“Sigortanın geleceği teknoloji ile şekillenecek”

SAP Dünya Sigorta Stratejisinden Sorumlu Yönetici Anton Tomic, sigorta şirketlerinin dijitale yatırım yapmalarının çok önemli olduğunu belirterek; “Dijitalleşme aslında bizi biz yapan ana platform. Hizmetlerimizi daha görünür hale getiriyor” dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

yakup-011.png

Sigorta sektörü hızla teknolojiye koşuyor. Sektöre bu yönde hizmet veren dünyanın önde gelen teknoloji hizmetleri sağlayıcısı SAP, Türkiye’yi büyüme potansiyeli olan ülkelerin başında gösteriyor. Endüstri firması olan 25 farklı sektöre hizmet veren SAP, Türkiye’de sigorta sektörünün teknolojik gelişimine büyük yatırımlar yapıyor. Şirket bu amaçla mevzuatı bilen tamamen Türklerden oluşan bir kadro kurdu. Sigortacılık Haftası’nda düzenlenen SAP Sigortacılık Zirvesi’nde DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan SAP Dünya Sigorta Stratejisinden Sorumlu Yönetici Anton Tomic, dijitalleşmenin tüm dünyada çok hızlı yol aldığını belirterek, “Sigortanın geleceği de teknoloji ile şekillenecek” dedi. Tomic, Türkiye’nin interneti yoğun kullanan ülkeler içinde yer aldığının da altını çizerek, “Türkiye’yi gözden kaçırırsak yenilikçiliği gözden kaçırmış oluruz” diye konuştu. 

Anton Tomic, sigorta alanında tüm dünyada dijitalleşme nedeniyle büyük bir değişim yaşandığını belirterek, şöyle konuştu: “Tüm dünyada müşterilerimizin yaşanan değişime en iyi şekilde uyum sağlaması için gerçek zamanlı ve sadeleştirilmiş veriye ulaşma hedefini merkeze koyarak çalışmaya başladık. 2011-2015 yılları arasında dünya genelinde sigorta sektörüne yaptığımız yatırımların toplamı 1 milyar euroyu aştı. Bu değişim için 400 milyon kadar kod yazdık. 400 kişilik bir ekip ile sürekli çalışıyoruz. SAP içinde bugüne kadar başka hiçbir iş kolu için bu kadar büyük bir yoğunlaşma yaşanmamıştı. Biz bu işin dünyadaki kalbi olmak ve bunu da iş ortaklarımızla birlikte başarmak istiyoruz.” 

“Öncelikle müşterilerimizi takip ediyoruz” diyen Tomic sözlerini şöyle sürdürdü: “Onlar neredeyse biz oradayız. Türkiye’de sigortacılık sektöründe müşterilerimiz olan şirketler henüz faaliyet anlamımda istenilen seviyeye gelmemiş olsa da biz bu işe kısa , orta ve uzun vadeli bakan bir şirket olarak onlarla beraberiz.” 

Dijitalleşme ve nesnelerin interneti anlamında bakıldığında Türkiye’de çok ciddi bir yenilikçilik potansiyeli gördüklerinin altını çizen Tomic, “Bu ihtiyaç olduğu yerde yeşeriyor. ABD’den gelmiyor. Sosyal medya kullanımı ve dijitalleşme oranı Türkiye’de Almanya ve İngiltere’nin çok çok üstünde ve biz bunu takip ediyoruz. Türkiye’de sigorta sektöründe acente ve broker kanalına çok ciddi bağlılık var. Bu durum dijitalleşmenin önünde bir engel gibi dursa da biz yerel gözle bakarak sigorta şirketiyle acenteyi dijital bir gelişimi sağlamayı hem kurumu hem de acenteyi dijitalleştirmek istiyoruz. Sigortacılığın gelişmiş olduğu ülkelerden örnek vermek gerekirse, İngiltere’de trafik sigortasının yüzde 90’ı online yapılıyor. Müşteriler online’a gidiyorlar, mukayese ediyorlar, sonra acenteye ya da şirkete giderek pazarlık yapıyorlar” diye konuştu. Türkiye’de gelinen durum itibarıyla internet kullanımında dijitalleşmede artık tüm kanalların içinde olduğu bir değişimin şart olduğunun altını çizen Tomic, “Biz bu ortamı birleştirerek aslında sıkıntıyı ortadan kaldıracak çözümler üretiyoruz” dedi. 

Kâr sorunu trafikten uzaklaşarak çözülebilir 

Türk sigorta sektöründeki kâr sorununa yönelik nasıl bir çözüm olabileceğini sorduğumuz Anton Tomic, başta yeni ürünler eklenmesi gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Biraz araç sigortasından uzaklaşıp, ticari, hayat ve emeklilik yönündeki ürünlere kaymakta fayda var. Karlı branşlar hayat ve ticari sigortalarda bunu görmek gerekiyor. G.Kore’den örnek vermek istiyorum. Samsung bir teknoloji devi ama aynı zamanda bir sigorta şirketi ve bizim de önemli müşterilerimizden biri. Şöyle bir şey yapıyorlar. Araç sigortanız var ve hiç hasarınız olmadı o yıl, ya size indirim yapalım ya da indirim tutarını emeklilik sigortanıza yansıtalım gibi tercihlerde bulunuyorlar. Bu çok ilginç ve çok güzel bir uygulama. Sigorta sektöründe karlılık dediğimiz şey hasarla doğrudan alakalı ve belirleyici. 

Sigortayı ve hizmeti bir arada düşünmek ve bunu bir paket olarak sunmak gerekir. Tüm bunları tüm kanalları bir araya getirerek aynı resmin bir parçası yapmak çok önemli. ” Sigortanın geleceği teknoloji ile şekilleneceği öngörüsünde bulunan Anton Tomic, “Dijitalleşme aslında bizi biz yapan ana platform. Hizmetlerimizi daha görünür hale getiriyor” dedi. 

Yabancı yatırım gelmeye devam eder 

Türk sigorta sektörüne yabancı yatırımcıların gelmeye devam edeceğine dikkat çeken Tomic, “Kesinlikle gelmeye devam edecektir. Kârlılıklar düşük olmasına rağmen yatırım devam edecektir. Türkiye de sigorta sektörüne bakıldığında dünya devlerinin satın almalarında büyük hedefl er var. Ve hepsinin önemli stratejileri var” şeklinde konuştu.

Türkiye’de bulut teknolojisi için çalışıyoruz

Sohbette teknolojideki yeniliklerinden bahseden Anton Tomic, Asya’da denenmeye başlayan bir hizmetten bahsetti. Asya’da firmaların tüm hizmetlerini SAP bulutu üzerinden çalıştırabildikleri bir hizmete başladıklarını söyleyen Tomic, “Bu hizmet daha ucuz ve maliyeti etkin. Ön ödemeli maliyeti yok. Lisans almadan yatırım yapmadan, aylık ya da yıllık ödemelerle işleyen bir yapı. Bir başlangıç ücreti ödüyor, biz platforma müşteriyi katıyoruz. Tabi ki burada ülkenin mevzuatı önemli. Burada da mevzuata bakılacak ve yetkili makamlarla görüşeceğiz. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Japonya'da bu hizmet başladı. Gelecekte mevzuat izin verirse tüm hizmetlerimizi buluttan verebilecek durumdayız. Çok güvenli bir yapı. Trend bu yönde gidiyor. Bugün SAP’ın dünya genelinde gelirlerinin yüzde 30’u buluttan geliyor” diye konuştu.

İstanbul’a 20 milyon euroluk inovasyon merkezi

SAP’ın Türkiye hedeflerine değinen Anton Tomic, Türkiye’nin SAP için büyüme potansiyeli olan ülkelerin başında geldiğini belirterek, “SAP dünyada son 5 senedir çift haneli büyüyen bir şirket ve Türkiye’de ise bunun iki üç katı büyüyebiliyoruz. Bu da bizi çok öne çıkarıyor. Çalışan sayımız, gelirimiz hep katlanıyor. Hedeflerimiz bunlardan da büyük. Öncelikli ülke olarak hem yatırımda hem de destek açısından. Türkiye’ye özel olarak şunu söyleyebilirim. SAP’ın dünyadaki 15 tane laboratuvarı ve 2 tane inavosyon merkezi var, bunların biri Berlin diğeri İstanbul’da. Burada 1.5 sene önce açtık ve Türk mühendislerinden oluşan gençler çalışıyor. 20 milyon euro yatırım yapıldı. Dünyaya çözüm üreten projeler geliştiriyoruz. Bunları Türk mühendisleri yapıyor. Yenilikçi çözümler üretiliyor. Tamamen Türkler çalışıyor. Şu an 150 çalışanımız var ve bu 300’e çıkacak. Bu yatırım tamamen karşılıksız bir yatırım. SAP burayı ve gençleri önemsediği için yaptı bu yatırımı” dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir