Rönesans, Hollanda’nın ‘gelecek 100 yılını kurtaracak’ projeye talip
Gelirinin yüzde 50’den fazlasını yurt dışı projelerden sağlayan Rönesans’ın Hollanda’daki firması Ballast Nedam, bin 500 kilometrelik set yükseltme projesinin 1.2 kilometresini yapacak. Şirket, üç yıl içinde açılacak diğer ihalelere de girip projenin en az yüzde 25-30’unda yer almak istiyor.
Nurdoğan A. ERGÜN
Hollanda’nın 10 büyük inşaat firması arasında yer alan ve 2015 yılında yüzde 100’ü Rönesans Holding tarafından satın alınan Ballast Nedam, Hollanda’yı 100 yıl boyunca su taşkınlarına karşı korumak amacıyla yapılan set yükseltme projesinde yer alıyor.
Toplamda bin 500 kilometreden fazla setin güçlendirilmesini kapsayan projesinin 1.2 kilometrelik kısmının ihalesini alan şirket, üç yıllık stratejik planda açılacak diğer ihalelere de girerek proje toplamının en az yüzde 25-30’unda yer almak istiyor.
Söz konusu proje ile mevcut kanalların beş metre daha yükseltilerek sık sık su taşkınlarıyla karşı karşıya kalan Hollanda’nın 100 yıl daha korunması planlanıyor. Ballast Nedam, 1.2 kilometrelik kısmını 2025’te tamamlayacak. Proje ve Rönesans’ın yurt dışı çalışmaları hakkında bilgi veren Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkan İpek Ilıcak Kayaalp, set yükseltme projesinin toplam ihale bedelini 24.5 milyon euro olarak açıkladı.
Projede çıkarılan malzemelerin yüzde 80’inin geri kullanıldığını ve döngüsel ekonomi adına da önemli bir çalışma olduğunu söyleyen Kayaalp, çalışmayı altyapıda tamamı elektrikli ekipman kullanılan ‘ilk proje’ olarak anlattı. “Ballast Nedam Avrupa’daki en büyük iştirakimiz” diyen Kayaalp, inşaata ilave olarak konut da geliştiren şirketin yıllık cirosunu 1.3 milyar euro olarak açıkladı.
“Avrupa’da Rönesans etkisi yaratıyoruz”
Türkiye’nin yanı sıra farklı coğrafyalarda da projelere imza atan Rönesans’ın gündeminde Avrupa olduğunu dile getiren Kayaalp, şunları söyledi: “Konsolide ciromuzun yaklaşık üçte birini elde eden, Avrupa’daki en büyük iştirakimiz Ballast Nedam Ballast Nedam, köprü, tünel, kamu binası, liman, konut ve otoyol inşaatı gibi farklı ve stratejik projeleri hayata geçirmekle kalmıyor; ekonomik kalkınma, hareketlilik ve erişilebilirliği artırmak amacıyla sunduğu yenilikçi çözümlerle sürdürülebilir yaşam alanları oluşturuyor.
Enerji, su, konut, ulaşım ve endüstri gibi temel sektörlerde sürdürülebilir dönüşümleri hayata geçirerek büyümeyi hedefliyoruz, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı, iklim krizine karşı dirençli sistemler kurmaya odaklanıyoruz. Sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda, 2030’a kadar şantiyelerde yüzde 100 karbon nötr olmayı, 2040’a kadar ise enerji nötr inşaat hedefini gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Ballast Nedam, Rönesans’ın bu hedeflerini Avrupa’ya taşıma ve Rönesans etkisini dünyaya açma kararlılığımızın en önemli aktörü.”
Diğer yandan Ballast Nedam’ın sürdürülebilirlik kapsamında gruba yaptığı katkıların da etkisiyle geçtiğimiz ay 350 milyon dolar tutarında ‘Sürdürülebilir Eurobond’ ihracını başarıyla gerçekleştirdiklerini bildiren Kayaalp, “Bu ihraç Türkiye’de, bizim sektörümüzde gerçekleşen bir ilk olma özelliğine sahip.
Eurobond’tan sağladığımız kaynağı, sürdürülebilir projelerde kullanacağız. Sürdürülebilir finans piyasasının gelecek yıllarda ivmelenerek büyümesini bekliyoruz. Sürdürülebilirlik ile ilgili yaptığımız ve yapacağımız yatırımların, gelecek yıllarda daha uygun şartlarda borçlanabilmemizi sağlamasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yurt dışında kazanıyor ülkemize yatırım yapıyoruz”
Grubun gelirlerinin yüzde 50’den fazlasını yurt dışından elde ettiğini kaydeden Ilıcak Kayaalp, 33 farklı ülkede 35 binden fazla çalışanla faaliyet gösterdiklerini iletti. “Rönesans bir Türk şirketi.
Bununla da her zaman gurur duyuyoruz” diyen Kayaalp, şöyle devam etti: “2015 yılından bu yana dünya sıralamasında ilk 50’deyiz, Avrupa’da ise ilk 10’da yer alıyoruz. Bugün 33 farklı ülkede varız. Gayrimenkul, sağlık, enerji, endüstriyel yatırımlar ve inşaat olmak üzere beş ana sektörde faaliyet gösteriyoruz. En zor coğrafyalarda en zor projeleri inşa ediyoruz. Mühendislik anlamında birçok farklı yenilikçi sıra dışı projeye başarıyla imza attık.”
Artık dünyanın değiştiğini ve yeni düzende global işbirliklerinin, hem şirketlerin hem de ülkelerin rekabet gücünde en önemli etken olduğunu söyleyen Kayaalp, “Bizim IFC, Meridiam, Samsung, Total gibi çok uluslu ortaklarımız var. Onların da bize kattığı güçle bugüne kadarki yurt dışı kazancımızı 40 milyar euroya ulaştırdık. Bunun 8 milyar eurosu ile Türkiye’ye yatırım yaptık. Ülkemize yaklaşık 2 milyar euro tutarında doğrudan yabancı yatırım, yaklaşık 4 milyar euro tutarında da yabancı finansman sağladık” diye konuştu.
“Yatırımda büyüyüp 5 yılda 12 milyar € hedefliyoruz”
Önümüzdeki beş yılda yatırım grubunun büyümesine ve çeşitlenmesine odaklanacaklarını açıklayan İpek Ilıcak Kayaalp, “Yeni yatırım dönemini planladığımız şekilde gerçekleştirebilirsek, beş yıl sonra hacmen daha büyük ve gelir yaratma kabiliyeti bakımında daha çeşitli bir Rönesans fotoğrafı olacak. Ajandamızdaki yatırım planlarını da hesaba kattığımızda beş yıl sonra ülkemizde gerçekleştirdiğimiz toplam yatırım tutarının 12 milyar euroyu geçeceğini, ülkemize sağladığımız doğrudan yabancı yatırım tutarının 2.5 milyar euroya, yabancı finansman tutarının ise 7 milyar euroya yaklaşacağını öngörüyoruz” dedi.
Ceyhan ile plastikte ham madde açığı kapanacak
Cezayir petrol şirketi Sonatrach ile Ceyhan’da inşa edecekleri polipropilen üretim tesisi Ceyhan PdhPP’yi stratejik bir proje olarak tanımlayan İpek Ilıcak Kayaalp, “Türkiye’nin yıllık plastik ham madde tüketimi 8 milyon ton, bunun sadece 1 milyon tonu Türkiye’de üretiliyor, geri kalan 7 milyon tonu ise ithal ediliyor.
Bu alandaki dış ticaret açığımız 10 milyar dolara ulaştı. Yıllık 4.5 milyon ton ithalat yapılıyor. Çevre dostu teknolojiler kullanarak Ceyhan’da hayata geçireceğimiz tesisimiz, yılda 470 bin ton üretim kapasitesine sahip olacak ve Türkiye’nin dış ticaret açığının azaltılmasın her yıl 250 milyon dolar katkı sağlanacak. Ceyhan PdhPP projesinde ham madde tedariki son derece kritik. Sonatrach, 2040 yılına kadar kesintisiz ham madde sağlayacak” dedi.