Pestisit testlerine taban fiyat geldi: İhracatçılar ne yapacak?

Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ihraç pazarlarından pestisit çıktığı için müdahale ettiği kuruyemiş ve yaş meyve sebzede şimdi laboratuvar fiyat stresi çıktı. Yeni yönetmenliğe göre laboratuvarlarda 1 Şubat’ta uygulanmaya başlanacak yeni tarifeye ihracatçıdan itiraz var. Yeni tarifeye göre ikili pestisit testi için 3 bin 600 lira + KDV ödenecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet Hanifi GÜLEL

İhracattan geri dönen kuru­yemiş, yaş meyve ve sebze­lerde pestisit vakaların ar­kasında fiyat krizi çıktı. Yurt dı­şından pestisit nedeniyle dönen ürünlerin sayısının artmasıyla Tarım ve Orman Bakanlığı da ha­rekete geçmişti.

Bakanlık tara­fından Resmi Gazete’de 1 Ağus­tos 2024’te yayımlanan Gıda Kontrol Laboratuvarları Yönet­meliğinde Değişiklik Yapılması­na Dair Yönetmeliğin 13 madde­sinde “Özel gıda kontrol labora­tuvarları özel istek analizlerinde Bakanlıkça belirlenen analiz üc­retlerinden daha düşük bir fiyat­tan analiz hizmeti veremezler” ibaresi yer aldı. Yeni yönetmen­likle 24 aydır zam yapılmıyordu ve tek test fiyatı bin 768 lira 50 kuruşa yapılıyordu. Yeni yönet­melikle test fiyatı bin 800 liraya çıkarıldı ve taban fiyat zorunlu­luğu getirildi. Yeni fiyat ikili pes­tisit test için 3 bin 600 lira + KDV 4 bin 200 olarak belirlendi.

Yeni taban fiyatın ihracatçılar tarafından fazla bulunduğunu ve kabul etmediklerini kayde­den laboratuvar sektörü temsil­cileri, bakanlığa fiyatın düşürül­mesi yönünde baskı yapıldığı­nı belirtiyorlar. Test fiyatlarına 24 ay zam yapılmadığına dikkat çeken temsilciler, yeni taban fi­yatın 1 Şubat itibariyle geçerli olacağını aktarıyorlar. İhracat­çıların yaptırdığı test ücretinin yüzde 50’sini de devletten geri aldığına vurgu yapan temsilci­ler, “2022 yılında cihaz başına yapılan test fiyatı 760 liraydı.

İki test ile yaklaşık 600 ayrı etken bakılıyor. 2022’nin Temmuz ayında bir zamla bin 140 lira, 2023’te 2 bin 52 liraya çıkarıldı ama sonra ihracatçıların baskı­sıyla tekrar bin 140 liraya düşü­rüldü. Bakanlık yeni fiyat için iki ayrı derneğe ve kendi birimine de test maliyet araştırması yap­tı. Bakanlık iki cihazda 6 bin 400 lira maliyet çıkardı. Bakanlık şu an bunu bize 3600 liraya yapın diyor. Ama ihracatçılar bunun­la da yetinmiyor ve bu fiyatı çok yüksek buluyorlar. İhracatçı bir­likleri bunu aşağıya düşürmek istiyorlar. Oysa laboratuvarlar şu an zararına test yapıyor” ifa­delerini kullandılar.

“500 liraya analiz yapılması mümkün değil”

Laboratuvarların bir resmi istek ve bir de özel istek ayağı­nın olduğunu belirten temsil­ciler, resmi istek ayağında dev­letin kendilerine laboratuvara gönderdiği numunelerin oluş­turduğunu ilettiler. Söz konusu numunelerin ihracat numune­leri olduğunu aktaran temsilci­ler, özel istekler ise üreticilerin laboratuvarlarla anlaşması ve bir fiyat pazarlığı sonucunda test yapması olduğunu ifade et­tiler.

Laboratuvarların son iki üç yıl hariç öncesinde yeterin­ce denetlenmemesi ve başıboş bırakılması nedeniyle burada çok büyük problemlerin oldu­ğuna vurgu yapan temsilciler, “1 Ağustos’tan itibaren bizim yö­netmenliğimiz değişti. Biz ba­kanlığın yayımladığı yönetmen­lik ve mevzuat çerçevesinde hareket ediyoruz.

Yönetmen­lik artık taban fiyat uygulaması getirdi. Taban fiyat uygulaması ihracatçının işine gelmiyor. Es­kiden 300-500 liraya çok ucuza analizi yaptığını söyleyen labo­ratuvarlar var. Şimdi bu labora­tuvar zaten bilinen laboratuvar ve problemli olanlar. Burada bu analizin 500 liraya yapılması mümkün değil. Paçal şekilde 10 tane numuneyi 1 numune yapar ve risk alır ya da hiç çalışmaz. Bakanlıkta bu kötü durumdan kurtulmak için doğru bir poli­tika izledi. Taban fiyata geçildi. Şimdi ihracatçılar taban fiyatı kırmak istiyorlar.

Kırmak iste­dikleri taban fiyatın nedeni ise özel laboratuvarlar manipülas­yona açık olması. İhracatçılar laboratuvar üzerindeki gücünü kaybetmek istemiyor. 2024’te gıda ihracatımız 36,2 milyar do­lar ama bunun binde 1’i analiz için verilmiyor. Aslında gider­ler içinde analiz testleri çok bü­yük bir maliyet değil. Çok sayıda analiz yaptıran bir üretici için bir girdi oluşturur ama sonuçta ticareti bunu hesaplayarak yap­maları lazım” açıklamasında bulundular.

Yurt dışında maliyet 200 doları buluyor

İhracatçıların eski alışkanlık­larıyla işi götürmeye çalıştıkla­rını ve şimdiye kadar da başarılı olduklarını ifade eden temsilci­ler, yeni dönemde ikili pestisit testi için Bakanlığın firmalara gönderdiği numenlerin 3600 lira + KDV olarak yapılacağını aktarıyorlar.

Diğer yandan ,söz konusu analizlerin yurt dışın­da ortalama 100 dolar civarın­da maliyeti olduğunu kaydeden temsilciler, eğer limit değeri is­tenmesi halinde fiyatın 150 do­lara çıktığını ve birde 3-4 saat içinde hızlı test istenirse 200 dolara yaklaştığını vurguluyor­lar. İhracatçılar ise yeni yönet­menliği kaldırın, tekrar eski uy­gulamaya dönün diyor” şeklin­de konuştular.

Türkiye’de 102 laboratuvar

Yurt dışına gönderilen ürün­lerde son 3 ayda pestisit vakala­rında artış olduğunu ifade eden temsilciler, söz konusu artışın nedeninin ise “manken numune” kullanılmasından kaynaklandı­ğını iletiyorlar. Ege ve Akdeniz Bölgesi’nden yapılan yaş meyve sebze ihracatında pestisitin çık­tığını belirten temsilciler, “Tür­kiye’de 102 laboratuvar. Bu pes­tisit işi sadece sahil bölgelerinde­ki laboratuvar ilgileniyor.

Yapılan testlerin yüzde 30’undan fazla­sında pestisit çıkıyor. Yurt içinde satışa sunulan ürünlerde analiz yapılmıyor. O yüzden laboratuvar kapasitesi önemli. Bu cihazlarda bir set olarak 24 saatte maksi­mum 48 numune bakabiliyor. Bir de 500 tane etkeni bulunan pik­lere bakılıyor. Eğer tekrar geriye dönerseniz test sayısı 30’a düşer. Pozitif bir sonuç çıkıldığında ta­kar bakılıyor. Burada laboratu­varların elindeki cihaz parkı ile günlük ne kadar numune baktığı da belirlenmeli” diyorlar

Bu konuda bir savaş açılma­sı, ihracatçıya ve üreticiye eği­tim verilmesi gerektiğini belir­ten temsilciler, burada işi orga­nize edenlerin “manken” denilen numune kullandıklarına dikkat çekiyorlar.

Yurt dışına gönderi­lirken bile temiz numuneyi ver­diklerini ama içinde pestisit olan ürünlerin gönderildiğini ileten temsilciler, “Türkiye’deki sonuç­lara bakıyorsun temiz ama Av­rupa’ya gidince pestisitli çıkıyor. Çünkü verdikleri numune ‘man­ken numune’ çalışıldı. Temiz ol­duğunu bildikleri numuneyi ve­riyorlar. Bir laboratuvar firması 2024’te tek başına 115 bin adet analiz yapmış. Bakanlık, ağus­tos ayında denetime gitti.

115 bin adet yapan laboratuvarda yetkili kişi ve analizi yapacak adam yok. 115 bin adeti bir müdür bile im­zalayamaz. Her gün 6 saatini sa­dece bilgisayar başında geçirme­si lazım. Yeni yönetmenlikle hem çürükler ayıklanacak hem ihra­catta olumlu yansıyacak. Bu ko­nuda soruşturma da taklit tağşiş yapanlara raporu kimlerin verdi­ğini soruşturmasıyla başladı” id­diasında bulundular.

Kuru incir konusunda ürün­lerin ihracattan dönmesiyle Ba­kanlık, Aydın Ticaret Odası bün­yesinde yer alan laboratuvarı ya kapatılmasını ya da TARİŞ’e sa­tılmasını talep ettiğini iddia eden temsilciler, “Laboratuvar ihra­catçıların, o yüzden patladı. İh­racatçılar da biz laboratuvarı sat­mak istemediklerini ortak olun­masını talep ettiler. İhracattan dönen incirlerdeki aflatoksinle­rin çoğu oradan çıktı” dediler.

“Devlet iç kontroller için bütçe ayırmalı”

Sorunun çözümü için ise tem­silciler, şu öneride bulunuyor­lar; birincisi Tarım ve Orman Ba­kanlığı eğitim reformu ile çiftçi­yi eğitmesi ve pestisit satışlarını kontrol altına alması lazım. İkin­cisi özel gıda kontrol laboratuvar iç kontrolde kullanılması ve dev­let bütçesinin bunu karşılaması gerekiyor. Diğer yandan uzun sü­rede sağlık faturasını da şişire­cek. Üçüncüsü ise özel istek ürün­lerinde numuneler bakanlıkta toplanacak ve kendisi dağıtacak” açıklamasında bulundular.

İç pazarda pestisit oranı yüzde 35’lerde

Kendilerine iç pazardan alınan numunelerin geldiğini ve ürünlerde pestisit bulunduğunu kaydeden sektör temsilcileri, aldıkları 30 numunenin yüzde 35’inde 10 katından fazla pestisit tespit ettiklerini aktardılar. 115 bin test yapan laboratuvarla zincir marketlerin de çalıştığına değinen temsilciler, laboratuvar gidiyor marketin rafından ürün alıyor ve test ediyor. Kötü bir şey çıkıyorsa ne işlem yapıldığına dair bir bilgilerin olmadığını ifade ediyorlar. Temsilciler, söz konusu laboratuvarın Türkiye’deki bütün zincir marketlerin operasyonlarını tek başına yönettiğini de öne sürüyorlar.