Şirket araçları ve uzun yol kurnazlığı
Türkiye’de otomobil gerçekten bir prestij işidir. Severiz binmeyi de markayı da. İş görüşmelerinde bile şirket araçları sorulur, tercih sebebidir. Özellikle de beyaz yakalıların tercihlerinde Premium otomobil varsa belirleyici unsurlardan biri olur.
Volkan DEMİRKUŞAK
Geçtiğimiz günlerde bir sohbette aklımda bir şimşek çaktı tabi daha önce de bazı şirket sahiplerinden aldığım duyumlarla birlikte sistem kafamda iyice oturdu. Duyduğum kadarıyla bazı şirket sahipleri şirketlerindeki araçların önemli bir kısmını elektrikliye çevirmeye kararlılar.
Bunun birkaç nedeni var. Kolaylıkla eve ya da uygunsa ofise takılan şarj ile akaryakıt masrafı yerine daha düşük maliyetli elektrik kullanılıyor. İkincisi elektrikli şarj kartlarıyla yine daha ucuza dolum yapılıyor.
En ama en önemlisi şirket araçlarıyla çıkılan uzun yolculuklar azalıyor. Patronlar üst düzey yöneticilerine “şirket aracıyla uzun yola gitme diyemedikleri ve arada çok ince bir çizgi bulunduğu için” elektrikli araç vererek maliyetleri biraz düşürmek ve çalışanının uzun yol planı varsa şirket aracı yerine kişisel aracıyla gitmesine teşvik etmeyi planlıyorlarmış.
Uzun yola elektrikli araçla çıkmak istemeyen ya da beklemek istemeyen şirket çalışanı da dolayısıyla kendi aracını tercih ediyormuş ya da etmesi öngörülüyormuş. Türkiye gibi şirket aracının önemli olduğu ülkelerde bakalım bu sistem tutar mı yoksa çalışanlar “biz asla elektrikli araç istemiyoruz” derler mi? Merak ediyorum.