'Zor günlerde içeriği değişebilir ama sigorta poliçesi hep olmalı'
Aon Türkiye Eş CEO’ları Selda Oknas ve Ferhan Özay, risklere karşı tüm iş sahiplerinin durup, basiretli bir tüccar gibi ‘Ne tür risklerim var, bunlara karşı ne yapabilirim’ diye kendilerine sormasını öneriyor.
Serhat ALİGİL
Uluslararası alanda risk yönetimi, sigorta ve brokerlik gibi hizmetler sunan Aon’un Türkiye Eş Üst Yöneticileri (CEO) Selda Oknas ve Ferhan Özay, Türkiye ve dünyanın her açıdan zorlu bir süreçten geçtiğini, yaşanan sorunlara bu yıl yenilerinin de ekleneceğini söylediler.
Türkiye’yi ‘kasisli bir yol’a benzeten, dünyanın ise daha öngörülebilir yapıda olduğunu vurgulayan Ferhan Özay, buna rağmen genel anlamda büyüme oranlarının düştüğüne, borçların arttığına, bir ülkedeki krizin diğer ülkelere hızla geçebildiğine dikkati çekti. Göç, salgın hastalıklar, iklim değişikliği, küreselleşmeci-korumacı çatışması gibi var olan sorunları hatırlatan Özay, bu yıl ise özellikle ABD Başkanı Trump’ın izleyeceği politikaların, Fransa, Almanya gibi ülkelerdeki seçimlerin, veri güvenliğini tehdit eden siber korsanların öne çıkacağını söyledi. Türkiye açısından ise dünyada ve bölgede yaşanan sorunlar nedeniyle ithalat yapılan piyasalar da değişiklikler olabileceğine işaret eden Özay, “Alışık olmadığımız yerlerle alışveriş yapmak zorunda kalabiliriz. Bütün bunlar belirsizlik kaynağı” dedi.
‘Ben hazırım’ demeli
Konuya daha çok Türkiye ekonomisi açısından bakan Selda Oknas ise terör, darbe girişimi, Anayasa değişikliği merkezli iç siyasi gerilim, döviz kurlarındaki yükseliş gibi konuların güven ortamını etkilediğini, bu tür şeylerin de ticareti zayıflattığını anlattı. Oknas, şöyle devam etti:
“2017 yılı için en büyük risk ticaretin zayıflaması. Unutmayalım ki, önümüzdeki dönemde dünyada ticaretin merkezde olduğu bir savaş yaşanacak. Sıkıntılı sektörler var. Bunlardan biri olayların etkilediğini turizm. Perakende sektöründe batıklar oluşmaya başladı. AVM’lerde mağazaların kapandığını görüyoruz. Özel sektörün borçları da önemli bir konu.”
Bu noktada herkesin bir durup, basiretli tüccar gibi ‘ne tür risklerim var, bunları karşı ne yapabilirim’ diye kendine sormasını isteyen Oknas, şu noktalara dikkat çekti: “Benim başıma gelmez’ diye bir düşünceye kapılmamak lazım. Risklerimizi sormalıyız; Finansla ilgiliyse bankacımıza, alacakla ilgiliyse sigortacımıza sormalıyız. Bilgili tedarikçilerle çalışmalıyız. Alternatiflerimiz olmalı. İşin sürekliliğinin sağlanması, kaynak çeşitliliği, itibar, farkındalık böyle zamanlarda büyük önem taşıyor. Özellikle borsaya açık şirketler için ‘ben hazırım’ kavramı önce çıkacak. Sigorta ise risk yönetimi açısından her zaman önemli konu. Zor zamanlarda sigortanın içeriği, kapsamı değişebilir ama hep olmalı. Çünkü sigortadan tasarruf olmaz. Özellikle orta ve orta üstü büyüklükteki şirketlerde bu bilincin olduğunu görüyoruz. Kriz yönetimi planı olanlar bunu geliştiriyor, olmayanlar harekete geçiyor. Bu kapsamda pek çok KOBİ’nin de danışman kullandığını görüyoruz.”
Poliçeler iyi okunmalı
Ferhan Özay ise aynı konuda şu yorumu yaptı: “Ancak bazen bu tür önlemleri almada çok geç kalan şirketler olduğunu da görüyoruz. Kamuoyunda bu konularla ilgili bilinirliğin artması çok önemli.” Bir işin kesintiye uğramaması için ticari kayıp poliçelerinin yeniden okunmasını da tavsiye eden Özay, “Neyi sigorta ettirdiğinizi fark etmelisiniz. Çünkü özellikle büyük risklerden korunmak önemli. Bunları yaptıktan sonra fedakarlık konusunda karar verebilirsiniz. Elbette büyük risklerle ilgili olarak devletin atacağı adımlar da çok önemli olacaktır. Geçmişte bunların örneklerini gördük” dedi.
Özay ayrıca, yükselen işsizlikle birlikte bu yıl hırsızlık, gasp gibi olaylarda artışlar olabileceğine dikkat çekerek bu tür risklere karşı dikkatli olunmasını istedi.
‘İş sürekliliği’ talep eden alıcılar artıyor
Türkiye’yle ilgili artan risk algısı konusunda dikkat çekici bir saptama yapan Selda Oknas, uluslararası alıcıların ‘iş sürekliliği’ sormaya başladığını belirtti. Oknas şöyle devam etti: “İş sürekliliği talep eden uluslararası şirketler artıyor. Kendilerine mal tedarik eden satıcılara ‘üretip satmaya nasıl devam edeceksin, iyi bir B planın var mı’ gibi sorular soruyorlar. Yani artık sadece sigorta sormuyorlar. İhracatçıların bu noktaya özellikle dikkat etmesi gerekli.” Oknas, bu açıdan risk yönetiminin çok öne çıktığını, en çok talep edilen hizmetler arasında yer aldığını da vurguladı. Ayrıca alacak riski konusunda da önemli bir uyarı yapan Oknas, “Alacak sigortalarında fiyat artışları oldu. Limit almakta zorluklar var" dedi.
‘Tam gaz devam ediyoruz’
Aon Türkiye’nin 2016 yılı performansıyla ilgili bilgi veren Eş Üst Yönetici Oknas, yılı kontrollü ve iyi kapattıklarını, kötü senaryoların üzerinde sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Oknas, şöyle devam etti: “Bizle çalışmak isteyen şirketler arttı. Daha çok tercih edildik. Bu nedenle şirketimizin ana merkezinden teşekkür aldık. Tam gaz devam ediyoruz. İki haneli büyümemiz sürecek. Verimlilikle kârlılığımızı iyi bir noktaya getirdik. Yaratıcı olmak için çalıştık. Hem çalışanlarımızı hem müşterilerimizi kuvvetlendirme için çabalarımız sürecek. Global riskler konusunda onlarla devamlı iletişim peşindeyiz. ”