bin 901 adetle tüm zamanların rekoru kırıldı
Geçen yıl özellikle yılın ilk yarısında yüksek enflasyona oranla düşük olan sübvansiyonlu tarımsal kredi faiz oranlarının traktöre olan talebi olumlu yönde etkilediğini söyleyen Türk Tarım Alet ve Makinaları İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Bayramoğlu, olağan taleplerin yanı sıra yüksek enflasyonun sürdüğü bir ortamda fiyatların daha da artacak olması endişesi de tarım makinelerine ve özellikle traktörde alım kararlarının öne çekilmesinde etkili olduğunu vurguladı.
2023’ün ikinci yarısından itibaren kademeli olarak yükselmeye başlayan kredi faiz oranları ve sonrasında kredi şartlarının zorlaşması nedeniyle sektörde daralmanın ilk emareleri 9’uncu aydan itibaren görülmeye başladığını aktaran Bayramoğlu, “Eylül-kasım döneminde belirgin bir biçimde düşen satışlar, yılın son ayı olması sebebiyle aralık ayında büyük ölçüde toparlanmış ve böylece 2023’te 77 bin 901 adetle tüm zamanların en yüksek pazar değerine ulaştı. Bu da doğal olarak sektörün İSO 500’deki konumunu güçlendirdi. Türk makine sektöründe üretimden satış değerine, ihracattan, yarattığı istihdama kadar en majör segmentlerinden birisi olan tarım makineleri endüstrisi için bu sonucu normal karşılıyoruz” dedi.
Diğer yandan, 2023’te yaşanan yüksek enflasyon etkisinin sadece traktörde olmadığına vurgu yapan Bayramoğlu, “Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı da bir önceki yıla göre yüzde 57,4 oranında artarak rekor bir büyüme gösterdi. Tarım dinamiklerinden bağımsız olarak enflasyonun alım kararlarını etkilediği ve bir yatırım aracı olan traktör satışlarında önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
İlk 5 ayda iç pazarda %18 kayıp yaşanıyor
Geçen yıl ağustos ayında yüzde 29,4 olan (sübvansiyon öncesi) faiz oranlarının önce yüzde 36,6’ya yükseltildiğini ve yılı yüzde 42 puanla kapattığına dikkat çeken Bayramoğlu, güncelde ise faiz oranın yüzde 58,8 seviyesinde olduğunu belirterek, “Bu seviyeler doğal olarak yatırım kararlarında etkili oluyor. Nitekim 2023’te yetkilendirilmiş devlet bankasından traktör alımlarında kredi kullanım oranı yüzde 70 seviyelerindeyken, özel bankaların ve alternatif finans kanallarının da devreye girmesiyle güncelde bu oran yarıya düştü.
Tüm bunların bir sonucu olarak bu yılın ilk 5 ayında iç pazarda 27 bin 881 adet traktörün trafiğe tescili gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18’lik bir kayıp yaşanıyor. Aynı dönemde üretimde de yüzde 14’lük bir daralma söz konusu oldu ve 34 bin 989 adet traktör üretildi. Diğer yandan ihracatın da yüzde 10 seviyelerinde gerilemiş olması nedeniyle bayi stoklarında bir artış olması beklenebilir” yorumunda bulundu.
Ülkedeki genel ekonomik durumun yanı sıra tarımın doğa koşullarına bağlılığı, girdi fiyatlarındaki olağanüstü değişimler ve uluslararası borsalarda ürün fiyatları gibi çok farklı parametreleri sektörde net bir tahmin yapmayı zorlaştırdığını ifade eden Bayramoğlu, “Bununla birlikte ihracatta artış olmayacağını hatta yüzde 7-10’luk bir daralma olabileceğini, ama iç pazarın yüzde 20 seviyelerinde düşeceğini, bunun da üretime yansıyacağını düşünüyoruz. Bu sonuçlara göre pazarın 62 ile 65 bin bandında oluşması, üretimin ise 80 bin adet civarında gerçekleşebilir” dedi.
Her üç traktörden ikisi ABD ve İtalya’ya satıldı
Genel anlamda reel enflasyona bağlı olarak artan üretim maliyetlerine karşın, dolar kurunun uzun bir süredir geride kalması ihracatçının rekabet gücünü azalttığı gibi, ithalatı da ciddi anlamda arttırdığına dikkat çeken Gökhan Bayramoğlu, “Bu durum aynı zamanda iç piyasadaki dengeleri de bozdu.
Majör ihracat pazarlarındaki yavaşlama da bir diğer negatif unsur olarak karşımıza çıkıyor. Resmi olmayan verilere göre yılın ilk 5 ayında traktör ihracatında adetsel anlamda yüzde 10 seviyelerinde bir daralma yaşandığını hesaplıyoruz. Bu sonucun yıl sonunda da büyük oranda gerçekleşmesi ve ihracat hacminin yüzde 7-10 seviyelerinde daralması şimdilik muhtemel görünen bir gelişme.
2023’te 598 milyon dolar seviyesinde traktör ihraç edildi. 116 milyon dolar seviyesinde ise traktör aksamı ve parça ihracatı yapıldı. En fazla traktör ihracatı yüzde 39,4 ile ABD yapıldı. İtalya ise yüzde 28,8’i yapıldı. Avusturalya, Meksika, Fransa, Sırbistan, Portekiz, Güney Afrika, Ukrayna ve Irak’a ihracat yapılırken, her üç traktörden ikisinin ihracat geliri ABD ve İtalya’dan geldi. Güncelde ise ABD, İtalya dışında Güney Afrika, Meksika, Portekiz ve Ukrayna diğer ülkelere göre şimdilik öne çıkıyor” dedi.