Sanayicinin gözü yeniden faizde  

Anketlere göre reel sektör gelecek 3 ayda gaza basmaya hazırlanıyordu. Geçen haftaki gelişmeler üzerine yapılan kısmı faiz artışı sonrası gözler indirim döngüsünün ne zaman başlayacağına çevrildi. DÜNYA’ya konuşan iktisatçılar haziran ayına işaret ediyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Recep ERÇİN

Faiz indirim döngüsü­nün başlamasıyla bu yı­lın ikinci yarısı için ya­tırım planı yapan sanayici şim­di yeniden paranın maliyetine odaklandı. Yılın kalanı açısın­dan faizin seyri iş dünyası için yatırımın rotasını belirleye­cek.

İstanbul Büyükşehir Be­lediyesi’ne yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmasıyla artan siyasi tansiyon geçen hafta pi­yasalarda dalga boyunun yük­selmesine neden oldu. Merkez Bankası (TCMB) proaktif ön­lemleriyle piyasanın sağlıklı işlemesi için bir dizi adım at­tı. TCMB piyasaların ateşini azalttı ama sanayici yeniden gözünü faize çevirdi.

DÜNYA’ya konuşan ekono­mistler, nisan ayında yapılacak PPK’da Merkez Bankası’nın pas geçmesini beklerken piya­sanın tansiyonunun dengelen­mesi, iç talebin yavaşlamaya devam etmesi, kurun stabil bir seyir izlemesi ile haziran ayıy­la birlikte indirim döngüsünün yeniden başlayacağı öngörü­sünde bulundu. İndirimin hızı ve boyutunun enflasyona bağ­lı olacağını da kaydeden eko­nomistler, yıl ortasında asgari ücret ile ilgili gündemin de bu döngünün hızında etkili ola­cağını kaydetti.

Merkez Ban­kası’nın gecelik borçlanma fa­izini yüzde 46’ya çıkardığını hatırlatan bir bankanın tepe yöneticisi bankanın öncelikle tansiyonu dengelemek için at­tığı adımları bir bir geri alma­sının dahi iş dünyasında ‘nor­malleşme’ olarak görüleceğini ve moralleri düzelteceğine işa­ret etti. Buna göre yüzde 46’ya çıkan gecelik faizin yüzde 42.5’a inmesi ve haftalık repo ihale faizine dönüş ve son ha­reketlerin enflasyon üzerinde­ki tesirlerinin izleneceği ifade edilirken likidite göstergeleri takip edilecek.

Geçen hafta borsadaki dü­şüş, kurdaki yükselişe ilk ön­lemlerden biri olarak Para Politikası Kurulu toplantısı yapan TCMB, haftalık fonla­maya bir süre ara vererek, ge­celik borç verme faizini yüzde 46’ya çekti. Alınan kararların piyasadaki etkilerinden biri de ağırlıklı fonlama faizi üzerinde görüldü. TCMB ağırlıklı orta­lama fonlama faizi geçen hafta cuma günü yüzde 42,5 iken bu hafta pazartesi yüzde 45,94’e, Salı yüzde 45,95’e ve çarşamba günü de yüzde 45,97 ile sınıra yaklaştı.

Nisanda pas geçebilir

Dün yayınlanan Kurul top­lantısı özet metninde, “Finan­sal piyasaların etkin işleyişinin sürdürülmesi amacıyla gerek­li görülmesi halinde ek önlem­ler alınacaktır” denildi. Önce­ki gün Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nda konuşan TC­MB Başkanı Fatih Karahan da, “Mart ve nisan aylarında iki önemli unsur belirleyici ola­cak.

Bunlardan biri Ramazan ayının gıda fiyatlarına etkisi. Diğeri de son dönemde finan­sal piyasalardaki gelişmelerin fiyatlara ve beklentilere olan yansıması. Söz konusu unsur­lar özellikle nisan ayı için enf­lasyonda yukarı yönlü riskleri artırdı” mesajı verdi. Bu geliş­melerin üzerine nisan ayında yılsonu hedeflenen enflasyo­nun altında bir oranda yapıl­ması beklenen elektrik zam­mının da etkisi dikkate alın­dığında 17 Nisan’da yapılması öngörülen Kurul toplantısında faiz adımının pas geçilebilece­ği değerlendiriliyor.

Aralık ayında başlayan faiz indirim süreci sonrası Türk re­el sektörü temsilcileri indirim­lerin sürmesi ve bunun kredi faizlerine de hızlıca yansıma­sı gerektiğini dile getiriyordu. Mart ayı “İktisadi Yönelim İs­tatistikleri” de Türk reel sek­törünün üretimde gaza basma­ya hazırlandığını ortaya koy­du.

Fakat geçen hafta yaşanan gelişmeler sonrası akıllardaki sorular şöyle; “İlave faiz artışı olacak mı yoksa indirim döngü­sü devam edecek mi?” Beklen­tilerini DÜNYA’ya açıklayan iktisatçı Prof. Dr. Ege Yazgan, “Sürpriz bir gelişme olmazsa nisanda pas geçeceği kanaatin­deyim. İndirim döngüsü tek­rardan haziranda başlar. Da­ha rahatlarsa haftalıktan fon­lamaya başlar. 46’dan aşağıya gelmiş olur. Nisan toplantısın­da pas geçme ihtimali yüksek. Reel sektör zaten indirim ister. Şu an kredi almak istemez. Dü­şeceğini bekler. Merkez de şu aşamada dolarizasyonu zorla­yacak karar da almak istemez. Kura bakıyorlar haklılar da” ifadelerini kullandı.

Reel sektörün takatine dikkat

İktisatçı Prof. Dr. Yusuf Dinç ise, “İç parametrelerle karar verilecekse indirim söz konu­su olabilir. Biraz kur ilişkisine odaklanılması gerektiğini, ku­run da bırakılması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Faizin ar­tırılmasını beklemediğini an­cak indirim olsa bile Merkez Bankası’nın diğer enstrüman­larla sıkı politikaya devam ede­ceğini geçen hafta aldığı karar­larla gösterdiğini dile getiren Dinç, “Reel sektörün takati ha­zirana kadar yeter” mesajı ver­di. Fon yöneticisi ve iktisatçı Cenk Akyoldaş ise “Kısa vadede faiz indirimi zora girdi gibi du­ruyor. İyi ihtimalle 3’üncü çey­reğe kalabilir” tahmini yaptı.

“Beklemeyi tercih edecektir”

İktisatçı Prof. Dr. İbrahim Ünalmış da, Merkez Bankası’nın nisan ayında beklemeyi tercih edebileceğini söyledi. Risk primindeki artış ve döviz kurlarında belirsizliklere bağlı yükselişe işaret eden Ünalmış, kur cephesindeki gelişmeleri tüketici güveni üzerinden iç talepte bir yavaşlamaya neden olabileceğini, halihazırda şubat ayına ilişkin AVM ciro endeksinde mal enflasyonu bazında yıllık anlamda 4 puan reel gerileme olduğuna dikkat çekti. “Reel kesim beklentilerinde, hem PMI hem üretimde, ihracat tarafında bir sürpriz olmazsa zayıflama görülebilir” diyen Ünalmış, “Zayıf seyreden bir piyasa var” diye konuştu.

GS, 350 baz puan artış bekliyor

Goldman Sachs, Merkez Bankası'nın politika faizini 350 baz puan artıracağını öngördü. Banka raporunda 17 Nisan’daki Para Politikası Kurulu toplantısında ya da daha öncesinde bir haftalık repo faizinin 350 baz puan artırılacağı tahmin edildi. Clemens Grafe ve Başak Edizgil tarafından kaleme alınan raporda, TCMB’nin 350 baz puanlık faiz artışını dezenflasyon programını uygulama konusunda yetenek ve istekliliğini vurgulamak için yapmasının beklendiği vurgulandı.

Hanehalkının beklentisi düşüyordu

Koç Üniversitesi Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi sonuçlarını açıkladı. Mart 2026’ya kadar olan 12 aylık dönemde enflasyon beklentisi yüzde 66 olurken, yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 67 ve geçmiş 12 ay için enflasyon beklentisi yüzde 74 oldu. Anket, 15–19 Mart tarihleri arasında yapıldı. Ankette katılımcılara 12 aylık vadede tasarruf tercihleri de soruldu.

Anket, katılımcıların dolarizasyon tercihlerinin baskın olduğunu ortaya koydu. DÜNYA Gazetesi Yazarı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, “Bu durum, faiz indirimleri ya da stopaj artışı konusunu iki kere düşünmekte fayda olduğuna işaret” yorumu yaptı.

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL