80 il kapısını çaldı, başvuru 4 bini geçti

Sigorta Tahkim Komisyonu, henüz 3 yaşını doldurmadan bilinirliğini hızla artırıyor. Komisyona bugüne kadar 80 ilden 4 bini aşan başvuru oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Sigortada uyuşmazlık başvurularının kabulüne Ağustos 2009'da başlayan Sigorta Tahkim Komisyonu'nun bilinirliği her geçen gün hızla artıyor. Komisyona yapılan başvuru sayısının 4 bini aşarken, bu yılın ilk beş aylık döneminde de başvuru oranı yüzde 15 artış gösterdi.

Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü Metin Karacan, 2012 yılında 3 sigorta şirketi daha tahkim sistemine üye olduğunu ve gelinen nokta itibariyle DASK da dahil olmak üzere 51 sigorta kuruluşunun sigortalılarıyla yaşadıkları uyuşmazlıkların tahkim aracılığıyla çözümünü kabul ettiklerini söyledi.

Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü Metin Karacan, Komisyonun geldiği noktayı ve hedeflerini DÜNYA'ya anlattı.

Gerek sektörün gerek sigortalıların Tahkim Komisyonu'na olan ilgisinin giderek artmakta olduğunu belirten Karacan, "2012 yılında 3 sigorta şirketi daha tahkim sistemine üye oldu. Gelinen nokta itibariyle DASK da dahil olmak üzere 51 sigorta kuruluşu sigortalılarıyla yaşadıkları uyuşmazlıkların tahkim aracılığıyla çözümünü kabul etmiş bulunuyor.

Tahkime üye kuruluşların sektördeki prim üretimleri toplamı hayat dışı branşlarda yüzde 97.58'e, hayat branşında ise yüzde 95.36'ya ulaştı. Tahkim sistemine üyeliğin sigorta şirketleri bakımından ihtiyari nitelik taşıdığı göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu rakamlar sistemin sektör tarafından çok büyük bir ölçüde benimsendiğini ortaya koyuyor" dedi.

Başvuru sayısı 4 bini aştı

Mevcut durum itibariyle toplamda Komisyona yapılan başvuru sayısının 4 bini aştığı bilgisini veren Karacan, "2012 yılının ilk 5 aylık döneminde başvurularda da geçtiğimiz yıla göre yüzde 15 dolayında bir artış meydana geldi. Henüz üçüncü takvim yılını yaşayan bir kurum olarak söz konusu ivmeyi yakalamış olmamız oldukça önemli.

Bu nedenle 2012 yılının Komisyon açısından olumlu bir seyir izlediğini düşünüyorum. Bunun yanında Sigortacılık Kanunu'nda yapılan son değişiklikle Güvence Hesabı'yla hesaptan faydalanacak kişiler arasındaki uyuşmazlıkların da tahkim kapsamına alınması öngörülüyor. Bu da Komisyonun iş hacminin daha da artmasına neden olabilecek bir gelişme" şeklinde konuştu.

Şu ana kadar yapılan başvuruların yüzde 73'lük dilimi sektörün prim üretimine de paralel olarak oto branşlarına ilişkin olduğu bilgisini veren Karacan, "Bu çerçevede, Komisyonun önüne gelen uyuşmazlıkların yüzde 42'lik dilimi trafik poliçelerinden kaynaklanırken, yüzde 31'lik kısmı ise kasko poliçelerine ilişkin bulunuyor. Bu iki branşı yüzde 9'luk oranla yangın, yüzde 4'lük oranla sağlık poliçelerine ilişkin başvurular izliyor" dedi.

2 bin 374 dosya karara bağlandı

Başvuruların sonuçlarında oransal değerlendirme konusunda da bilgi veren Karacan, sonuçları başvuruda belirtilen talebin hakem kararında tamamen kabul edilmesi, kısmen kabul edilmesi veya tamamen reddedilmesine göre sınıflandırdıklarında bugüne kadar karara bağlanan 2 bin 374 dosyanın yüzde 27'sinde talebin tamamen kabul edildiğini, yüzde 35'inde talebin kısmen kabul edildiğini, yüzde 38'inde ise reddedildiğinin görüldüğünü söyledi. Karacan, sonuçlara bakıldığında dağılımın dengeli olduğunun ve objektif olarak yapılan incelemelerin sonucunu yansıttığını söylemenin de mümkün olduğunun altını çizdi.

İlginç başvurular

Bugüne kadar karşılaştıkları en ilginç başvuruyu sorduğumuz Karacan, münferit olarak karşılarına gelen çok ilginç bir konu olmamakla birlikte, kasko poliçeleri kapsamında kemirgen hayvanlar tarafından hasara uğratılmış araçlarla ilgili alınan başvurular ilginç bir durum olarak gösterilebileceğini söyledi.

MAHKEMELERE GÖRE ÇOK AVANTAJLIYIZ

Komisyon olarak çalışmalara başladıkları ilk günlerle mukayese edildiğinde kamuoyunun tahkim konusundaki bilincinin artması yönünde belli bir yol alındığını söyleyen Metin Karacan, "Tabii ki bu hususta daha kat etmemiz gereken çok mesafe olduğu da bir gerçek. Kamuoyunun ve sektördeki aktörlerin sistem hakkında doğru bilgilendirilmesi çok büyük önem arz ediyor. Zira tahkim sitemi gerek maliyet gerek sürat açısından mahkemelere göre çok daha avantajlı bir sistem. Çok cüzi bir başvuru ücreti karşılığında 4 aylık azami süre içinde nihai bir karar alma imkanı sağlıyor.

Ayrıca postayla başvuru imkanı mevcut ve hakemler kararlarını ilke olarak dosya üzerinden veriyorlar. Bu konuda kamuoyu daha çok bilgi sahibi oldukça tahkimi tercih edenlerin oranının da artacağı kanaatindeyim. Biz de bu kapsamda ülkemizin çeşitli bölgelerindeki acenteler ve meslek kuruluşlarıyla bir araya gelerek onlara tahkimi doğru bir biçimde anlatmaya çalışıyoruz. Bu husustaki asıl hedefimiz Tahkim Komisyonunu sigorta uyuşmazlıklarının çözümündeki birinci başvuru adresi haline getirmek.

Başvurular dışında da Komisyon ve tahkim sistemi hakkında bilgi almak isteyen sigortalılardan gittikçe artan sayıda telefon ve elektronik posta alıyoruz. Komisyonu'nun sektörün itibarına ve güvenilirliğine önemli katkılar sağlamaya başladığına ve bunun artarak devam edeceğine inanıyorum. Nitekim, Dünya Bankası'nın geçtiğimiz yıl ülkemizdeki finans sektörü hakkında yaptığı inceleme kapsamında, tahkim sistemi uluslararası alandaki örnek uygulamalardan biri olarak değerlendirildi" dedi.

80 İLDEN DE BAŞVURU OLUYOR

İl bazında Tahkim'e başvuru konusunda nasıl bir dağılım olduğunu sorduğumuz Karacan, bu konudaki en memnun edici hususun Komisyonun bugüne kadar 80 ilden de başvuru almış olması olduğunun altını çizdi. "Bunu tahkim sisteminin ülke çapında erişilebilir olduğunu ortaya koyması bakımından önemli bir gösterge olarak kabul ediyoruz" diyen Karacan sözlerini şöyle sürdürdü, "Bununla birlikte, başvuruların yüzde 37'sini prim üretimiyle paralel olarak İstanbul'dan gelen başvurular oluşturmuştur. İstanbul dışında en fazla başvuru yapılan üç il ise yüzde 9 ile Ankara, yüzde 6 ile İzmir ve yüzde 4 ile Kocaeli'dir.

Coğrafi bölgelere göre dağılıma baktığımızda ise Marmara Bölgesinin yüzde 49 ile en büyük paya sahip olduğunu görüyoruz. Marmara Bölgesi'nin ardından Ege ve İç Anadolu Bölgeleri yüzde 13'erlik paya sahipler. Başvurularda Akdeniz Bölgesi'nin yüzde 11, Karadeniz Bölgesinin yüzde 7, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin yüzde 4, Doğu Anadolu Bölgesinin yüzde 3'lük bir payı bulunuyor."

HAK ARAMA BİLİNCİ ARTARSA KALİTEDE DE YÜKSELİR

Başvuru kabulüne başlamasından bu yana henüz 3 yılını doldurmadan sektörün bu denli büyük desteğini alan Komisyonun, 5 yıllık bir süre içinde çok önemli bir noktada olacağına samimiyetle inandığını ifade eden Metin Karacan şunları söyledi: "5 yıl içinde ülkemizde yaşanan sigorta uyuşmazlıklarının çoğunluğunu olmasa bile en azından yarıya yakın dilimini komisyon çatısı altında çözmeyi hedefliyoruz. Başvuru oranının artmasını sektör açısından kesinlikle olumsuz bir durum olarak görmüyorum.

En köklü sigorta sektörlerinden birine sahip olan İngiltere gibi bir ülkede Ombudsman kurumunun 2011/2012 döneminde sigorta sektörü hakkında aldığı şikayet sayısı 185 bin dolayında. Bir başka deyişle komisyona geçtiğimiz yıl yapılan başvuruların yaklaşık yüz misli. Buradan yola çıkarak İngiliz sigorta sektörünün yetersiz hizmet verdiğini söylemek mümkün olmayacaktır diye düşünüyorum.

Bence bu tamamen tüketicilerin hak arama bilinciyle ilgili bir durum. Ülkemizde de hak arama bilincinin artmasıyla birlikte hizmet kalitesinin yükseleceği ve rekabetin daha iyi hizmet sağlamaya yöneleceği inancındayım. Bu bakımdan Tahkim Komisyonu gibi kurumlar sektörün kalite standartlarını daha da yukarı çekmeye yardımcı olacak bir işleve de sahipler."

Bu konularda ilginizi çekebilir