Sektörler Marmara depremine ne kadar hazır?

TÜRKONFED ve TÜSİAD geçtiğimiz Mart ayında büyük Marmara depremi için kritik öneme sahip 5 sektörün kırılganlıklarının ve güçlendirilmesi gereken alanlarının belirlendiği bir rapor yayınladı. Rapor, depreme hazırlık sürecinde sektörler arasındaki iş birliği ve iletişimin kritik bir öneme sahip olduğunu da gözler önüne serdi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

“Sektörler İstanbul Depremine Ne Kadar Hazır?” başlıklı rapor kapsamında, enerji, bilgi ve iletişim teknolojileri, ulaştırma ve lojistik, tarım ve gıda, sigorta ve finans sektörleri incelendi.

Rapor, depreme hazırlık sürecinde sektörler arasındaki iş birliği ve iletişimin kritik bir öneme sahip olduğunu da gözler önüne serdi. Raporun yazarı olan Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Murad Tiryakioğlu, 5 sektörün kırılganlıkları ve güçlendirilmesi gereken alanları hakkında bilgi verdi. Enerjide öncelik iletim, dağıtım hatları ve trafoların güçlendirilmesi.

Rapora göre elektrik, akaryakıt, gaz gibi kritik kaynakları kapsayan enerji sektörünün afetlere yönelik farkındalığı yüksek, kurumsal ve sektörel iş birliği potansiyeli güçlü. Bu sektörün en kırılgan ve en önemli konusu ise elektrik iletim ve dağıtım hatları ile trafoların güçlendirilmesi gerekliliği. Bununla birlikte elektrik iletim ve dağıtım ağı ile ilgili bilgi ve veri eksikliği, iş sürekliliği ile afet ve acil durum planlarının olmaması, deprem anında yaşanabilecek olası kesintilere karşı iş birliğinin yetersizliği ve yüksek maliyetli yatırım nedeniyle altyapının güçlendirilmesi alanında eksikler tespit edildi.

Bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe baz istasyonları zayıf ve yetersiz

Pandemi döneminde özellikle uzaktan çalışmaya geçilmesiyle birlikte sektörel esnekliğini test eden ve altyapısını güçlendiren bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, depremde iletişimin sürekliliği için kritik öneme sahip baz istasyonlarından özellikle fay hatları üzerinde olanları güçlendiriyor. Sektörün en ciddi kırılganlığını ise depremde yaşanabilecek enerji kesintileri oluşturuyor. Sabit baz istasyonlarının direncinin zayıflığı, mobil baz istasyonlarının etkinliğinin yetersiz oluşu, yolların zarar görmesi durumunda teknik personelin ulaşımının zorluğu, afete karşı sektörel iş birliği ağı olmaması, toplumsal acil durum bilincinin düşüklüğü, siber güvenlik riskleri ve kapasite artırma maliyetleri, sektörün diğer kırılganlıkları ve güçlendirmesi gereken alanları olarak öne çıkıyor.

Ulaştırma ve lojistikteki büyük risk yolların ve viyadüklerin durumu

Arama kurtarma ekiplerinin transferinden afet bölgesinin tahliyesine kadar pek çok kritik rol üstlenen sektör için en önemli riski İstanbul’un yollarının, viyadüklerinin çok önemli bir kısmının büyük bir deprem sonrasında çökmesi ihtimali oluşturuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul Deprem Seferberlik Planı’na göre 7,5 büyüklüğündeki bir depremde yollarının yüzde 30’unun kapanacağı öngörüsü de bunu destekliyor. Nitelikli personelin yetersizliği, deprem anında limanların işlevsizleşme olasılığı, lojistik depo ve stokunun büyük bir kısmın deprem bölgesinde olması ve araçların birim maliyetinin yüksekliği, depreme karşı önlem alınması gereken alanlar arasında yer aldı.

Tarım ve gıda sektörleri için depremde enerji ve lojistik sektörlerinin önemi büyük

Teknolojik gelişmeler ve döngüsel ekonomiye yönelik farkındalık ile birlikte pozitif bir dönüşüm yaşayan tarım ve gıda sektörü, yalnızca afet zamanlarında değil her dönemde en stratejik öneme sahip sektörlerden biri olarak görülüyor.

Depremde enerji ve lojistik sektöründe yaşanabilecek sorunlar, yağmalama gibi afet sonrası güvenlik riskleri, sektörel iş birliğinin yetersizliği, mağazalar, üretim tesisleri, dağıtım merkezleri ve depoların mevcut tahliye planlarının gerçekçi olmaması gibi konular, kırılganlıklar ve güçlendirilmesi gereken alanlar olarak tespit edildi.

Sigorta ve finans alanında risk faktörleri değişiyor

Raporda sigorta ve finans sektöründe yetişmiş ve tecrübeli eksper sayısının çok az olduğu ifade edildi. Sektörün kırılganlıkları ve güçlendirmesi gereken diğer alanlar ise şöyle sıralandı: Yatırımcı ve toplum farkındalığının düşüklüğü, devletin üzerindeki malî yükün hafifletilmesi için sigorta bilinci ve sigortalılık oranının artırılması, DASK’ın sadeleşmesi ve işlevselleştirilmesi, kamu ve yerel yönetim iş birliği yetersizliği ile değişen risk faktörleri.

Bu önerileri gözünüzün önünde bulundurun

TÜSİAD ve TURKONFED tarafından hazırlanan “BELİRSİZLİĞE HAZIRLANMAK” raporu kapsamında Sektörel Afet Farkındalık ve Dayanıklılık Yol Haritası kolaylaştırıcı bir rehber olarak hazırlandı. Bu aşamaların hepsi sektörünüz, işletmeniz, çalışanlarınız ve ülkemiz için kritik öneme sahip. Önümüzdeki günler için bu önerileri elinizin altında, gözünüzün önünde tutun ve bir an önce eksiklikleri gidermek için yola koyulun.

AŞAMA 1 Mevcut durum analizi

Hedef: Sektörün muhtemel bir afet durumuna karşı hazırlık kapasitesinin tespit edilmesi

Eylem 1 Sektörün afet ve acil durum gündeminin (yoksa oluşturulması ve) güncellenmesi

Eylem 2 Sektörün afet ve acil durum gündeminin önceliklerinin belirlenmesi

Eylem 3 Hazırlık süreci ile ilgili sektörel görev dağılımının ve yetkilendirmenin yapılması

AŞAMA 2 Risk analizi ve iyileştirme

Hedef: Sektörel risklerin belirlenmesi

Eylem 1 Sektörel düzeyde çalışanların sağlığı ve güvenliği açısından tehdit oluşturabilecek risklerin belirlenmesi

Eylem 2 Sektörün çalışma ve üretim koşullarına ilişkin risklerin belirlenmesi

Eylem 3 Sektörün finansal kapasitesine ilişkin risklerin belirlenmesi

Eylem 4 Sektörün veri güvenliğine ilişkin risklerin belirlenmesi

Hedef: Sektörel risklerin azaltılması

Eylem 1 Sektörel düzeyde çalışanların sağlığı ve güvenliği açısından tehdit oluşturabilecek risklerin azaltılmasına ilişkin planlama ve iyileştirme çalışmaları

Eylem 2 Sektörün çalışma ve üretim koşullarına ilişkin risklerin azaltılmasına dair planlama ve iyileştirme çalışmaları

Eylem 3 Sektörün finansal kapasitesine ilişkin risklerin azaltılmasına dair planlama ve iyileştirme çalışmaları

Eylem 4 Sektörün veri güvenliğine ilişkin risklerin azaltılmasına dair planlama ve iyileştirme çalışmaları

AŞAMA 3 İş birliği ve paydaşlık yapısı

Hedef: Afet risk azaltma ve dayanıklılık odaklı sektörler arası iş birliği ve paydaşlık ağı oluşturma

Eylem 1 Sektör içindeki diğer firmalarla iş birliği ve paydaşlık ihtiyaçlarının belirlenmesi

Eylem 2 Sektörün, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleriyle iş birliği ve paydaşlık ihtiyaçlarının belirlenmesi

Eylem 3 Kamu kurumları, yerel yönetimler ve akademiyle iş birliği ve paydaşlık ihtiyaçlarının belirlenmesi

Eylem 4 Diğer sektörlerle iş birliği ve paydaşlık ihtiyaçlarının belirlenmesi

AŞAMA 4 Kapasite geliştirme

Hedef: Sektörel afet dayanıklılığının artırmak ve risk azaltma odaklı sektörel kapasite geliştirme

Eylem 1 Sektörel beşerî sermaye kapasitenin güçlendirilmesi ve afet farkındalık artışının sağlanması

Eylem 2 Sektörel fiziki kapasitenin güçlendirilmesi

Eylem 3 Sektörel finansal kapasitenin güçlendirilmesi

Bu konularda ilginizi çekebilir