2015, çift haneli büyüme yılı

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, 2014 yılının sektör açısında son 5 yılın en kötü yılı olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Gülen, şirket olarak iş modelinde değişikliğe gideceklerinin altını çizdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

yakup_sayar-023.jpg

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, 2015 yılına yönelik beklentilerinin 2014 kadar kötü bir yıl olmayacağı yönünde olduğunun altını çizerek, “ 2015 yılında büyümedeki tek basamaklı rakamların daha üstünde bir büyüme olacaktır. Sektörün 10-12 bandında büyüyeceğini öngörüyoruz ve şirket olarak iş modellerimizi ve planımızı buna göre yapıyoruz” dedi. Söz konusu büyüme beklentisinin Aksigorta’da çok ciddi bir strateji değişikliğine yol açacağına da dikkat çeken Gülen, “Bunlar kısa süreli değişiklikler değil, daha uzun vadeli değişiklikler. Daha uzun vadeli değişiklikler olduğu için iş modelimizi değiştirmemiz gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu. 

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, sektöre yönelik beklentilerini ve Aksigorta’nın hedeflerini DÜNYA ile paylaştı. 

Geride bırakmaya hazırlandığımız 2014 yılına bakıldığında en doğru cümlenin “son beş yılın en düşük büyüme hızıyla geçirilen yılı” olarak adlandırılabileceğini söyleyen Uğur Gülen, “2013’te sektörün büyüme hızı yüzde 22 idi. 2014’te büyüme hızı 6-8 gibi bir yerlerde bitecek herhalde. Tek haneli bir büyüme rakamı ile tamamlayacak. Enfl asyonun 8-9 olduğunu, ülkenin büyümesini 3.5-4 olduğunu varsayarsak, demek ki, 'Türk sigorta sektörü 2014’te reel olarak küçüldü' demek hiç yanlış olmaz. Hatta biraz daha detaya inersek büyük altyapı projeleri diyebileceğimiz tren, otoban, tünel gibi tek seferlik prim getiren büyük işleri de bu büyümenin dışında bırakırsak büyüme oranının daha da düşük noktalara geleceğini hesaplamış oluruz. Bu kapsamda büyüme açısından iyi bir yıl değildi” diye konuştu. 

Büyüyememenin iki önemli nedeni 

Büyüme neden olmadı diye sorduğumuz Gülen, şunları söyledi: “En bariz nedeni özellikle sektörün yüzde 50’sinden fazlasını oluşturan araç sigortaları çok etkiledi tabii ki. Bir de geçen yıl trafik sigortasında primler çok hızlı artarken, 2014’te bu prim artışları olmadı. Prim düşüşleri oldu. Prim düşüşlerinin yanında yeni araç satışlarında yüzde 30’lar civarında düşüş yaşandı. Bankacılık faaliyetlerinde de azalma yaşandı. Bu da banka sigortacılığına yansıdı. Özellikle hem konut hem de araç tüketici kredileri düştü. 2014 yılı toplumun çok da fazla varlık aldığı varlık stokunu artırdığı bir yıl olmadı. Büyümemenin en büyük nedeni bence bu. Bu kamu otoritelerinin, ekonomi yöneticilerinin 2014 için bilinçli bir tercihi idi. Türkiye artık 2015’de dahil, önümüzdeki 2-3 yıl için büyüme modelini değiştirme yönünde bir kararlılık gösteriyor” dedi. 

İç tüketime doğru olan büyüme modelinden biraz daha dış satışa dayalı bir büyüme modeline doğru bir geçişin başladığına dikkat çeken Gülen, “Bu ana rota değişikliğinin önümüzdeki dönemde de değişmeden süreceğini öngörüyoruz. Bu aslında gelecekle ilgili birtakım belli ipuçları veriyor. 2015 ile ilgili beklentimiz 2014 kadar kötü bir yıl olmayacağı, yani büyümedeki tek basamaklı rakamların daha üstünde bir büyüme olacağı yönünde. Önümüzdeki yıl ve sonraki birkaç yıl geçen 4-5 yıldan daha farklı olacak. Büyüme olarak daha farklı olacak. Sektör için ise önümüzdeki yıl için 10-12 bandında bir büyüme öngörüyoruz. İş modellerimizi planımızı buna göre yapıyoruz” şeklinde konuştu. 

Şirket olarak stratejimizi değiştiriyoruz 

Bu beklentiler altında şirket olarak neler yapacaklarını sorduğumuz Uğur Gülen, bu beklentilerin şirket açısından çok ciddi bir strateji değişikliğine yol açacağını belirterek şunları söyledi: “Bunlar kısa süreli değişiklikler değil, daha uzun vadeli değişiklikler. Daha uzun vadeli değişiklikler olduğu için iş modelimizi değiştirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Buradaki üretimimizi artırabilmek için daha fazla satışçı kaynak koymak bizim önümüzdeki dönemde hedefimiz. Daha küçük işletmelere, KOBİ’lere, ticari müesseselere ulaşmak, teknolojiyi tabii ki yoğun kullanmak önümüzdeki dönem hedeflerimizden. Hem operasyonel maliyetleri azaltmak, hem de özellikle önümüzdeki neslin tüketicisi olacak yeni nesli yakalamak için teknolojik trendleri takip etmek kaçınılmaz. Ana rota değişikliğimiz buralarda olacak.” Ortakları Ageas’ın birçok ülkede faaliyet gösterdiğinin altını çizen Gülen, “Ortağımız birçok ülkede farklı bankalarla çalıştığı için banka sigortacılığı tarafında güzel ipuçları aldık. Ayrıca, finansal raporlama finansal göstergelerin takibi, finansal göstergelerin okunması ile ilgili de güzel ipuçları aldık” dedi. 

Aksigorta’nın 2015 yılı hedefi 

2015 yılına yönelik şirket hedeflerini açmasını istediğimiz Uğur Gülen, farklı ürün gruplarında farklı büyüme hedefl eri olduğunu söyleyerek şunları söyledi: “Motor dışı branşlarda ürün gruplarında ve banka tarafında banka sigortacılığında sektör den daha hızlı büyümeyi öngörüyoruz. Daha riskli ürünlerde sektörden daha az büyümeyi öngörüyoruz. Talebin çok olduğu her zaman kritik olarak yorumladığımız kaskoda ve yangın sigortalarında, özellikle küçük işletmeler, mikro işletmeler, küçük ve orta boy ticari işletmelerde bireysele paralel olarak daha hızlı büyümeyi öngörüyoruz.”

Halk Sigorta’yı yakından izliyoruz 

Sektöre olan yabancı yatırımcı ilgisini ve satış sürecindeki Halk Sigorta ve Halk Emeklilik için düşüncelerini sorduğumuz Uğur Gülen, şirket olarak süreci yakından takip ettiklerini belirterek şöyle konuştu: “Öncelikle çok kıymetli bir kurum, önemli bir şirket olduğunu söylememiz lazım. Önemi iki şeyden geliyor, birincisi bankası var. Banka köklü, Türkiye genelinde dağılmış bir banka. Belli bir müşteri segmenti var. İkincisi, sigorta şirketi köklü bir şirket. Bunları üst üste koyduğumuz zaman kıymetli bir varlık. Bir de emeklilik şirketi var. Türkiye yabancı yatırımcı için, yabancı sermaye için çok cazip bir ülke. Türkiye gibi son derece dinamik, genç nüfusa sahip 80 milyonluk nüfus, herkesin göz bebeği. Düşük penetrasyon, büyüme iştahı oluşturuyor. O yüzden de herkes ilgi gösteriyor. Bence herkes talepkar olacaktır. Dışarıdan yeni bir isim de girse şaşırmayız. İçerideki mevcut oyunculardan biri de, Aksigorta bile bu kuruma talip olsa şaşırtıcı olmaz. Sürecin 2015’te biteceğini düşünüyoruz.”

Başarıda üç ana kriterimiz 

İlk dokuz ayda 33 milyon TL kar açıkladıklarını belirten Uğur Gülen, karlı olmayı nasıl başardıklarını ise şu sözlerle anlattı: “Ürün karmamızı doğru yönetiyoruz. Üç ana politikamız var. Bunlardan birisi, dengeli ürün karmamız olsun diyorduk. Bunu başardık. İkincisi dengeye almak için dağıtım kanallarının da dengede olması lazım dedik. Bir tarafta acente çok ağır basıyordu. Yüzde 70 acenteydi. Diğer kanallar yüzde 30’du. O yüzden daha dengeli kanal karması ve daha dengeli bir ürün karması yapalım dedik. Bunu da başardık. Acentenin payı yüzde 60-65 bandına geldi, daha dengeli bir kanal karmamıza kavuştuk. Üçüncü ana politikamız da hasar maliyetlerimizi kontrol altına almaktı. Orada da ciddi mesafe katettik. Dosya maliyetlerimizi düşürdük. Sürekli olarak hasarınızı kontrol etmeniz lazım. Suistimal kritik bir maliyet sigortacılıkta. Onu engelleyecek uygulamalar yapmaya başladık. Bence hasar operasyonlarında da oldukça ciddi bir performans yakaladık.”

Uğur Gülen'den 

Rekabetin çok yüksek olduğu bir ortamda fiyatta farklılaşmak da çok zor. Farklılık ancak hizmette, acentelerimize yakınlıkta sağlanabilir. 
Yabancı ortaktan bilgi transferini parfüme benzetiyorum. Bir parfümü aldığınız zaman su gibi içmezsiniz, koklarsınız. Bilgi transferi de koklayarak geliyor. 
Ageas yerel bilgiye çok değer veriyor. Özellikle hasardaki operasyonel süreçlerimizin iyileştirilmesinde Ageas’ın bilgi birikimi oldukça fayda sağladı. 
Herkesin sigortacılığı büyütmeye yatırım yapmasını isterim çünkü ana hedefimizin sigorta penetrasyonunu artırmak olmalıdır. Sigorta bir lüks değil, gerekli ve önemli bir ihtiyaçtır.
Hayata Devam projemizi 5 yılın sonunda tamamladık. 5 yılda 52 il ve 174 ilçede 5.4 milyon kişiye ulaştık. Yeni dönemde yeni bir sosyal sorumluluk projemiz olacak. 
Önümüzdeki yıl DASK’ın yöneticisi değişecek. Yeni dönemde tekrar DASK yöneticisi olmak üzere aday olmak konusunda istekliyiz. Çalışmalarımız devam ediyor. 
Geçtiğimiz iki yıl kasko için balayı dönemiydi. Kaskoda eski güzel karlı günlerin, son iki yılki karlılığın, önümüzdeki iki yılda olacağını düşünmüyorum. Sektör zarar etmez ancak son iki yılki karlılık da gerçekleşmez. 
Acenteler 10-15 şirketin ürününü sunabilir hale geldi ve bu çok doğru bir model değil. Zaman
içinde değişecektir.

Bu konularda ilginizi çekebilir