Su ürünleri ve hayvansal ihracatında rekabet zayıflıyor
Su ürünleri ve hayvansal mamulleri ihracatı yüksek finansman maliyetleri nedeniyle rekabet gücünde zayıflama yaşandığını kaydeden İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, bunun sonucunda güçlü oldukları pazarlarda zayıflama ve bazı sektörler için pazar kayıplarının yaşandığını söyledi.
Mehmet Hanifi GÜLEL
Türkiye su ürünleri ve hayvansal mamullerindeki üretim artışı ihracat rakamlarına da yansımaya başladı. Sektör, son yıllarda ihracatta yakaladığı ivmeyi rekabet nedeniyle her pazarda sürdüremiyor. Sektör temsilcileri bazı pazarlarda yaşanan güç kaybını yüksek finansman maliyetlerine bağlıyor.
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, “Bunun sonucunda güçlü olduğumuz pazarlarda zayıflama ve bazı sektörler için pazar kayıplarına kadar gidiyor. Diğer taraftan, pazarlardaki rekabetçiliğin azalması ile 2025 yılı için belirlenen ihracat hedeflerimiz de olumsuz etkiliyor. Önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak engelleri aşmamızın, özellikle üretim artışının sağlanabilmesine de bağlı olduğunu unutmamak gerekir” dedi.
Su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatını 2024 yılı açısından doğru değerlendirmek için bir önceki yıl verilerine de bakmakta fayda olduğunu belirten Sezer, 2023’te özellikle yılın ilk çeyreğinde en büyük ihracat pazarlarında derinleşen resesyon, bankacılık krizi ve yaşanan büyük deprem ile ihracatçıların zor bir dönem geçirdiğine vurgu yaptı.
Buna rağmen ihracatçıların hız kesmeden çalışmalarını sürdürdüklerini, birlik olarak heyetleri, fuarlar gerçekleştirdiklerini ve yeni pazarlar aramaya devam ettiklerini aktaran Sezer, “Bu doğrultuda 2023 yılı sektör ihracatımız 3 milyar 486 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılında ise ABD’de başlayan bankacılık krizi ile birlikte küresel ticaretteki sertleşen havaya rağmen ülkemizin sahip olduğu potansiyel ve gücünün farkında olarak çalışmalarımızı sürdürmeye devam ettik. Bu doğrultuda 2024’te ise ihracatımız 3 milyar 863 milyon dolara ulaştı” diye konuştu.
İhracatlar kısa vadeli planlar yapmaya yöneldi
Sektörü olarak 2024 Ekim ayı sonu rakamlarına göre en fazla ihracat yapılan ülkelerin sırasıyla; 626 milyon dolar ile Irak, 451 milyon dolar ile Rusya, 246 milyon dolar ile İtalya geldiğini ileten Sezer, küresel piyasalardaki belirsizliklerin piyasada dengesiz bir yapı yarattığını ve bunun da ihracatçıları kısa vadeli planlar yapmaya zorladığını söyledi.
Yeni yılda ihracatçıları farklı zorlukların beklediğini bildiklerini ve gördüklerini aktaran Sezer, “Başta Ukrayna – Rusya Savaşı olmak üzere, dünya genelinde yaşanan savaşlar ve tehditler küresel gıda tedarikini zora sokmaya devam ediyor. Sektörümüz bu zorlu durumu avantaja dönüştürmek ve gıda talebinin ülkemize akmasını sağlamak için tüm çalışmaları yapmaya devam edecek.
Bunun için gerekli olan üretim artışının sağlanması en önemli hedef olarak önümüze çıkıyor. Bütün bu zorluklara rağmen, İhracatçılar Birliği olarak yeni hedeflerimizi ve atacağımız adımları belirlemiş, yeni projelerle yeni yıla hazırlanmış bulunmaktayız. Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller sektörü ihracatımızın 2025 yılında 4 milyar doları aşacağını tahmin ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Kente göçün azalmasını sağlayan bir sektör
Sektörde üretimin arttırılmasına yönelik yatırımlara önem verdiklerine dikkat çeken Sezer, ancak bu tarz yatırımların yüksek maliyetli yatırımlar olmasından dolayı devletin desteklemesi çok önemli olduğunu vurguladı.
Örneğin bin 500 metrekareli bir kümes kurma maliyetinin 300 bin euro civarında olduğunu dile getiren Sezer, “2012 yılından bu yana verilen IPARD desteklerinin kümeslerin yenilenmesine değil yeni kümeslerin kurulmasına yönlendirilmesi, bu kümeslerin kesimhanelerin olduğu bölgelere yakın olması önem arz ediyor. Yine su ürünleri olsun kanatlı sektörü olsun kırsal kesimde istihdamı sağlayan, bu yanı ile köyden kente göçün de azalmasını sağlayan, topluma sosyolojik olarak olumlu etkileri olan bir sektörüz. Ancak kırsalda çalışma şartlarının iyileştirilmesi buralarda çalışmayı cazibeli hale getirir ve artırır. Sektör olarak canlı ile uğraşan bu anlamda meşakkatli dolaysıyla, diğer sektörlerin de yaşadığı istihdam sorununu daha güçlü yaşayan bir sektörüz. Bu itibarıyla yine devletin üreticiye, işverene vereceği destekler bizim de elimizi güçlendirecek ve sahadaki istihdamı artıracak” şeklinde konuştu.
"İsteğimiz kur politikasının ihracatçıyı desteklemesi"
Küresel çapta yaşanan savaşların ve krizlerin ülkemizi de olumsuz etkilediğine değinen Müjdat Sezer, “Yükselen maliyetler karşısında üretici firmalarımız büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Bizler de İhracatçı Birlikleri olarak ihracatçılarımıza yeni pazarlar bulmaya, mevcut pazarlarda gücümüzü arttırıcı çalışmalar yapmaya devam etmekteyiz. Bu doğrultuda, 2025 yılı sonu belirlediğimiz hedefe ulaşabilmemiz
hatta aşabilmemiz için ihracatçılar olarak tek isteğimiz, kur politikasının istikrarlı ve üreticiyi, ihracatçıyı destekler noktada olması” dedi.