Fon pazarı emeklilik lehine büyüyor

Türkiye fon pazarı, emeklilik fonları lehine büyüyor. Son düzenlemelerin yarattığı büyüme ivmesi toplam pazarı 200 milyar TL'ye koşturuyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

Bireysel emeklilik sistemindeki (BES) gelişim, teknoloji, yatırımcının getiri arayışı, farklı ürünlerin çıkması, kanun koyucunun getirdiği yeni kurallar derken Türkiye fon pazarı kabuk değiştiriyor. İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, "Önümüzdeki yılın sonlarına doğru bireysel emeklilik sisteminde yönetilen fonlar, yatırım fonları büyüklüğünün iki katına ulaşır" öngörüsünde bulundu. Tevfik Eraslan, "Yıllık ortalama büyüme tahminimiz yüzde 20 civarında.

Bugün 137 milyar TL olan sektör büyüklüğü yıl sonunda 150 milyar TL civarına gelir, 2018 sonunda 190 milyar TL'ye yaklaşırız. Piyasa performansı da bu büyüme grafiğini etkiler.

Sermaye piyasalarındaki pozitif hava gelecek seneye de taşınırsa bu rakamı aşarız" vurgusunu yaptı.

Türkiye'de portföy yönetim sektörünün temellerinin atılışı 2000'li yılların başlarına gidiyor. Sektörün kuruluşunda bireysel emeklilik sistemi önemli bir motivasyon kaynağı oldu. O günkü düzenlemeler bireysel emeklilik fonlarının yönetimi için portföy yönetim şirketlerini işaret ediyordu. Bu amaçla da pek çok finansal hizmetler grubu, portföy yönetim şirketini kurdu.

Bireysel emeklilik sisteminin başlangıcı 2003'leri bulsa da şirketler tarafı çok önceden hazırlıklarını tamamlamıştı. 2000'li yıllarda başlayan bu süreç özellikle 2012 yılında Sermaye Piyasası Kanunu'nun değişmesiyle portföy yönetim şirketlerine verilen yeni sorumluluklar ve sektörün potansiyeline olan inanç arttı.

Sermaye Piyasası Kanunu ile yatırım fonlarının kuruculuğunun portföy yönetim şirketlerine geçmesi 2015 yılında tamamlandı. TEFAS aracılığıyla yatırım fonlarının tüm aracı kurumlar ve bankalar tarafından satılacak olması sektörün önünü açan bir mihenk taşı oldu. Tüm bu gelişmelerin üzerine kamunun bireysel emeklilik sisteminde yüzde 25'lik doğrudan devlet katkı sistemini başlatması da sistemi perçinleyen bir başka gelişme olarak ön plana çıktı.

İlave olarak, bu yıl BES'e otomatik katılımın başlaması sektörün yönettiği toplam fon miktarını 137 milyar TL'ye getiren önemli bir unsur oldu. Bu büyüklüğün 70 milyar TL'lik kısmı emeklilik fonları, 46,5 milyar TL'lik kısmı ise yatırım fonlarından geliyor. Geriye kalan kısım ise özel portföy yönetiminden sağlanan fonlardan oluşuyor.

İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan ile portföy yönetim sektöründen başladık, farklı fonlar ve getirilere uzanan bir sohbet yaptık. Sektörün şu anda ana motorunun bireysel emeklilik sistemi olduğuna vurgu yapan Eraslan, önümüzdeki dönemde de bu ağırlığın süreceğine inanıyor. 2018 sonunda portföy yönetim sektörünün yönettiği fon büyüklüğünün 190 milyar TL'ye yaklaşmasını bekleyen Eraslan, bunun 100 milyar TL'ye yakın kısmının da emeklilik fonlarından oluşacağı tahmininde bulundu. Aynı dönemde yatırım fonlarındaki büyüklüğün 60- 65 milyar TL olacağı varsayımını da paylaşan Eraslan, "Mevduat faizlerinin yüksekliğinin yatırım fonları tarafında büyümeyi sınırlandırmasını diğer taraftan otomatik katılım fonlarındaki büyümenin hızlı olmasını bekliyoruz" dedi.

Farklı fon aileleri büyüyor

Portföy yönetim sektörü sadece mevzuatın getirdiği bir dönüşüm de yaşamıyor. Artık sunulan ürünler daha farklı. Klasik ürün kabuğunu kıran sektör, konjonktüre bağlı olarak artık daha fazla finansal mühendislik gerektiren daha sofistike ürünlerle de yatırımcının karşına çıkıyor.

Nitekim İş Portföy dahil artık pek çok şirketin serbest fonlar, risk bütçeli fonlar, fon sepeti fonları gibi farklı ürünleri çıkarttıklarını görüyoruz. İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, "Yatırımcılar da bu fonlara daha fazla rağbet gösteriyor" diyerek "Son dönemde serbest fonlarda ciddi bir büyüme ivmesi görüyoruz. Hedef serbest fonumuzun kuruluşu 1,5 yıl önceye gitmesine karşın 400 milyon TL büyüklüğe geldi. Bu fonda yatırım stratejisini, istikrarlı getiri sağlamak ve mevduatla rekabet etmek üzerine kurduk. Bu da yatırımcı için önemli bir artı özellik oldu" bilgisini paylaştı.

Tevfik Eraslan, yatırımcının doğrudan sofistike ürün talebi olmasa da konjonktürden bağımsız olarak mevduatı yenecek ürünlere ihtiyacı olduğunu anlatırken "Mevduatı yenecek getiriyi sunmak klasik yatırım araçları olan hazine bonosu, ters repo ve hisse senedi ile mümkün değil. O zaman belli bir yatırım stratejisi ile hareket etmeniz gerekiyor. Bu da biraz daha sofistike ürünlerin doğmasına neden oldu" dedi. Eraslan tam bu noktada yatırımcının risk analizinin de yapıldığına işaret ederek artık yatırım danışmanlığının öneminin de daha fazla görünür hale geldiğine değindi.

Türkiye portföy yönetim sektörünün en büyük sorununun finansal varlık yönetimi olduğunu da kaydeden Eraslan, "O nedenle finansal varlık sayısını çeşitlendirebildiğimiz ve artırabildiğimiz ölçüde ilave getiri üretebiliriz. Bu nedenle de yatırım bankalarıyla işbirliği yapmak gerekiyor" dedi. Eraslan, bu konuda çalışma yaptıklarını da belirtirken "Ekosistem oluşturmaya çalışıyoruz. Girişim sermayesi fonları gibi ürünlerle çeşitliliği de artırmayı planlıyoruz" ifadesini kullandı.

Pazarın beşte birine hakim

İş Portföy'ün toplam büyüklüğü 29 milyar TL. Pazar paylarının yüzde 21.2 olduğunu ifade eden Eraslan, "Yatırım fonları tarafında 11 milyar TL'lik bir büyüklüğü yönetiyoruz. Pazar payımız yüzde 23. Emeklilik yatırım fonlarında ise 13 milyar TL yönetiyoruz ve pazar payımız yüzde 18.6. Özel portföy yönetiminde 5 milyar TL'lik bir büyüklüğümüz var" bilgisini verdi.

Bu arada önümüzdeki sene bireysel emeklilik sisteminde kural seti bir daha değişecek. Emeklilik şirketleri kurucusu oldukları fonların en fazla yüzde 40'ını bir portföy yönetim şirketine yönettiriyor olacak. Bu sektörün iş yapma biçimini değiştirecek bir kural olarak görülürken Tevfik Eraslan, "Bireysel emeklilik şirketlerine yoğun bir tanıtım faaliyeti içindeyiz. 2016-2017 döneminde yatırım fonlarında büyüme hızımız yüzde 12.3, emeklilik fonlarında ise yüzde 32 oldu. Bu da sistemin motorunun BES olmaya devam edeceğini gösteriyor" dedi.

Gayrimenkul fonu için talep topluyor

İş Portföy'ün Gayrimenkul Yatırım Fonu'nda talep toplamada bugün son gün. Eraslan, bu fon ile gayrimenkul sektöründe yaratılan değerlerin bir şekilde menkul kıymetleştirilmesi ve yatırımcılara ulaştırılmasını hedeflediklerini belirtti. Eraslan, "Türkiye'de yatırımcılar gelecekleri için gayrimenkul yatırımı yapmayı seviyorlar. Bu amaçla yapılan konut yatırımlarının kira çarpanları 20 ila 40 yıl arasında değişiyor. Bizim hedeflediğimiz fon, ticari gayrimenkullere yatırım yapacak.

Yaptığımız projeksiyonlarda da ortalama 10 – 15 yıl kira çarpanı gibi iyi bir oranla fonumuzun gayrimenkul portföyünü oluşturabiliyoruz. Bu da bireysel gayrimenkul yatırımlarından çok daha verimli bir yatırım potansiyeli olduğunu gösteriyor" diye konuştu. Bu tip fon örneklerinin önümüzdeki dönemde artacağına da inanan Eraslan, ayrıca iki sektörü karşılıklı büyütecek bir ürün olduğuna işaret etti. Fona katılım için bir alt limit belirlemediklerini ama fona nitelikli bireysel ve kurumsal yatırımcının talep gösterebileceğini de aktardı.

Girişimcileri için kolları sıvadı

Bundan sonra fon dünyasına katılacak yeni ürünleri konuşurken Eraslan, gayrimenkul fonları gibi girişim sermayesi fonlarının sayısının da artmasını beklediklerini anlattı. Eraslan, "Dünyada da çok yaygın olan girişim sermayesi fonları özellikle gelecek vaat eden küçük ölçekli şirketlere yatırım yapıyor.

Alternatif yatırım araçları arasında sayılan bu fonlara emeklilik fonlarının çok büyük bir ilgi duyduğunu da görüyoruz. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede girişim sermayesi fonlarına daha fazla ilgi duyulacağı da bir gerçek. Girişim sermayesi altyapı fonu kurmak için SPK'ya başvurduk ve geçtiğimiz günlerde başvurumuz olumlu olarak karşılandı. Kısa bir süre içerisinde de bu fonumuzu hayata geçiriyor olacağız" dedi.

İş Portföy'ün girişim sermayesi fonunun enerji, ulaştırma gibi alt yapı sektörlerine yatırım yapıyor olacağını da ifade eden Eraslan, "Bugüne kadar bu tip alt yapı projeleri bankalar tarafından finanse edildi. Önümüzdeki dönemde bu fon vasıtasıyla bu girişimlere kaynak sağlarken zaman zaman kreditör, zaman zaman da hisse senedine dönüşebilir tahviller aracılığıyla yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu açıdan da fon ‘ilk' olma özelliğini taşıyacak" bilgisini verdi.

Eraslan, söz konusu fon için yılın son çeyreğinde talep toplamayı öngördüklerini de kaydetti. Eraslan, gayrimenkul fonlarının da girişim sermayesi fonlarının da sadece fon dünyasını değil baz aldıkları sektörlerin ekosistemlerini büyütecek güce sahip olduğuna da işaret ederken "Farklı nitelikli fonlar çıkmaya başladı. Bu fonlar, yatırımcılar açısından doğrudan reel ekonomiye yatırım yapma imkanı sağlamanın yanında bugüne kadar yatırımcıların doğrudan yatırım yapamadıkları gayrimenkul ve alt yapı sektörlerine fonlar aracılığıyla yatırım yapmasına imkan sağlayacaktır" dedi.

'Bizim Apple'lar da fon oldu'

Yatırımcıların fonlara kolay ulaşımını sağlamak için "İş'teFon" adında bir "app" yapan İş Portföy'ün bir de teknoloji fonu var. BIST tarafından hesaplanan Teknoloji Endeksi'nin içindeki hisselere yatırım yapan bu fon, en yüksek getirili fon ödülünü de alırken son bir yıllık getirisi de yüzde 59. Apple, Tesla gibi teknoloji şirketlerine sadece dünyada değil Türkiye'de de yoğun bir ilgi olduğuna işaret eden Eraslan, "Teknoloji fonumuzun 5 yıllık getirisi yüzde 218, aynı dönemde BIST'ın getirisi yüzde 60. Fonun 10 yıllık getirisi yüzde 561, aynı dönemde endeksin getirisi yüzde 100. Fonun şu andaki büyüklüğü ise 70 milyon TL civarında. Türkiye'de de çok iyi işler yapan teknoloji şirketleri var. Türkiye, fon pazarını büyüterek yarattığı kaynağı hisse senedi veya özel sektör borçlanma araçlarıyla büyük oranda ülkemiz ekonomisine aktarıyor" dedi.

Bu arada fonun büyüklüğünü konuşurken Eraslan, TEFAS sisteminin ardından fonun 10 milyon TL büyüklükten 70 milyon TL büyüklüğe geldiğine de işaret etti. Eraslan ayrıca teknoloji fonundaki gelişimin ardından, temalı fonların başarısını dikkate alarak yılın başında bir fonlarını da temettü ödeyen hisse senedi fonuna dönüştürdüklerini aktardı.

"6 aylık getiriler süper ama görmüyoruz"

Tevfik Eraslan'a getirilerle ilgili eleştirileri hatırlattığımızda ise "Kötüyü abartıyoruz, iyiye gözümüzü kapatıyoruz" dedi ve ekledi: "Bu yıl örneğin emeklilik fonlarındaki getiriler çok iyi. Sektör, piyasaların kötü gittiği dönemlerde dahi kendisine verilen kural seti ve yatırım stratejisi doğrultusunda oldukça iyi sonuçlar elde ediyor. Bu yıl ilk 6 aylık getirilere baktığınızda sadece hisse senedi fonlarının ortalama getirisi yılın yarısında olmamıza rağmen yüzde 35 oldu. 2003'ten bugüne baktığımızda emeklilik fonlarının getirisi TÜFE'nin 90 puan üzerinde! Ama aklımızda piyasaların iyi olmadığı yıllar kalıyor."