"Sıra artık doğrudan tazmine geldi"

Yakup SAYAR - Ferhat POLAT

SAFRANBOLU - Sigorta sektöründe hareketli günler yaşanıyor. Sektörün üretimde amiral gemisi konumunda olan trafik sigortalarında 1 Haziran 2015 tarihi itibariyle yeni bir dönem başlarken, artık sıranın ise şirketlerin üzerinde en çok durduğu konuların başında yer alan Doğrudan Tazmin Sistemi'nde (DTS) olduğu belirtiliyor. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, " Artık tüm şirketler kendi hasarını kendi ödesin istiyoruz. Bu da Doğrudan Tazmin Sistemi'nden (DTS) geçiyor" dedi. 

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, 6 yıldır devam ettirdikleri ve şirkete birçok ödül kazandıran "Bir Usta Bin Usta" projesinin bu yıl seçilen zanaatları arasında yer alan Bartın ve yöresine ait "Tel Kırma İşlemeciliği" için Bartın'da düzenlenen etkinlik öncesinde sektöre ve Anadolu Sigorta'nın hedeflerine yönelik basın mensuplarının sorularını cevapladı.

"Zorunlu sigortalarla giden bir sektörüz" diyen Musa Ülken, zorunlu olan trafik sigortasında ödeme şeklini değiştirmek istediklerinin altını çizerek şöyle konuştu: "Artık tüm şirketler kendi hasarını kendi ödesin istiyoruz. Bu da Doğrudan Tazmin Sistemi'nden (DTS) geçiyor. En azından ilk 10 şirket bu işin olursa bu işin yürüyeceğini düşünüyoruz. DTS sigortacılığın gelişimi açısından çok önemli. 17 milyon sigortalı artık bir hasar olduğunda kendi şirketine gidebilecek. Hizmet kalitesi aratacak. Pazar büyüyecek."

Zorunlu trafik sigortasına ilişkin genel şartları yeniden düzenleyen uygulamaları değerlendiren Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, Türkiye’de 17 milyon sigortalı araç bulunduğunu, bu nedenle düzenlemenin sigorta sektörünün gelişimi, kaliteli hizmet alınması ve şirkete olan bağlılık adına önemli olduğunu söyledi. Bugün trafik sigortasında uygulamanın zorunlu olduğunu, ancak hizmette standart olmadığını dile getiren Ülken, “Hizmette bir standart olmayınca aynı primin ödenmesi de adaletsizlik. Burada aslında bir seçenek sağlanıyor. İyi, kaliteli hizmet isteyen için bir tercih sunuluyor. Bu nedenle ‘serbest fiyat’ın olmasını biz de istedik” ifadelerine yer verdi. 

Bu çerçevede ‘doğrudan tazmin’in destekçisi olduklarını kaydeden Ülken, “Bizim gibi piyasada payı yüksek olan birkaç şirket daha hep beraber işin içine girersek, emin olamayan diğer şirketlerin de aramıza katılacağını düşünüyorum. Girmek istemeyen şirket olursa bu ortaya ikili bir uygulama çıkarır, ki bu da olayı daha karmaşık hale getirir” diye konuştu.  

Zorunlu trafik sigortasının zamanla kaskonun önüne geçeceğini vurgulayan Ülken, “Kasko önümüzdeki yıllarda zorunlu sigortanın bir eki gibi olacak. Gidişat onu gösteriyor. Bu da olumlu bir fotoğraf” dedi. 

Yeni dönem fiyat artışını da getirecek 

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, yeni uygulamada en çok merak konusu olan 'fiyat' içinse şu değerlendirmeyi yaptı: “Orijinal-eşdeğer parça, kaza sonrası aracın uğrayacağı değer kaybı, destekten yoksun kalma gibi teminatlar doğal olarak sigorta şirketine ek yükler getirecektir. Örneğin kaza sonrası aracın uğradığı değer kaybı... Daha önce genel şartlar içerisinde bu hak vardı, ancak açık yazılmadığı için çok az talep geliyordu. Yeni düzenlemeyle bu hasarın nasıl hesaplanacağı ve ödeneceği açıkça ortaya konuyor. Dolayısıyla bu primi artıracak unsulardan biri. Bir diğer önemli başlık orijinal-eşdeğer parça tanımları.. 'Yenisi' yerine 'orijinal parça' ifadesi getirildi. Kazada öncelikle orijinal parça, orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer parça sağlanacak. Tüm bunlar maliyetleri artırıcı unsurlar. Tüm bunların yanı sıra sigortalı, primini ödeyeceği şirketten zorunlu trafik sigortası hizmet alacağı için bunun kalitesini sorgulayabilecek. Bu açıdan baktığımızda hizmet kalitesi yükseldiğinde bu da bir bedeldir, haliyle primi artıracak.” 

Trafik sigortasında çapraz satış oranının çok yüksek olmadığını belirten Ülken, “Bugün insanlar hangi şirket ucuzsa ona sigorta yaptırıyor. İşin içine hizmet kalitesi girdiğinde bu branşın sigortacılıkta asıl o zaman lokomotif olacağını düşünüyorum” dedi. 

Kârsızlığa ilaç olmaz

Trafik sigortasında ödenen tazminatın yüzde 80’inin ‘bedeni’ zarar tarafında olduğunu kaydeden Musa Ülken, “Geriye yüzde 20’lik bölüm kalıyor. Bu yüzde 20’nin de 5.000 lira ve üzeri dışında kalan hasarını konuşuyoruz. Dolayısıyla kâr/zarar açısından etki alanı çok büyük olmayacaktır. Aslında maddi hasarda fazla olan frekansı ortadan kaldırmak gerek" diye konuştu. 

MUSA ÜLKEN'DEN KISA KISA...

♦ Mevcut ürünlerimizi dijital sigortacılığa uygun hale getirmeye çalışıyoruz. Acentelerimizi de bu yönde hazırlıyoruz. 

♦ Büyük sanayi kuruluşlarının hepsi sigortalı. Biz KOBİ'leri sigortaya alıştırmalıyız. 

♦ Madencilere zorunlu sigorta faydalı ama üzerinde çalışılması gerekiyor. 

♦ Tamamlayıcı sağlıkta yasal altyapı henüz hazır değil. Sağlıkta devletin üstündeki yükü almalıyız. 

♦ Tamamlayıcı sağlık adı altındaki ürünler ucuz olmalı, henüz pahalı. 

♦ Sorumluluk sigortaları gündemde. Bu ürünlerin toplamda aldığı pay artacaktır. 

♦ Doktor sorumluluk sigortalarında hasar az ama muallakta olan dosyalar var.

♦ DASK'ta kamu ciddi şekilde çalışıyor ama bir depremde DASK'lı olmayan da sahiplenilince ters tepiyor.  

♦ Varlığı takip eden bir sektörüz, bu nedenle varlık artsın ki sigortalılık artsın. 

'Bir Usta Bin Usta' hız kesmiyor

Anadolu Sigorta’nın, 2010 yılında hayata geçirdiği, “Bir Usta Bin Usta” Projesi kapsamındaki 2015 yılı etkinlikleri, tarihi 17. yüzyıla kadar uzanan Bartın ve yöresine ait “Tel Kırma İşlemeciliği” kursuyla başladı. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Musa Ülken, “Bu sene 90. kuruluş yılımızı kutluyoruz. Projeye başladığımız 2010’dan bu yana 25 mesleki eğitim düzenledik ve öğrenciden ev kadınına, işsiz yurttaşlarımızdan esnaflarımıza kadar çeşitli meslek gruplarından, 296’sı kadın, 179’u erkek olmak üzere 475 usta adayına eğitim verdik. ‘Kaybetmek Yok’ ilkemiz kapsamında Anadolu’nun yüzlerce yıllık kültürel ve ekonomik zenginliğini geleceğe taşıyacak ustaları yetiştirmenin gururunu yaşıyoruz” dedi.

Anadolu Sigorta, Bartın’ın yanı sıra bu yıl 4 ayrı kentte daha mesleki kurslar düzenliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın teknik danışmanlığıyla yürütülen proje kapsamında 2015 senesinde Ardahan’da ‘Damal Bebek Yapımı’, Aydın Söke’de ‘Körüklü Çizme Yapımı’, İstanbul’da ‘Kukla Yapımı’ ve Zonguldak Devrek’te ‘Baston Yapımı’ kursları hayata geçiriliyor. Beş kentte ortalama üçer ay sürecek kurslar boyunca 100’e yakın kursiyerin meslekleri geleceğe taşıyan ustalara dönüşmesi hedefleniyor.