Sanayicinin nefes almaya ihtiyacı var

KESİAD’ın yeni dönem yönetim kurulu başkanı Yeşim Işıklı, sanayicilerin beklentilerini dile getirdi. Artan maliyetlerin sanayicileri kıskaca aldığına dikkat çeken Işıklı, özellikle kış aylarında bu maliyetlerin daha da artmasını beklediklerini vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem SARSIN

Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (KESİAD) yeni dönem Yönetim Kurulu Başkanı Yeşim Işıklı, sanayicileri 2024 yılının son çeyreğinde de zor bir döne­meç beklediğini söyleyerek, dev­letin mutlaka sanayiciye nefes aldıracak desteklerde bulunma­sı gerektiğini vurguladı. Kış dö­neminde maliyetlerin daha da çok artacağına işaret eden Işıklı, elektrik, doğalgaz, yakıt ve SGK destekleri sağlanarak son çey­rekte sanayicinin bir nebze ra­hatlatılması gerektiğini belirtti.

“Türk sanayicisini zor günler bekliyor”

Türkiye’nin özellikle Avrupa pazarı için çok iyi bir imalatçı ol­duğunu ancak gelinen noktada döviz kurlarındaki baskılama­nın devam etmesi ve her geçen gün maliyetlerin yükselmeye de­vam etmesi neticesinde, müşte­rilerinin kapılarına fiyat artırma talebi ile gitmek zorunda kaldık­larını ifade eden Işıklı, “Bu döviz kuru seviyesi ile Avrupalı Ame­rikalı müşterilerimizden sürek­li artış istemek durumunda ka­lıyoruz. Çünkü her geçen gün personel, yakıt, ulaşım, ürünün kendi maliyetleri gibi pek çok kalemde maliyetlerimiz sürek­li artıyor. Bütün günümüz ma­liyet muhasebesi ile geçiyor.

Bu çok sürdürülebilir değil. Kapıla­rın bize kapanmaya başladığını görüyoruz, bu çok büyük bir teh­like. Gerçekçi olmak lazım. Ge­lişmiş ülkeler gibi malımızı şu fiyata satıyoruz, almazsanız da siz bilirsiniz deme şansımız yok. Keşke nitelikli kadrolarımızı, potansiyelimizi, Ar-Ge faaliyet­lerimizi artırıp kendi markamızı üretebilsek belki daha güçlü ka­labilirdik kriz ortamında ama ne yazık ki şu ortamda fason imalat­lar yaptığımız için ve rekabet ne­deni ile işlerimizi sürdürmekte zorlanıyoruz” dedi.

Yılın ikinci çeyreğinde işle­rin hızlanacağı beklentileri son­rasında özellikle bayramdan çok büyük bir hareketlenme yaşan­madığını, yılın son çeyreğinde de özellikle Avrupa pazarında ya­şanması beklenen durgunluk ile birlikte Türk sanayicisini zor bir sürecin beklediğini işaret eden Işıklı, “Son çeyrekte Avrupa pa­zarında genelde talep düşüşü ya­şanır. Artık yılı kapattıkları, de­ğerlendirme yaptıkları, 2025 yılı planları için çalıştıkları, uzun ta­tillerinin olduğu bir süreç yaşı­yorlar.

Ama bu dönem, bizim de en çok koşturduğumuz dönem oluyor, yılı toparlıyoruz. Hedef­ler arasında bir çakışma yaşanı­yor. Bu nedenle son çeyrek biraz zorlu geçecek. Ne yapılmalı? Enf­lasyonu yükseltmesi anlamın­da risklidir ama döviz kurlarının yükselmesi sanayiciye bir kan ge­tirecektir. Bizlerin para kazanıp yatırım yapabilmemiz için Euro kurunun olması gerektiği nokta 65-70 TL olmalıydı” dedi.

“Enflasyon muhasebesi iflasları hızlandıracak”

Sanayicinin gündeminden maliyet muhasebesinin çıkarıl­masını gerektiğini savunan Işık­lı, bunun yerine sanayicinin ye­ni projeler, yatırımlara odaklan­masının sağlanması gerektiğini savundu. Devletin özellikle Ar- Ge desteklerinde bulunması ge­rektiğini ifade eden Işıklı, “Enf­lasyon muhasebesi tamamen kaldırılmadı ve bu durum önü­müzdeki süreçte konkordato ve iflasları hızlandıracaktır.

Çün­kü küçücük firmalarda bile çok büyük rakamlar çıkıyor ortaya. Hepimiz aynı gemideyiz, ülkede bir kriz var, hepimiz elimizi ta­şın altına koyacağız. Ama vergi ve yükümlülüklerde adalet sağ­lanmalı. Yoksa beyin göçü, üre­tim göçü yaşamak kaçınılmazdır. Önümüzdeki 4 ayda biraz kemer gevşetilmeli ve sanayiciye des­tek verilmesi tek çıkış. Böyle git­mez. Sanayiciye nefes aldıracak desteklere ihtiyacımız var.

Şu an yıllık izinler kullandırılıyor, iş­ten çıkarmalar yaşanıyor, çalı­şanlar ücretsiz izne çıkarılıyor. Bunlar aslında hep bir önlem an­cak daha tam anlamıyla düğmeye basılmadı. Artan işsizlik var ama çoğunluğu sanayi kaynaklı değil, sanayide nitelikli eleman önem­li olduğu için eleman azaltmak en son çare, çünkü biliyoruz ki o ele­manı işten çıkardığımızda aynı kalitede, aynı frekansta bir ekip kurmamız çok zor. Şu anda işve­renler maaşları zamanında yatı­rabilmek, kredisini ödeyebilmek gibi şeylerle ilgileniyor” dedi.

“Asgari ücret artışı her iki tarafı da memnun etmeyecek”

Yeni yılda yeniden belirlenecek olan asgari ücret artış oranının da hem sanayiciyi hem çalışan kesimi zorlamaması gerektiğine de değinen Yeşim Işıklı, “Geldiğimiz noktada 500 dolarlık asgari ücret bizler için çok sürdürülebilir değil. Bu noktada sanayi üretimindeki gücümüzü kaybedersek ülkemizi çok daha karanlık günler bekliyor demektir. Yılbaşındaki asgari ücret artışının geçen seneki kadar yüksek olmayacağını düşünüyorum. Yüzde 30-35 civarında bir artış öngörüyorum. Ancak çalışanlar açısından zorlayıcı bir seviye olacaktır.

Sanayici açısından da zorlayıcı olacak. Bir noktada ya giderler durmalı ya da gelirler artmalı. Bu denklemin çıkışı kalmadı. Mesela elektrik, doğalgaz masrafları arttı. Yine işten çıkarmalar olması kaçınılmaz olacaktır. Öte yandan bu ortamda çalışma saatlerimizin, bu gerçeklerle ve bu rakamlarla mücadele ederken haftada 4 güne çekilmeye çalışılması da doğru değil. Bizler ülke olarak daha çok çalışmalıyız. Şimdilik kısa çalışma saatleri ile şansımız yok. Türkiye’nin durmak gibi bir şansı yok” diye konuştu.