Rolls-Royce, ikinci Droptail modelini tanıttı: Amethyst!
Dünyanın en prestijli otomobil üreticisi Rolls-Royce Motor Cars, Droptail ailesinde yer alan ve her biri kendine özgü hikayeye sahip dört otomobilden ikincisini tanıttı.
“Amethyst” adını taşıyan araç, araba sahibinin oğlunun doğum taşı saflığın, berraklığın sembolü amethyst mücevheriyle, otomobilin her ayrıntısında keşfedilen temalara odaklanıyor.
Sipariş sahibi aynı zamanda otomobilin yaratıcısı Rolls-Royce’a geldi ve yaratılacak otomobilde kendi kültürel miraslarını kutlama arzusunu dile getirdi.
Coachbuild tasarımcıları, Droptail’in dış tasarımını belirleyecek bir ilham noktasıyla müşterinin evlerinden birinin yakınındaki çölde açan kır çiçeği, ile yanıt verdiler. Globe Amaranth olarak adlandırılan çift tonlu dış cephe boyası, çiçek açma aşamalarını yakalıyor. Ana gövde rengi, narin gümüş alt tonuna sahip yumuşak mor renkle tasarlanırken, otomobilin üst kaportasında koyu mor kontrast boyası kullanılıyor.
Üstünde kırmızı, mavi ve mor mika renklerinin karışımıyla elde edilmiş, ince metalik bir parlaklık yaratan leylak rengi pullar göze çarpıyor. Arka güverte kaplaması, Rolls-Royce tarafından şimdiye kadar üretilen dünyanın en büyük ahşap yüzeyi olma özelliğini taşıyor.
Patentli koruyucu kaplamalar
Araba yapım aşamasından önce, 150’den fazla örnek, 8 bin saatin üzerinde değerlendirmeye tabi tutuluyor. Bu değerlendirmeler arasında simülasyonlar ve ışık dayanıklılığı testleri de bulunuyor. Ayrıca, sıcaklıkların +80°C ila -30°C arasında değiştiği dayanıklılık testleri gerçekleştiriliyor.
Böylece, Amethyst Droptail için özel olarak geliştirilen güverte koruyucu kaplamalar kendi patentini alıyor. İç mekanı tamamlamak için müşterinin talebiyle otomobilin dekorasyonu için döner kadranlı değerli taşlar iç ve dış mekanlara dahil ediliyor. Sahibinin Rolls-Royce’un zanaatkârlarına en zorlu süslemeleri gerçekleştirme konusunda duyduğu güven Pantheon ızgara işleminde açığa çıkıyor. Izgaraya daha önce bu ölçekte hiç denenmemiş, hem fırçalanmış hem de cilalı bir yüzey işlemi uygulanıyor.
Saat tutkunlarının hayran olacağı detaylar da var bu eşsiz otomobilde. Otomobilin ön paneli, karmaşık bir el sargısı mekanizmaya sahip bir saatle bezenmiş. Vacheron Constantin’in lüks saat tasarımlarından ilham alan kaplama, özel bir tutucuya monte edilmiş ve istenirse otomobilden çıkarılabiliyor.